WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce yapılan değerlendirmede iik 89/3 maddesi gereğince 3.şahsa gönderilen 3. haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemeye 15. gün içinde menfi tespit davası açabilir süresinde açılan menfi tespit davası üzerine hakkındaki takip kendisi hakkında durur. Mahkememiz kural olarak tacirlerin ticari işletmeleri ile ilgili uyuşmazlıklarda görevlidir. Somut uyuşmazlık takip alacaklısı ile 3. şahıs arasında gerçekleştiğinden bu davanın görülme yeri asliye ticaret mahkemesi değildir. Kaldı ki dava mutlak ticari davalardan da değildir. Davalı alacaklı ile doğrudan bir ilişkiye dayalı menfi tespit davası açılmadığından açılan menfi tespit davasının takip borçlusu ile olan ilişkiye dayalı olması karşısında dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İİK 72. maddede düzenlenen menfi tespit davası borçlu tarafından açılan bir dava iken, İİK 89/3'de düzenlenen menfi tespit davası takibin borçlusu tarafından değil, İİK 89. maddedeki yasal yollara başvurmayan veya süresinde başvurmadığı için haciz ihbarnamesindeki miktar yönünden borçlu konumuna gelen 3. şahıs tarafından açılan bir davadır. Somut olayda; davacı tarafça İİK'nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiği iddia edilmiş olmakla, ihtiyati tedbir talebinin genel ihtiyati tedbir düzenlemesi olan HMK'nın 389. vd. maddelerine göre değerlendirilmesi gerekir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Dava dışı kişi aleyhine icra takibi başlatılmış olup, davacıya bu takip sırasında İİK 89. maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Bu sebeple davacının borçlu olmadığını tespit ettirmek için genel mahkemede menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Menfi tespit davasına bakan mahkemece incelenmesi gereken tek tebligat dava açma süresinin denetlenmesi bakımından İİK.nun 89/3 maddesine göre gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin tebliğine dair tebligattır....

      Dava, İİK' nın 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak, menfi tespitine hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,...gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/320 Esas KARAR NO :2024/333 DAVA:Menfi Tespit DAVA TARİHİ:29/03/2023 KARAR TARİHİ:27/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava İİK 72. Maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olup, tevzi formunda 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davası olarak nitelendirildiğinden dosyanın finans mahkemesi olarak görevli mahkememize tevzii edildiği, ancak benzer mahiyetteki dosyalarda finans mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle verilen kararların İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi 2023/... esas, 2023/... karar, İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi 2023/... esas, 2023/... karar, İstanbul BAM 12....

          İİK'nın 89. maddesine dayalı olarak menfi tespit davası açılması için, takipte taraf olmayan üçüncü kişiye usulüne uygun olarak birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin çıkartılması gerekmektedir. Birinci veya ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun şekilde gönderilmemesi halinde üçüncü haciz ihbarnamesi herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda; davacı tarafça dava dışı borçlu veya alacaklıya söz konusu takip kapsamında herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, davanın İİK 89/5. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın İİK 89/3 maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre, davacıya usulüne uygun olarak birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi çıkarılmamış olduğu bu nedenle üçüncü haciz ihbarnamesinin hüküm ifade etmeyeceği sabit olup, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur (Yargıtay 4.HD 2016/12318 E, 2018/7493 K)....

          Maddesine göre menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkemelerin davalının ikametgahı veya takibin yapıldığı yer mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin adresinin "... Mah. ... Sok. No: ... Ataşehir İstanbul" olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu beyanla; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibinden sonra açılan İİK'nun 72.maddesine göre menfi tespit davasıdır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemeler genel yetki kuralına göre belirlenecektir. 6100 sayılı HMK'nin 6.maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yada İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olduğu belirtilmiştir....

            Dava, İİK 72 maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davalı elinde olan ve ciro imzası bulunan çekin ibrazdan sonra tekrar tedavüle çıkarılarak kendilerinden alacak isteminde bulunulduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda iddianın incelenmesi ve İİK 72. maddesine göre uygun bir sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken hukuki tavsifte hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Menfi tespit davasını düzenleyen İİK'nun 72/5. maddesine göre; "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir" Buna göre; menfi tespit davasının kabulü kararının kesinleşmesi üzerine, davanın kabulü kararının içeriğine göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan, icra dairesi tarafından icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Mahkeme, hiç borçlu olmadığına karar vermişse, icra dairesi tarafından, icra tamamen eski hale iade edilir. Borçlunun iade alacağının tahsili anılan hüküm uyarınca aynı takip dosyası üzerinden yapılması gerekmekte olup ayrı bir icra takibi yapılmasında hukuki menfaati yoktur.Somut olayda, borçlunun takip konusu borca istinaden açtığı menfi tespit davasında ... 1....

                Mahkemece, takip borçlusu ve davalı takip alacaklısı icra dosyasında ibralaştığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı yanca İİK.’nun 89/3. maddesine dayalı haciz ihbarnamesi çıkartılmasına ve davacının iş bu davayı açmasına, İİK.’nun 89/1. ve İİK.’nun 89/2. maddelerindeki haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz etmeyen davacının sebep olduğu gözetilerek, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve yargılamada kendini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu