Dava icra takibine konu bonodan dolayı İİK 72. maddesine göre açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, bonoda davacı aval veren konumundadır. TTK'nun 702/2. maddesi “aval veren kişi teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” hükmünü içermektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçe ile yoruma dayalı karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 6.750,00 TL'lik çekten dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle (12.01.2009) HUMK.'nun 8. Maddesine göre Sulh Mahkemelerinin davaya bakmakla görevli oldukları değer anılan Yasa maddesinde 5219 ve 5236 sayılı Yasalarla yapılan değişiklikler uyarınca 7080 YTL’ ye çıkarılmıştır Dava tarihi itibarıyla dava değeri gözetildiğinde görev Sulh Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Yargılama sırasında ödeme nedeniyle İİK' nun 72/6 maddesi uyarınca dava kanun gereği istirdada dönüşmüştür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya 09.12.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK' nun 89/3 maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açılması gerekirken bu sürenin geçirilerek 15.01.2010 tarihinde dava açıldığını, hak düşürücü sürenin re'sen dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre İİK' nun 89. maddesi gereğince 15 günlük süre içinde davacı şirketin menfi tespit davası açmadığı, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmeyen davacının zimmetinde borcun bulunduğu, süresi içinde açılmayan menfi tespit davasında takip alacaklısı davalının husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı İİK' nun 89. maddesi uyarınca çıkartılan 3. haciz bildiriminden sonra menfi tespit davası açmıştır....
GEREKÇE: Talep, senetler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tesbitine ilişkin menfi tespit davasında icra takibinin yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İİK'nın 72/2 maddesi "borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir." İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." Somut olayda davacı vekilinin talebi icra takibi yapılmamasına vs isteklere ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, İİK'nın 89/3. maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan 3. kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK' nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalar ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanun'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. HMK'nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK'nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır....
Dava İİK 89/3 maddesine dayalı olarak açıldığından TTK'da düzenlenmediği açık olduğu gibi, takip davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmakta olup, davacı 3.kişi konumunda olduğundan, davanın tarafları arasında TTK kapsamında ticari ilişki bulunmadığından, nispi ticari dava koşulu olan davanın taraflarının ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğma şartı yerine gelmediğinden Ticaret Mahkemeleri görevli kabul edilemeyecektir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. HD 2021/172 E., 2021/170 K. Sayılı ilamı) Yargıtay ...... Hukuk Dairesi'nin 12/04/2016 tarih ve ...... Esas ve Karar sayılı kararı uyarınca, tacir olmayan taraflar arasında borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde gönderilen İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYA NO : 2021/803 KARAR NO : 2021/900 DAVA : MENFİ TESPİT (İİK.nun 89/3.maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/12/2021 KARAR TARİHİ: 29/12/2021 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT (İİK.nun 89/3.maddesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Huzurda açılan menfi tespit davasının İİK.nun 89/3 maddesine istinaden açtıklarını, takibin kambiyo senetlerine dayanması nedeniyle asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1500 Esas, 2019/4799 Karar sayılı ve 16.10.2019 tarihli kararı), İİK 89/3. Maddesi gereğince müvekkili şirketin adresinin bulunduğu yer olan Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu tür davalarda arabuluculuk şartının aranmadığını, davalı takip alacaklısı ...'ün, müvekkili şirkte, dava dışı takip borçlusu ...Turizm Gıda Tic. San....
Talep, İİK. 41.maddesi yollamasıyla İİK. 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK.nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir. Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.), Mahkümiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi), Kira tespit ilamları(12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. Madde), Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (832 sayılı Sayıştay Kanunu 64....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiş olup, maddenin bütün olarak değerledirilmesi gerekip, maddenin 1. cümlesinde açıkça icra takibinden sonra takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, sadece menfi tespit davasında icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceği belirtildiğinden, icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin kabulü, açılmış menfi tespit davası koşuluna bağlanmış olup, tedbir talep eden taraf, başlatılmış ve devam eden icra takibi için, menfi tespit davası açmadan, değişik iş dosyası ile tedbir talep ettiğinden, ilk derece mahkemesi de red kararını açılmış menfi tespit davası bulunmadığı gerekçesine dayandırdığından, tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1....
Menfi tespit davası açılması bir süreye tabi değildir. Menfi tespit davası, borç (tamamen) ödeninceye kadar açılabilir. Zira, borç ödendikten sonra , istirdat davası açılabilir.(Uygulama ve Öğretide Menfi tespit ve İstirdat(Geri Alma) Davası-Nihat Yavuz syf.136) O halde İİK.'nun 72. maddesinde, menfi tespit davası açılması için bir süre öngörülmemiş olup, borç ödeninceye kadar her zaman menfi tespit davası açılabilir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2014/519 Esas 2014/7733 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)...