İİK 72/2 maddesine göre" İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Yine İİK 72/3. maddesine göre de "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Dosyanın incelenmesinden iş bu davanın İİK 72. maddesi kapsamında davacı borçlu hakkında icra takibi başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davası olduğu görülmüştür. Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile davadan önce başlatıldığı anlaşılan icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması talep edilmiştir....
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava ; İİK 'nun 89. Maddesi gereğince açılan menfi tespit davası niteliğindedir....
Ancak menfi tespit davası 15.04.2024 tarihinde açıldığını, konuyla ilgili İİK madde 89/3 aynen şu şekildedir; “İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir” Kanun maddesinde de anlaşılacağı üzere kendisine 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü şahıs ancak menfi tespit davası açarak söz konusu ihbarnameye itiraz edebilmektedir. Ancak dava açmak için kanun koyucu 15 günlük bir süre sınırı koymuştur. Menfi tespit davası açacak olan üçüncü şahıs bu hakkını ancak 89/3 haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde kullanabilir....
Hukuk Dairesi'nin 2020/4645 Esas, 2020/4139 Karar sayılı kararı benzer mahiyettedir) 01/10/2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)(Dairemizin 2023/672 Esas, 2023/685 Karar sayılı kararı) Somut olayda; taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin davayı İİK 89. Madde uyarınca borçtan sorumlu olan 3. Kişiler tarafından açılmış bir dava olarak algıladığını, oysa davanın İİK 72. Maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, müvekkillerinin taleplerinin bizzat borçlusu oldukları ve 21/05/2021 tarihli haciz sırasında imzaladıkları senetler ve protokollerden kaynaklandığını, müvekkillerinin davadaki menfi tespite ilişkin taleplerinin ...'ün borçlu olduğu İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra dosyaları ile henüz vadesi gelmemiş 30.04.2021 vadeli ve 200.000TL tutarlı çek yönünden olmadığını, mahkemenin davayı İİK 89. Maddesine göre açılmış menfi tespit ve müvekkillerini 3. Kişi olarak değerlendirip davanın usulden reddinin hatalı olduğunu. - 6098 sayılı Borçlar Kanunun 37....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 8 adet taşınmazı 2.148.800,00 TL bedelle resmi satış akdine dayalı olarak satın aldığını, ancak bu satıştan önce aralarında yapılan adi sözleşmeye dayanarak davalının bakiye 171.200,00 TL alacak iddiasında bulunup haksız takip yaptığını ileri sürerek vaki takibe borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi ile davacı borçlunun İİK 72 hükmüne göre %20 tazminata mahkum edilmesini dilemiştir....
Dava, dava dışı şirket aleyhine davalı şirket tarafından başlatılan takipte icra takibi kesinleştikten sonra davalı şirket tarafından davacıya tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz edilmemesi sonrası davacı tarafından borçlu olmadığının tespiti istemiyle mahkememiz nezdinde işbu davanın açıldığı, davalı tarafça davanın reddi istemiyle açılan menfi tespit davasıdır. İİK 89/3 hükmüne göre davacı tarafa yapılan tebliğden itibaren 15 günlük süre içinde bu sebebe dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunulması gerektiği hususu düzenlenmiştir. Davacı tarafça İİK 89/3 uyarınca kendisine tebliğ edilen ihbarnameyi 26/10/2021 tarihinde tebliğ aldığı, yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu görülmüştür. Tebliğin yapıldığı tarih dikkate alındığında dava tarihinin 15 günlük yasal süresi içinde olmadığı, bu hükme dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti isteminin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır....
menfi tespit davalarında takibin durdurlması mümkün olmadığını, işbu bu sebeple ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, Bursa 8....
Hukuk Dairesinin 2020/5893 Esas sayılı ilamı ile kararın onandığını, karar düzeltme talebi hakkında henüz karar verilmediğini, taraflarınca Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/150 Esas sayılı tasarrufun iptali davasının borçlu aleyhine açıldığını, bu davada menfi tespit dosyasının bekletici mesele yapıldığını, davalar devam ederken icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırılmasının hatalı olduğunu, bunu içeren dilekçe üzerine icra müdürlüğünün yeni esas numarası belirleyerek takibi yenilemesinin yeni bir takip olmadığını, davacı borçlu tarafından açılan menfi tespit davası ile zamanaşımının kesildiğini, menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar bono vasfı taşıyan senet yönünden 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, 20/03/2009 tarihinde menfi tespit davası açılması ile zamanaşımı süresinin kesildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar HUMK.443/4 m.), Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde), Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2), Sayıştay kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), idare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1), Bu istisnai hükümlere göre, menfi tespit konulu ilamın anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Somut olayda takip dayanağı ilamda; borçlu tarafından açılan menfi tespit davası ile alacaklının borçluya karşı açtığı alacak davasının birleştirilmesine karar verilmiştir....