Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, İİK madde 89/1 gereğince açılmış menfi tespit davasıdır. Eldeki dava İİK 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 89. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında görev alacaklı ile borçlu arasındaki borcun niteliğine göre değil, borçlu ile borçluya borcu olduğu ileri sürülen ve kendisine İİK'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen davacı arasındaki borç ilişkisinin niteliğine göre belirlenir. Bu borç ilişkisinin niteliği ticari ise görev ticaret mahkemesine aittir. Davacı ile davalı kişi arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/15365 esas 2016/3253 karar ve yine 19. Hukuk Dairesinin 2016/3568 esas 2016/6425 karar ve ... BAM 23. Hukuk Dairesinin 2018/2249 esas ve 2022/90 karar sayılı ilamları) İİK 89....
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı vekilince açılan davanın İİK.'nın 72. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu ileri sürülmüş ise de; davacı şirket ile davalı arasında bir ticari ilişki olmadığı gibi böyle bir iddianın da ileri sürülmediği, menfi tespit davasının davacı tarafından ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/2386 esas sayılı takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı açıldığı, dolayısıyla dosyadaki uyuşmazlığın İİK.'nın 89. maddesine göre çözümlenmesi gerektiği, davacının 3. haciz ihbarnamesini aldığı 13.03.2012 tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede dava açmadığı, kanunda vaaz edilen 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu gerekçesiyle davanın reddine, ayrıca koşulları oluştuğundan % 40 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 31/08/2023 KARAR TARİHİ : 04/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesi ... E sayılı dosya kapsamında müvekkilin babası borçlu ...'...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/559 esas, 2013/669 sayılı kararı ile kaldırıldığını, mevduatın 30/05/2013 tarihinde taraflarına geri ödendiğini, bu arada yapılan takibe ilişkin borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açıldığını, bu davada da ihtiyati tedbir kararının teminatı olarak 28/05/2012 tarihinde 6.560 TL para yatırıldığını, bu paranın da 18/07/2013 tarihinde geri alındığını belirterek mahrum kalınan 6.000 TL mevduat faizi gelirinin taraflarına ödenmesini istemiştir. Davalı vekili; icra mahkemelerinin şikâyet üzerine verdiği kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/303 esaslı dosyasının henüz temyiz incelemesinde olduğunu, davacının İİK/72-4 maddesine göre zararının tazminini haksız takip yapan alacaklıdan isteyebileceği halde, İİK/5. maddesine göre dava açtığını, davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. ./......
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2014/631-2014/893 Davacı Ö...Ş.. vekili Avukat N.. A.. tarafından, davalı T.. M.. aleyhine 05/06/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. H.. K.. 5236 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. madde gereğince H.. 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün.. TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davalının temyiz inceleme isteğinin REDDİNE 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2016/14411 E. , 2019/893 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... İnş. Müt. İşveren Sendikası vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/03/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
M.. aralarındaki menfi tespit davasına dair İzmir 1. Tüketici Mahkemesinden verilen 10.06.2014 günlü ve 2013/1447 E.-2014/893 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 03.11.2014 günlü ve 2014/15910 E.-2014/14188 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, "..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir....
Maddesinde "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." hükmü düzenlenmiştir. Borçlunun, kendisine karşı bir icra takibi başlamadan önce böyle bir dava açabilmesi için borçlu olmadığının hemen tespitinde hukuki bir yararı olması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince, borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek kendisini borçla tehdit eden kimseye karşı böyle bir borcu bulunmadığının saptanması için menfi tespit davası açılması mümkündür. Borçlunun ödemek zorunda olmadığı bir borç ile tehdit edilmesi durumunda menfi tespit davası açmakta hukuki yararının varsayılacağı kabul edilmiştir. İİK.'...
HD, 06.11.2014, 2014/19925- 26312 E-K) Menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kendiliğinden kalktığından, davanın reddi üzerine (ret kararının kesinleşmesini beklemeye gerek olmadan) hemen, (ihtiyati tedbir kararı ile durmuş olan) icra takibine kaldığı yerden (sonuna kadar) devam edilir. Menfi tespit davasının reddi kararını temyiz eden borçlu, icranın geri bırakılmasını isteyemez; başka bir deyişle, bu halde borçluya İİK madde 36' ya göre mühlet verilemez ve İstinaf mahkemesi ya da Yargıtay icranın geri bırakılmasına karar (HUMK md. 443,I) veremez. Çünkü, menfi tespit davasının reddi kararı, (İİK md. 36 ve HUMK md. 443,I anlamında) eda hükmünü içeren bir ilam değildir. Somut olayda; takip dosyası borçlularının açtığı menfi tespit davasında, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2018 tarih ve 2015/679 Esas, 2018/1156 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....