Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2023 tarihli 2023/84 E sayılı kararıyla; İİK 72/3.maddesine göre icra takibi başlamasından sonra açılan menfi tespit davalarında, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle; davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti talebiyle menfi tespit davası açıldığını, icra dosyasından müvekkiline ait taşınmazın satışına başlandığını, müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrama ihtimali bulunduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak dava sonuçlanıncaya kadar gerekirse teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03/03/2023 tarihli 2023/84 E sayılı kararıyla; İİK 72/3.maddesine göre icra takibi başlamasından sonra açılan menfi tespit davalarında, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle; davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti talebiyle menfi tespit davası açıldığını, icra dosyasından müvekkiline ait taşınmazın satışına başlandığını, müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrama ihtimali bulunduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak dava sonuçlanıncaya kadar gerekirse teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul 30....
Dava, İİK.’nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında kural olarak alacaklı alacağını usulen kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olayda davalı, davacı aleyhine icra takibine girişmiş ve alacağın sebebi olarak “ 160’lık elektrik trafosu bedelini” göstermiş, ancak herhangi bir yazılı belge sunmamıştır. Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalı tarafta olduğu yönünde bir ara kararı oluşturularak davalıya alacağını kanıtlamaya elverişli delillerini sunması için önel verilmek suretiyle deliller toplandıktan sonra birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken davalı tarafa savunmasını kanıtlama olanağı tanınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece Adli Tıp Kurumu Raporuna göre, davanın kabulüne, 45.185 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit davası olup, yargılama sırasında davacının hissedarı olduğu taşınmazların haczedilerek davalıya satıldığı, böylece bedelin davalı alacaklı tarafından tahsil edildiği dosya içeriği ile sabittir....
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, İİK 89/3.maddesine dayanılarak açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2015/15365-2016/3253 E.K.) Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır....
oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. '' denilerek 3.kişinin açmış olduğu menfi tespit davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir....
HMK 367. maddede menfi tespit davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair istisna düzenlemenin getirildiği, ancak bu istisnanın İİK'nın 259/2. maddesinde bulunmadığından itiraz sebebinin ihtiyati hacze ilişkin olmadığı değerlendirilerek ayrıca itiraz edenin diğer itirazlarının itiraz sebepleri arasında olmadığından bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin itirazın reddine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı muteriz vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; "..... Gerek menfi tespit davası gerekse menfi tespit davası devam etmekte iken yapılan ödemeye dayalı olarak sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekmektedir....
HMK 367. maddede menfi tespit davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair istisna düzenlemenin getirildiği, ancak bu istisnanın İİK'nın 259/2. maddesinde bulunmadığından itiraz sebebinin ihtiyati hacze ilişkin olmadığı değerlendirilerek ayrıca itiraz edenin diğer itirazlarının itiraz sebepleri arasında olmadığından bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin itirazın reddine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı muteriz vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; "... Gerek menfi tespit davası gerekse menfi tespit davası devam etmekte iken yapılan ödemeye dayalı olarak sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekmektedir....
kişi olan davacıya, davalı alacaklının talebiyle İİK 89 maddesine dayalı 3 adet ihbarname gönderildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK.nun 89/3. maddesi uyarınca 3. kişinin menfi tespit davası açılabilmesi için aynı madde gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemiş olması gerekir. Üçüncü kişi 1. haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmiş ise artık İİK. 89. madde uyarınca menfi tespit davası açmasına gerek yoktur. Buna rağmen dava açmış ise davacının dava açmakta hukuki yararından söz edilmesi hukuken mümkün değildir. (Yargıtay 12....
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.Dava; İcra ve İflas Kanunun 89/ 3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu eldeki dava ticari dava değildir. Dava, İİK. nun 89. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Tarafların tacir olması da davayı ticari kılmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yukarıda izah olunan ticari davalardan hiç bir kategoriye de girmediği, davanın ticari dava olmadığı da değerlendirilmiştir (Aynı yönde,---- Bam ---- HD ----Bam ----....