Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konulan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi istemiştir. Mahkemece senedin bedelsiz kaldığı iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Dava, menfi tespit davası olup davanın dayanağı olan icra takibinde talep edilen asıl alacağın haricen tahsil edildiği ve bu nedenle fer’ileri yönünden takibe devam edileceği hususu alacaklı vekili tarafından dava açıldıktan sonra 18.11.2008 tarihinde icra dosyasına bildirildiğinden ve bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle hem asıl alacak hem de fer’ileri yönünden davacı aleyhine devam eden bir takip nedeniyle davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunduğunun ve alacaklı vekilinin davadan sonra asıl alacakla ilgili takibinden vazgeçmesi nedeniyle dosyaya sunulan ibraname de gözetildiğinde davacının dava tarihi itibariyle haklı olduğunun kabulü gerekir....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişiden alınan rapor birlikte değerlendirilerek bonolardaki kefil ve ciranta imzasının davacı ... eli ürünü olmadığından asıl davada davacının menfi tespit talebinin kabulü ile Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/3729 sayılı takip dosyası dayanağı bonodan davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun davacı yönünden iptaline, birleşen davada birleşen davanın kabulü ile Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2008/8216 sayılı dosyasının dayanağı bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre davanın kısmen kabulüne, zamanaşımında sonra yapılan takip nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nun 72. maddesi uyarınca borçlu, takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespitini isteyebilir. Bir kimsenin maddi hukuk bakımından borçlu olmadığı halde ödeme emrine itiraz etmediği için icra takibi kesinleştiği hallerde, borçluya genel hükümlere göre borçlu olmadığını tespit ettirmek imkanı tanınmıştır. Ancak ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olduğu halde itiraz ederken zamanaşımını ileri sürmemiş olan borçlu, takip konusu alacağın takip talebinden önce zamanaşımına uğradığını bildirirerek bir menfi tespit davası açamaz....

          , davacının takip tarihinden bu zamana kadar uzunca bir süre geçmesine karşın sessiz kalması ve bir yılı aşkın bir süre sonra huzurdaki menfi tespit davasını açması kanaatimizde davacının suiniyetine işaret etmekte olup bile bile borçlu zararına hareket etme kastı bulunduğunu, İ.İ.K'nın 72/3. maddesi gereğince, takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Oltu İcra Müdürlüğünün 2006/78 Esas sayılı icra dosyasında davalının yapmış olduğu takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacı hakkında mükerrer takip yapıldığının farkına varılması üzerine dava konusu icra dosyasından feragat edildiğini belirterek davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              un kullandığı tarımsal krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, 5661 sayılı Kanun'un 6.maddesi hükmü ile Ziraat Bankası'ndan 20/08/2002 tarihinden önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunun Kanun'un yürürlüğe girdiği 12/04/2011 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, kefil olunan kredinin 20/08/2002 tarihinden önce kullandırılması nedeniyle kefaletin sona ermesine rağmen, davalı bankanın kötüniyetle takip başlattığını ileri sürerek, takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı banka hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kefil olunan kredinin anılan Kanun kapsamına girmediğini, kaldı ki kredi kanun kapsamında kabul edilecek olsa bile, icra müdürlüğüne başvurarak takibin durmasını sağlayabilecek olan davacıların, menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin davaya konu takipten vazgeçtiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından girişilen icra takibinde araç kiralama ve hasar bedelinin talep edildiğini ancak davalıdan araç kiralanmadığı gibi hasar da verilmediğini belirterek, borçlu olunmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının süresinde icra takibine itiraz etmemekle borcu zımni olarak kabul ettiği gibi, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacının araç kiraladığını, bundan doğan borç dolayısıyla icra takibine girişildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Asıl dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti ve icra dosyasına ödenen meblağın istirdatı, birleşen dava ise aynı sözleşmeye dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemlerine ilişkindir. .../... S.2. Asıl davada davacı Egem-İş İnş...Ltd....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 18.838,61 TL'lık inşaat malzemesi satın aldığını, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamını net olarak bilmeyen müvekkilinin davalıya toplam 37.812 TL bedelli 3 adet bono verdiğini, 22.02.2006 tarihli “ödenirlik ve faiz sözleşmesi” altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek davalıya bonolardan dolayı 18.973,39 TL borçlu olunmadığının, sözleşmedeki %12 faiz oranının geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu