Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu halde, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tazmini istemiyle başlatılan ve kesinleşen ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada dava konusu olay, davacının maliki ve sürücüsü olduğu hususi nitelikteki aracın çarpması sonucu meydana gelen haksız fiil niteliğindeki kazadan kaynaklandığından davalının halefiyete dayalı olarak rücuan başlattığı kesinleşen ilamsız icra takibinden dolayı açılan menfi tespit davasının, tüketici işleminden kaynaklanmadığı ve ticari dava da olmadığı gözetilerek; genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/11457 E.sayılı dosyasından yapılan ilamsız icra takibine konu edilen çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, takip dayanağı çek nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Esas sayılı dosyası (Kapatılan Beyoğlu ...İcra Hukuk Mahkemesi) 3-ATK raporu 4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE Dava, davacı aleyhine başlatılan kesinleşen icra takibine dayanak senetteki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

      Mahkemece, davalının Manisa Tüketici Hakem Heyetine başvurması sonucu davacı bankadan kullanmış olduğu kredi sebebiyle tahsil edilen 2.400,00 TL'nin iadesine karar verildiği ve kararın davacı bankaya tebliğ edilmesine rağmen davacı banka tarafından Tüketici Hakem Heyeti kararına süresinde itiraz edilmeyerek hakem heyeti kararının kesinleştiği, bilahare hakem heyeti kararının kesinleşmesinden sonra iş bu menfi tespit istemli dava açılmış ise de, menfi tespit davaları gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava olduğu, buna karşın eldeki davada borçlu olunmadığının tespiti istenen borcun kaynağının ilam niteliğinde olan Tüketici Hakem Heyeti kararı olduğu ve kesinleşmiş bir karardan sonra açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir...

        Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının zamanaşımı def’i gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, borçlu olmadığının tespitine, İİK m. 72/5f'ye dayalı olarak davalının haksız ve kötü niyetli takip yaptığı iddiası ispatlanamadığından reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, icra takibinde ödeme emrini haricen öğrendiklerini İcra Mahkemesince seferden men kararının iptaline dair dilekçesinde ve işbu dava dilekçesinde belirtmiş ve takip dosyasında borca itirazda bulunmuştur. Menfi tespit davasının davacısı borçlu, aleyhine yapılan takipte borca itirazında zamanaşımı def'ini ileri sürmemiş ise, daha sonra zamanaşımına dayanarak menfi tespit davası açması mümkün değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; 21.01.2010 tarihli, 24.346,10 TL bedelli kaçak elektrik tespit tutanağından borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden;19610 (1961) nolu tarımsal sulama elektrik abonesi olan davacının 10.05.2011 tarihinde 6111 sayılı yasa kapsamında borcunu yapılandırdığı anlaşılmaktadır. İlgisi nedeniyle; Borcun yapılandırılması sırasında davacı abone taahhüt belgesi ve taksitlendirme protokolü imzalamış ise bu belgelerin ilgili kurumdan temin edilerek gönderilmesi ve ... 3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit-istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; 21.01.2010 tarihli, 24.346,10 TL bedelli kaçak elektrik tespit tutanağından borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; 1378 nolu tarımsal sulama elektrik abonesi olan davacının 10.05.2011 tarihinde 6111 sayılı yasa kapsamında borcunu yapılandırdığı anlaşılmaktadır. İlgisi nedeniyle; Borcun yapılandırılması sırasında davacı abone taahhüt belgesi ve taksitlendirme protokolü imzalamış ise bu belgelerin ilgili kurumdan temin edilerek gönderilmesi ve Şanlıurfa 3....

              Menfi tespit davasının konusunu oluşturan borç tahakkuku, davalı idare tarafından alınan karar doğrultusunda idari bir işlemle belirlenmiş olup, bu sebeple davacının borcu olup olmadığının kapsamının, hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez. Diğer yandan, idari yargı yerinde "menfi tespit" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, davalı idarece yapılan işlemin iptali idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan menfi tespit davası açılması yoluyla adli yargı yerinden borçlu olunmadığının tespitinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası çözümlenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                Dava, asıl borçlu davacı murisinin finansal kiralama borcu nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle, reddi miras kararı dikkate alınarak borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce dosya kapsamına sunulan ve celbi talep olunan deliller toplanarak hep birlikte incelenmiştir. .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacılar ... ve ...(T.C.K.N.: ...) tarafından, davalılar ... Şirketi aleyhine kesinleşmiş reddi miras nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve takibin davacılar yönünden iptali talepli menfi tespit davası açıldığı, dayanak icra takip dosyasının, mahkememiz dosyasına da dayanak olarak gösterilen .......

                  dan ciro yoluyla bonoyu elinde bulunduran hamil davalı ... tarafından sadece davacı aleyhinde icra takibi yapıldığı, davalıların her ikisinin de kötü niyetli oldukları kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne takibe konu 08.06.2008 vade tarihli ve 5.500,00 YTL. bedelli olup 30.09.2008 ödeme tarihi taşıyan bono nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bono, davacı ... tarafından düzenlenmiş, lehdarı davalılardan ... tarafından diğer davalı ...'ya ciro edilmiştir. Ciro edilmiş kambiyo senedine karşı keşidecinin menfi tespit davası açması halinde, keşidecinin, lehdara karşı borçlu olmadığını yazılı delille ispat etmesi, daha sonra hamilin senedi ciro yolu ile devralırken kötü niyetli olduğunu ispat etmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu