Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde--------- ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def'ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir....

    Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde--------- ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def'ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir....

      İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı şirketin kambiyo senedinden kaynaklı takibi başlatan şirkete borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. 2004 sayılı İİK 72/8. Maddesi" Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi --------- dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." hükmüne amir olup davacı lehtarı olduğu ------- sırasında kaybolduğunu, buna dair iptal davası açıldığını, davalı ile herhangi bir ilişkilerinin olmadığınından borçlu olmadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, İİK 72/8....

        Yönetim Şirketinin cevap süresi içinde yetki itirazında bulunduğu görülmekle dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, öncelikle 6100 Sayılı HMK'nun 116/1-a ve 117/2. Maddeleri gereği, ilk itirazlardan olan yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nın 72/son maddesine göre; "Menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." Söz konusu yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. İİK'nın 72/son maddesinde düzenlenen yetki kuralı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin niteliktedir....

          Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. '' İİK 72/2. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasına ilişkin eldeki davada esasa girmeden önce öncelikle hukuki yarar konusunda değinmek de fayda bulunmaktadır.Ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlu cebri icra tehdidi altında olacağından menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır.Her ne kadar dava dilekçesi ile gecikmiş itiraz yoluna başvurulduğu beliritlmiş ise de dava açıldığı sırada hukuki yarar mevcuttur....

            Somut olayda, davalı banka tarafından davacının kefil olduğu kredi borcu nedeniyle, davacı hakkında icra takibi başlatılmış ve icra takibi sırasında yapılan haciz işlemi nedeniyle davacı borcu ödemek zorunda kalmış ve akabinde icra tehdidi altında ödediği paranın tahsili amacıyla davalı banka aleyhine istirdat davası açmış, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kredi sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin söz konusu 06.03.2012 tarih, 2011/388 E, 2012/280 K sayılı ilamı onanarak kesinleşmiştir....

              Dava dilekçesinde; 01.04.2004 tarihinde 34 ... 19 plakalı aracı davalıdan satın alan davacının 6.300.000.000 TL (6.300 TL) bedelden 1.800.000.000 TL'yi peşin verip kalan kısım için ise 4.500.000.000 TL bedelli ve 25.07.2004 keşide tarihli çek verdiği, aradaki anlaşmaya göre aracın trafik kaydını davacı üzerine devretmeyen davalının aldığı parayı ve çeki iade etmesi gerektiği halde aracın devrini vermediği gibi çeki ve parayı da iade etmediği ileri sürülerek, karşılıksız kalan çek nedeniyle davacının borçlu bulunmadığının tesbitiyle 25.7.2004 tarihli çekin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Davacı vekili 16.10.2007 tarihli duruşmada da; çek bedelinin ... icra Müdürlüğünün 2004/1730 esasındaki icra takibi nedeniyle ödenmesi üzerine davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir....

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, Kayseri 1. İcra Müdürlüğü' nün 2007/5675 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipten dolayı 27.12.2018 tarihine kadar ödenen 34.364,81- TL'de işletilen faiz oranı ve miktarından dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile fazladan ödenen meblağların kendisine iadesi ile borcun bitmesine rağmen icra dairesince 17.07.2020 tarihinde haksız şekilde tahsil edilen 56.600,00- TL'nin istirdatına ilişkin açılmış davadır. Mahkemece davacının menfi tespit ve istirdat talep ettiği 34.364,81- TL'lik meblağ yönünden açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, istirdat talebinin reddine icra dairesince haciz konulan 56.600,00- TL'lik meblağ yönünden ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlığın çözümü bakımından menfi tespit davasının hukuki niteliği üzerinde durmakta fayda vardır....

                Menfi tespit davası açılması bir süreye tabi değildir. Menfi tespit davası, borç (tamamen) ödeninceye kadar açılabilir. Zira, borç ödendikten sonra , istirdat davası açılabilir.(Uygulama ve Öğretide Menfi tespit ve İstirdat(Geri Alma) Davası-Nihat Yavuz syf.136) O halde İİK.'nun 72. maddesinde, menfi tespit davası açılması için bir süre öngörülmemiş olup, borç ödeninceye kadar her zaman menfi tespit davası açılabilir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2014/519 Esas 2014/7733 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)...

                Davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Hemen belirtmek gerekir ki; borçlu İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü çerçevesinde; icra takibi öncesinde veya icra takibi sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. Ancak, borçlunun icra mahkemesine şikayet yoluna başvurmaması veya icra mahkemesinden takibin iptalini istememesi, menfi tespit davası açmasına engel değildir....

                  UYAP Entegrasyonu