İcra Müdürlüğünün 2016/1170 esas sayılı icra takibi yapıldığı, davacı tarafça dava konusu borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin durmuş olan icra takibine cebri icra tehdidi altında borcu ödediğini ileri sürmüş ise de; icra takibinin zaten durmuş olduğu, kaçak elektrik bedelini kendi isteği ile ödemiş olduğu ve kesinleşmiş icra takibi bulunmadığından davacının açmış olduğu menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşemeyeceği hukuki yararın dava şartlarından olması ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur........." Gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda resen HMK 355....
Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir....
Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 24.11.2020 tarihli ve 2017/(19)11-948 E., 2020/933 K.; 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir....
(Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası - , Ankara) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı, davalı kooperatifin, davacının babası Hulusi Doğan'dan olan alacağından dolayı, davacının borcu üstlenmesi nedeniyle takip konusu bonodan sorumlu olduğu, dava açıldıktan sonra 15/08/2013 tarihi itibariyle borcun ödendiği, davalı tarafından dava konusu takip ile tahsil edilen asıl borç ve icra takip masrafları dışında davacıdan fazla tahsilatın yapılmadığı gerekçesiyle, davacının takip dayanağı bonodan dolayı ödeme sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, istirdat ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, bonodan dolayı sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Takibe dayanak bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı, davaya konu dosya içindeki delillerle sabittir....
Davanın borçlu lehine sonuçlanması (kabulü) hâlinde, dava konusu icra takibinin akıbeti ve İİK'nın 72/5. maddesinde düzenlenen ve borçlu lehine hükmedilmesi gereken tazminat konusu gündeme gelir. 20. Hükmün verilmesiyle (kesinleşmesine gerek kalmadan) icra takibi derhal durur, kesinleşmesi ile de icra takibi iptal edilir ve davacı borcu ödemekten kurtulur. 21. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/5. maddesinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması durumunda istem üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere borçlunun dava nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verileceği öngörülmüştür. 22. Ancak, menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata karar verilebilmesinin bazı şartları vardır. Öncelikle, alacaklının yapmış olduğu icra takibi ile borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlamış olması gerektiğinden, borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekmektedir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
------tarihinde vekilleri aracılığı------- Esas sayılı icra takibi başlattığını, daha önceki dosyalarımızda ... vekili olarak dosyaları takip etmelerine rağmen davacı asilin o esnasında faaliyette olmadığı -----yapılmış ve dosya kesinleştiği, takip kesinleştikten sonra bankalara gönderilen hacizler nedeniyle davacının takipten haberdar olduğu, dosyaya vekalet konulmuş ve dosya borcu ödenmek zorunda kalındığı, davacının icra takibinde alacaklı görülen .....