"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Çek'e dayalı olarak yapılan takip sonucu fazla ödenen miktarın istirdadına ilişkin olup, mahkemece icra takibi dışında yapılan ödemeler de gözetildiğinde icra dosyasına fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yüksek 19. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verilmiş ise de Dairemiz sadece şirketler hukuku taşıma hukuku ve sigorta hukukundan kaynaklanan itirazın iptali ve İİK 82. maddesinden doğan menfi tespit davalarında görevli olup, bunun dışında İİK 72. maddesine dayanan menfi tespit ve istirdat davalarında Yüksek 19. Hukuk Dairesi görevlidir. Somut olayda da İİK'nun 72/7 maddesinde gösterildiği üzere icra dosyasına fazla ödeme yapıldığı kanaatiyle istirdat kararı verilmiştir. Bu durumda, evvelce yüksek 19. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ''İncelemenin Kapsamı'' başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dava, menfi tespit ve istirdat davasıdır. Menfi tespit ve istirdat davaları İcra ve İflas Kanunu’nunn 72. maddesinde düzenlemiştir. Menfi tespit davası borçlu olmayan kişinin borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. İstirdat davası ise; kişi borçlu olmadığı halde ödeme yapmış ise bu ödemenin geri alınmasını sağlayan dava türüdür. Menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme, alacaklının yerleşim yeri ya da açılmış bir icra takibi varsa icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Menfi tespit davası için yasada herhangi bir hak düşürücü ya da zamanaşımı süresi öngörülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, taraflar arasında 556 sayılı KHK'nın uygulanmasını gerektirir bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına geliş tarihine göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, Mahkememizin ... esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Mahkememizin ... esas sayılı dosyası ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2016/5571 sayılı dosyasında davacılardan Yusuf Kayalar aleyhinde yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir. Genel haciz yolu ile icra takibinin borçluları olan davacılar aleyhinde Çorum Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2016/630 esas sayılı dosyasında alacaklı, banka tarafından borçlular aleyhine daha önce itirazın iptali davası açılmış olup yargılama sonucunda Mahkemenin 05.03.2019 tarihli 2019/98 sayılı kararı ile karar verilmiştir. Eldeki menfi tespit davasının, itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle, Genel haciz yolu ile icra takibine ilişkin dosya borcu yönünden her iki davacınında dava açmakta hukuki yararları bulunmamakla birlikte, menfi tespit davasına konu diğer icra dosyası olan Çorum 2....
Maddesinde menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde yada davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği hususunun düzenlendiği, mahkememiz dosyasında da takibin yapıldığı icra dairesinin --- olduğu, davalının yerleşim yerinin ise ----- olduğu, dolayısıyla mahkememiz yetkisiz olduğu, davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK 114 ve 115.maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalının tedbire yönelik itirazının mahkememizce belirlenen teminatın davacı tarafça yatırılmaması sebebiyle ----- icra takibinin tedbiren durdurulmasına yönelik kararın kendiliğinden kalkmış olması sebebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 2-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK 114 ve 115.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 3- HMK'nun 20....
Maddesinde menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde yada davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği hususunun düzenlendiği, mahkememiz dosyasında da takibin yapıldığı icra dairesinin --- olduğu, davalının yerleşim yerinin ise ----- olduğu, dolayısıyla mahkememiz yetkisiz olduğu, davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK 114 ve 115.maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalının tedbire yönelik itirazının mahkememizce belirlenen teminatın davacı tarafça yatırılmaması sebebiyle ----- icra takibinin tedbiren durdurulmasına yönelik kararın kendiliğinden kalkmış olması sebebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 2-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK 114 ve 115.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 3- HMK'nun 20....
Buna göre; yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin kararla birlikte borçlu(davacı)nun %40 oranında tazminatla sorumlu tutulabilmesi için alacaklı(davalının) bir icra takibi yapmış olması, İİK'nun 72/2-3 maddeleri gereğince takibin durdurulması veya icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı alması ve aldığı bu kararın infaz edilmiş olması gereklidir. Ancak açılan menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi sonucu istirdat davasına dönüşmüş olan davanın reddi halinde alacaklı(davalı) yararına alacağının alınan bir tedbirle geciktirilmesi söz konusu olmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekir. ( ... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2007/..., s. 796 vd.)...
İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin” haksız ve kötü niyetli olması hâlinde talep üzerine borçlu lehine kötü niyet tazminatı verileceği hükmünü haizdir. Maddede “icra takip tarihinde” haksız ve kötü niyetli olmaktan bahsedilmemiş, “menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması” şeklinde belirtilmiştir. Menfi tespit davası tarihi ve dava öncesi, takibin haksız ve kötü niyetli olması önem arz etmektedir. İcra takibi bir bütündür, takip sadece takip talebi ve takip talep tarihi itibariyle değerlendirilemez. İbraya ve bu konuda beyana, hacizlerin fekkine rağmen tekrar haciz talebi ve hacizlerin işlenmesiyle, böylece, davalı alacaklının haksız ve kötü niyetli olarak takibe devamıyla davacı aleyhindeki takip, davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlamış ve menfi tespit davası kabul edilerek, davalının temyiz etmemesiyle de kesinleşmiştir....
Davacı tarafça her ne kadar menfi tespit talepli dava açılmış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında da belirtildiği üzere, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir. Ancak borçlu böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. Somut olayımızda davacı tarafça davaya konu Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2020/31355 Esas sayılı takip dosyası borcunu ödemiştir....