Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak, bozma sonrası tespit edilen ve karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine karar verilen fark bedelin derhal ödenmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın...

    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle davacının davalıya 11.312,00 TL. borçlu bulunduğu, bu kısım dışında kalan 866.43,00 TL. ve ferileri için menfi tespit isteminin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 02.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen kriminal raporu ve dosya kapsamına göre, takibe dayanak "muvafakatnamedir" başlıklı evrak altındaki imzanın davacıya ait olmadığı, davacının takibe dayanak genel kredi sözleşmelerinde imzası bulunmamakla herhangi bir sıfatla borçlu olarak görünmediği ve davalı alacaklının alacağını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, ... Kriminal Polis Labaratuarında C.Başsavcılığınca alınan rapor, yeterli görülerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir....

        İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.Somut olayda; mahkemenin kabul ettiğinin aksine incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle arsa sahiplerine tanınan hakların güvencesi (teminatı) olmak üzere tesis edilen bir teminat ipoteği olduğu görülmektedir....

          Değerlendirme Dava, dava konusu çeklerin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Çeke uygulanacak poliçe hükümlerinin sayıldığı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 818 inci maddesinde rehin cirosuna ilişkin 6102 sayılı Kanun'un 689 uncu maddesine atıfta bulunulmamıştır. Böylece çekte rehin cirosuna cevaz yoktur. Çekin açık veya gizli rehin cirosuyla devredildiğinde, sorun gizli rehin cirosunun ispatında ortaya çıkar. Bu husus, ya ayrı bir yazılı belge veya hamilin ikrarı ile kanıtlanabilir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; dava konusu çeklerin lehdarına karşı Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/31 E. sayılı dosyası üzerinden açılan menfi tespit davasında, davalı vekili 15.08.2014 havale tarihli dilekçesinde söz konusu çeklerin davalı bankaya, dava dışı Beyaz Yaşam Gıda Paz. Hay. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti.'ye kullandırılan kredilere teminat olmak üzere verildiğini beyan etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Terkini talep edilen dava konusu ipotek imar uygulamasından kaynaklanmaktadır. İpoteğin 24.05.1991 tarihinde tescil ediliği, mahkemece yapılan araştırmalar neticesinde ipotek alacaklısı davalıya ulaşılamadığından Balıkesir İl Defterdarının kayyım olarak tayin ediliği, borcun ödendiğine dair yazılı delillerin dosyaya sunulmadığı, devamında rayiç bedelinin depo edilmesi sonucu mahkemece ipoteğin terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                Borçlu, takipten önce veya sonra menfi tespit davası açabilir ancak borçlu, borcunu icra dairesine ödedikten sonra artık menfi tespit davası açamayacak olup, aslında borcu olmadığı halde ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olabilir ki, bu dava da istirdat davasıdır. Bu çerçevede; davacılar vekilinin infaz edilmiş olan takip dosyası nedeniyle menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından, bu takip dosyasıyla ilgili menfi tespit isteğinin hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2018 NUMARASI : 2017/1107 ESAS, 2018/1221 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/09/2018 tarih 2017/1107 Esas 2018/1221 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Tes Yapı İnşaat Elektrik Turz. San. İç ve Dış Ltd. Şti.'nin müvekkil bankaları nezdindeki parasına davalı tarafından Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2017/3888 sayılı dosyası ile icra takibine geçilerek haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle el konulduğunu, ancak para üzerinde davacı bankanın rehin hakkı bulunduğunu belirterek müvekkilinin davalı alacaklıya 15.647,58 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, haciz ihbarnamesine konu 15.647,58 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda, davacı banka 14.432,00 TL süresiz teminat mektubu ve 1.600,00 TL çek garanti bedelinden dolayı gayri nakdi riskinin bulunduğunu, bu miktar yönünden dava dışı borçlunun mevduatları üzerinde rehin hakkı bulunduğunu iddia etmektedir. Dosya kapsamında mevcut delil ve belgeler ile teminat mektubu içeriğinden, anılan teminat mektubunun dava dışı borçluya İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/668 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinden dolayı verildiği anlaşılmaktadır. Haciz ihbarnamesi tarihi itibariyle teminat mektubunun iade koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu