Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 5/A maddesi uyarınca; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları yönünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Anılan hükümde menfi tespit davaları sayılmamıştır. Yorum yolu ile de, menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak, [alacak ve tazminat] talep hakkının yerine getirilmesini sağlamak amacıyla bir dava açıldığı zaman, bu bir edim (eda, ifa) davası (Leistungsklage) olacaktır. Şu var ki, bütün dâvalar, edim dâvası gibi, karşı tarafın bir şey yapmaya ("verme"yi de içine alacak biçimde geniş anlamda kullanılıyor) veya yapmamaya mahkûmiyetini sağlamak amacıyla açılmaz. Bir tespit dâvasında veya yenilik doğurucu dâvada da dâvacının Usul Hukuku anlamında bir talebi vardır (örneğin bir sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunun mahkemece tespit edilmesi veya bir ölüme bağlı tasarrufun iptali isteniyor)....

    nun 5/A maddesi uyarınca; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları yönünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Anılan hükümde menfi tespit davaları sayılmamıştır. Yorum yolu ile de, menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak, [alacak ve tazminat] talep hakkının yerine getirilmesini sağlamak amacıyla bir dava açıldığı zaman, bu bir edim (eda, ifa) davası (Leistungsklage) olacaktır. Şu var ki, bütün dâvalar, edim dâvası gibi, karşı tarafın bir şey yapmaya ("verme"yi de içine alacak biçimde geniş anlamda kullanılıyor) veya yapmamaya mahkûmiyetini sağlamak amacıyla açılmaz. Bir tespit dâvasında veya yenilik doğurucu dâvada da dâvacının Usul Hukuku anlamında bir talebi vardır (örneğin bir sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunun mahkemece tespit edilmesi veya bir ölüme bağlı tasarrufun iptali isteniyor)....

    İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

      İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

        İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

          İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-İSTİRDAT Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası sonunda, yerel mahkemece davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/291 Esas sayılı dosyasından aleyhine toplam 3.833,32 TL'nin tahsiline karar verildiğini, dosyayı takip eden vekil ile görüşerek hüküm altına alınan tutarı ödeyeceğini beyan ettiği ve tüm alacak kalemleri karşılığı olan toplam 4.001,31 TL'yi hesabına 10/06/2013 günü ödediğini, ancak ... 22....

                Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                  Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu