WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)" davasıdır. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı 06/05/2022 kesinleşme tarihli ilamı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dava dosyası Mahkememize tevzi edilmiş ve Mahkememizin ... Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Konya . İcra dosyası getirtilerek dosya arasına alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ..., borçlusunun ..., 27.970 TL asıl alacak, 248,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.218,28 TL alacak kaleminden oluştuğu ve takip dayanağının 30/05/2019 vade tarihli, 27.970 TL bedelli çekten kaynaklandığı görülmüştür. Somut olayda; Konya ....

    Menfi tespit davalarında, dava tarihindeki alacak-borç durumu esas alınarak karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek alınan ek bilirkişi raporunda da dava tarihindeki kefalet borcunun 48.075,94-TL olduğu belirtilmekle, davacının bu miktardan sorumlu olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, ek bilirkişi raporu ve Dairemizin bozma ilamında belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın, ödeme yapılan miktar belirtilip, bu yönden menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

        Hukuk Dairesi tarafından masaya alacak kaydeden alacaklıların hiçbir alacağı kalmadığı, davalının ise alacağının iflas davasında belirtilen dışında daha sonra müflis şirket ile devam eden ilişki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak veya kayıt kabul davasının iflasın kaldırılmasına ilişkin davada etkisinin olmadığı, davacının iflasına ilişkin kararda belirtilen alacak miktarına ilişkin açılan menfi tespit davasının davacı lehine sonuçlanarak kesinleştiği, diğer alacaklara ilişkin açılan menfi tespit davalarının da kabul edildiği ancak kesinleşmediği, bunlara ilişkin olarak da davacı tarafça teminat gösterildiği gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iflasın kaldırılması istemine ilişkindir. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" (İİK m.184,I,c.1). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır."...

          Kabul tarihi 28.03.2023 olan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 31.maddesi ile de 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olup ayni yasanın geçici 1. Maddesi ile "... 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. " hükmü getirilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bonodan kaynaklanan alacak hakkında menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              İcra Müdürlüğünün 2009/3106 E sayılı takip dosyasında toplam 14.335,49-TL üzerinden davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, asıl alacak yönünden talep bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,bakiye 2.102,34-TL bakımından yapılan takip bölümüne ilişkin ise 2.102,34-TL davacının borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava menfi tespit istemine ilişkin olup ,menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılması mümkün olmayıp mahkemece davacıya borçlu bulunamadığının tespitini istediği miktarı açıklattırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,yine HMK'nın 26. maddesi gereğince dava değerinin 100 TL olmasına karşın fazlaya ilişkin hüküm kurularak talep aşımına sebep olunması dava konusu olmayan asıl alacak yönünden hüküm fıkrasında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi ve olumsuz tespit yerine olumlu tespit şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                SAVUNMA: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu Konya 1 Asliye Hukuk Mahkemesi davasında müvekkili tarafından tapu iptal ve tescil olmazsa bedel + sadece alacak + menfi tespit + menfi tespit + alacak davalarının birleştirilerek açıldığını, Yani Konya 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/634 esas sayılı dosyasında müvekkilinin farklı talepleri olan davaları davalıların aynı olması sebebi ile birleştirerek açtığını, ilamın birleşen davalara ilişin olduğunu, mahkemece müvekkilinin sadece alacak istemli olarak 200.000 TL alacak için açtığı dava kabul edilerek hüküm kurulduğunu ve müvekkilinin sadece alacak davası olarak açtığı dava sonucunda kurulan hükmü icraya koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Dayanak ilam incelendiğinde, dava konusunun tapu iptal ve tescil davası ile alacak talebi, birleşen davanın ise menfi tespitte bedelin ödenmesi nedeniyle istirdat davası olduğu, Yargıtay 12....

                Dava dilekçesinin talep sonuç kısmında “aradaki ticari ilişkiden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığına” şeklinde menfi tespit talebi öne sürülmüş ise de; bu şekilde belirsiz ve soyut bir menfi tespit davası açılamayacağı ve davacının menfi tespit talebi yönünden teminat senedi bedeli olan 16.000 USD üzerinden harç yatırdığı gözetilerek, menfi tespit talebi teminat senedi yönünden değerlendirilmiştir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....

                  Sonuç itibariyle, menfi tespit davasının anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılamamaktadır. Menfi tespit davası İcra ve İflas Kanununun 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı bulunmadığı için artık menfi tespit davası açamaz....

                    UYAP Entegrasyonu