Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2014/184 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını ve dosyanın halen derdest olduğunu, yapılan cari hesap kontrolü sırasında davalıdan bakiye alacak olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle ... 4. İcra Müd' nün 2014/6005 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ,davalının ise haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının alacağını ispat edebilmek için hiç bir yazılı belge sunmadığını, her iki tarafında tacir olduğunu, alacak iddia eden tarafın alacağına ilişkin bir belge sunmakla yükümlü olduğunu, bu olmadan alacağın varlığının belirlenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Davalı ...Ltd.Şti. vekili, müvekkilinin davacı şirkete borçlu olmadığının tespiti istemi ile menfi tesbit davası açmış,mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, toplanan delile göre davalı ...Ltd.Şti.'nin davacı şirkete 3.551,90 TL borçlu olduğunun tesbiti ile davacının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü ile bu miktar alacak ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş; hüküm, davacı ...Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir....
nun 388. ve 389. maddeleri (HMK. 297.maddesi) gereğince, hüküm açık, sarih ve anlaşılabilir olmalıdır. Taraflara tanınan hak ve yükümlülüklerin tek tek hükümde gösterilmesi gerekir. Somut olayda, davacı şirketin talebi; 2009/1 kaçak tahakkuku- 2009/1 kaçak ek tahakkuku ve 2009/3 otomatik dönem tahakkukuna ilişkin olmak üzere 27.657,60 TL asıl alacak, 9.968,27 TL gecikme cezası ve 1.794,29 TL KDV olmak üzere toplam 39.420,16 TL nin tahsiline ilişkin başlatılan takibe yönelik itirazı iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar takip ve dava konusu edilen faturalardan 30.01.2009 tarihli 8.447,20 TL lik kaçak ve 17.642,00 TL lik kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 26.089,20 TLlik fatura, davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında değerlendirilip sonuca bağlanmış ise de, eldeki davada, menfi tespit davası ile kesinleşen hükmün de dikkate alınıp menfi tespit davasına göre eldeki itirazın iptali davasının sonuçlandırılması gerekmektedir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak ilamın menfi tespit davasına ilişkin olmadığından kesinleşmesi gerekmediğini, davacının vekalet ücretini almak için kurumlarına da başvuru yaptığını, ilamlı icra takibinde tazminata hükmedilemeyeceğini, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''... tüm dosya kapsamı bir arada gözetildiğinde: takibe dayanak ilamın Menfi Tespit davasına ilişkin olduğu ve takip tarihi itibari ile henüz bu ilamın kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tespit davası sonucunda verilen ilamlar kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği gibi ilamın ferisi niteliğindeki yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğinden....'' şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 26 İcra Müdürlüğü 2021/6963 E sayılı takibine konu olan Ankara 14....
Açılan dava taşeronluk sözleşmesinden doğduğu iddia olunan ve takibe konulan alacakla ilgili menfi tespit istemine ilişkin olup, emsal Yargıtay ilamında da belirtildiği gibi menfi tespit davasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalının da alacaklı olup olmadığının tespitinin yapılacağı, yukarıda belirtilen yasa gereğince de menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı anlaşılmakla açılan davanın 7155 sayılı yasanın 22.maddesine göre 6325 sayılı yasaya eklenen 18/A maddesinin 2.bendine göre dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1....
nin menfi tespit davası açtığına dair derkenar alarak icra dosyasına ibraz etmiş ve icra müdürlüğü tarafından hukuken hatalı olarak ...Şti. hakkındaki takibin durdurulduğunu, davalı ...Şti'ne 89/3 ihbarnamesi ... tarihinde tebliğ edildiğini, ancak yasal 15 günlük süre içinde menfi tespit davasının açılmamış ve tebliğden itibaren menfi tespit davası açıldığına dair derkenarın icra dosyasına sunulmadığını, müvekkilinin menfi tespit davası konusu Antalya ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı icra dosyasının alacaklısı olması ve menfi tespit davasında "alacaklı" sıfatı ile taraf olarak gösterilmesi gerekirken gösterilmemesi nedenleriyle; ...'in davalı taraf yanında feri müdahil olarak dosyaya kaydını talep etmiştir. Antalya ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ... olduğu, borçlusunun davalı şirket olduğu, borçlu adına yapılan icra takibi, banka kredileri vs. gibi muhtelif ödemelerden doğan alacak ......