Menfi tespit davalarında da bir talep var ise de bu talep maddi hukuk anlamında bir talep değildir. Başka bir söyleyişle, menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde değildir. Tüm bu açıklamalara göre; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca; bu konudaki Bölge Adliye Mahkemeleri arasında çıkan uyuşmazlık, Yargıtay 19. H.D. 13/02/2020 tarih, 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı karar ile; "ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı" şeklinde giderilmiştir....
Sonuç itibariyle, menfi tespit davasının anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılamamaktadır. Menfi tespit davası İcra ve İflas Kanununun 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı bulunmadığı için artık menfi tespit davası açamaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davanın, menfi tespit davası olduğu, dava şartı arabuluculuğa ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde "...diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması 01 Eylül 2023 tarihinden itibaren dava şartıdır.." denilmek suretiyle arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak tayin edildiği ve taraflarca dava ikame edilmeden önce arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesiyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK'nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir....
ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün menfi tespit davalarını arabulucuk dava şartına tabi tutmadığı da anlaşılmaktadır....
Kabul tarihi 28.03.2023 olan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 31.maddesi ile de 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olup ayni yasanın geçici 1. Maddesi ile "... 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. " hükmü getirilmiştir....
,Menfi tespit davalarının niteliği itibariyle teknik anlamda bir alacak veya tazminat davası olmadığını,Emsal Yargıtay kararlarının savunmalarını desteklediğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/268 Esas KARAR NO : 2022/851 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/04/2022 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından açılan tazminat davasının işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) 24/06/2022 tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından, HMK 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/580 Esas KARAR NO : 2021/361 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/09/2020 KARAR TARİHİ : 27/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı dava dilekçesinde özetle; hakkında Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı dosyasında alacak nedeniyle icra takibi yapıldığını, takibe konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, davacıya hiçbir şekilde borcu olmadığını, davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, dava ve takip konusu çekteki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Bakırköy .........
Davacı, davalının haksız icra takibi ve hacizleri nedeniyle menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını ve bu nedenle zarara uğradığını söyleyerek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2008/9339 ve 9340 sayılı takip dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmekte ise de, davacının davaya konu takiplerde taraf olmadığı ve takip alacaklısı davalının davacıya yönelik bir alacak isteminin bulunmadığı, davacının takiplerdeki istihkak iddialarının da, İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davalarda karara bağlandığı, davacının açıklanan nedenlerle davaya konu takiplerle ilgili olarak menfi tespit davası açma hakkı ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalının tazminat isteminin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı tarafından davacıya ait işyerinde haciz yapılması üzerine haciz uygulayan alacaklıya karşı menfi tespit davası açılabilir....