Menfi tespit davaları bu nedenle bu kanun kapsamında değerlendirilemez. Çünkü menfi tespit davalarında bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesi usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla kararın kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının İstinaf talebinin KABULÜNE, Çorlu 5....
HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; işbu davadaki talebin, menfi tespit istemine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK. 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve arabuluculuk şartının bulunmadığı gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; kambiyo senedinden kaynaklı yapılan icra takibine ilişkin olarak, davacının davaya konu icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Dava menfi tespit davası olarak açılmış ise de yargılama devam ederken ödeme yapıldığından dava yasa gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür. Her ne kadar davacı tarafça menfi tespit davası yönünden dava değeri olan 14.351,42 TL'nin üzerinde (21.708 TL ) ödeme yapılmış ve bu tutarın istirdadına karar verilmiş ise de, davanın yasa gereğince istirdada dönüşmesi karşısında dava değerinin halen 14.351,42 TL olduğu kabul edilmiş ve yargılama giderine hükmederken bu tutar dikkate alınmıştır. Bunun yanında davacının faiz isteminde bulunmaması nedeniyle de istirdadına karar verilen tutara faiz işletilmemiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde tazminat isteminde bulunulmaması, tazminat isteminin yer aldığı 02/08/2023 tarihli dilekçe yönünden davalının açık bir muvafakatinin olmaması nedeniyle davacının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, yanlar arasında görülüp kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacıların davalı şirkete borçlu olmadıklarının anlaşıldığı bu nedenle 3. kişilere ödedikleri miktarı davalıdan talep edebilecekleri, davalının kötü niyetle çekleri ciro ettiği ve davacılar aleyhine 3. kişilerin icra takibi yapmasına neden olduğu bu tutumu ile davacıların manevi vesaiklerine zarar verdiği gerekçesiyle 7.269.661.000 TL ödemenin istirdadına ve 2.500.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle görülmekte olan istirdat davasının İİK. 72/VI. ncı hükmüne daha önce açılan menfi tespit davasının devamı niteliğinde olduğu ve menfi tespit davasında verilen menfi tespit ilamının istirdat davasında kesin delil teşkil edeceği (Baki Kuru menfi tespit ve istirdat davası 2003 sh 191) gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına...
Dolayısı ile davacının talep edebileceği tazminat ancak menfi tespit davası neticesinde ve de davacı borçlunun haklı çıkması halinde verilebilecek bir tazminat niteliğindedir. Bu nedenle istenilen tazminatın kabulü yasal olarak mümkün değildir. Zira davacı menfi tespit davası açılmaksızın salt davadan önceki işlemlere dayalı olarak böyle bir talepte bulunmuştur. Öte yandan davacı yan manevi tazminat talebinde de bulunmuştur. Nitekim Yargıtay . HD.'nin ... E., ... K. Sayılı ve 09/10/2017 tarihli ilamında da görüleceği üzere; ......"Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa dahi alacaklının en azından kusurlu olması gerekmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/410 Esas KARAR NO : 2022/712 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİH İ : 07/05/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından haklarında icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin çiftçi olduğunu, davalıdan bir kısım zirai ilaçlar ve tarımsal ürünler aldığını, aldığı ürünlerin bedellerini davalıya ödediğini, borcunun bulunmadığını, bu nedenle icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/692 Esas KARAR NO : 2018/378 DAVA : Sözleşmenin İptali, Menfi Tespit ve Maddi Tazminat DAVA TARİHİ : 23/09/2016 KARAR TARİHİ : 16/05/2018 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan işbu davanın, işlemden kaldırıldığı 15/02/2018 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından; Dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından davanın kabul edilen kısmı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı, davalının yaptığı 78.603,92 TL'lik maddi tazminat ve nafakaya yönelik icra takibine karşı borcu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açmış, mahkemece davacının, davalı alacaklıya 50.000 TL maddi tazminat ve tazminatın işlemiş faiz alacağı yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilikin talebin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... Müzik Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, protestoya konu edilen senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit, senet iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı şirket vekili, dava konusu senet arkasındaki cironun müvekkiline ait olmadığını, bu dava nedeniyle senetten haberdar olunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....