WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin vergi borcundan kaynaklanmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun gereğince takibe tabi tutulurlar....

    dan devralındığını, ancak daha sonra davalı ... tarafından davalı şirketin sermaye artırım kararının alındığı 24.12.2000 tarihli genel kurul kararının yetersiz nisap ile karar alındığı gerekçesiyle ticaret sicilinden terkin edildiğini, bu nedenle sermaye artırım kararının yok hükmünde olduğunu, bu karara dayalı olarak ihraç edilen hisse senetlerinin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, sermaye artırımı ve anasözleşme değişikliğine ilişkin 24.12.2000 tarihli genel kurulun ... tarafından iptal edilerek ticaret sicil kaydının silindiğinin, iptal edilen bu genel kurulun yeniden yapılmadığının, sermaye artırımına ilişkin geçerli bir genel kurul kararının bulunmadığının, buna göre ihraç edilen hisse senetlerinin hukuki dayanağının olmadığının ve bu hisse senetlerinin geçerliliğinin bulunmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir. Davalı SPK vekili ve diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

      ne sermaye olarak konulmak istenmesinin şirketin mali yapısını iyileştirmek amacı taşımadığım fakat davacı ortakların pay oranlarının düşürülmesi niyetiyle hareket edildiğini, sermaye artırımı kararının hukuken korunan bir sebebe dayanmadığını; ileri sürerek, davalı ...'...

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirkette %10 oranında hissedar olduğu, sermaye artırımı hazırlıkları yapılırken yasal mevzuat gereği sermayenin tamamının ödenmiş olduğunun tespiti zımnında alınan mali müşavir raporundan, ortakların sermaye taahhütlerine karşılık her hangi bir ödeme yapmadıklarının tespit edildiği, buna göre davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğinin anlaşıldığı ve TTK 483. Maddesindeki ıskat prosedürünün işletildiği gerekli işlemlerin yapılıp ihtar gönderildiği verilen 1 ay süreye rağmen yine ödeme yapmadığı, davacının müvekkili şirkette ortaklığının devam etmesi nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemeyeceği dolayısıyla davacının şirkete 250.000 TL borcunun bulunduğunun sabit olduğunu belirterek menfi tespit isteminin reddine karar verilmesini savunmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; işbu dava da kambiyo vasfına haiz bonolardan kaynaklı menfi tespit isteminin talep edildiği ve dava tarihi itibariyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davanın haksız fiilden kaynaklanan alacak/menfi tespit iddiasına dayandığını, kambiyo senedine dayalı menfi tespit iddialarının dışında 140.000,00 TL alacak taleplerinin bulunduğunu, kambiyo senetleriyle ilgili görevsizlik kararı verilse dahi alacak noktasında yerel mahkemenin görevli olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın bir kısmının tefrik edilmesi ve yalnızca menfi tespit iddiaları yönünden görevsizlik verilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 15.6.2009 Nosu : 555-237 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin oğlu ...'...

            Yukarıda açıklandığı üzere, kaçak su kullanımından dolayı kullanan şahsın haksız fiil hükümlerinden kaynaklanan sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağına, kırılma noktasının ise, abonenin sorumluluğunun belirgin olmasına göre, davacının sözleşme nedeniyle kaçak su borcundan sorumlu olacağı gözetilmeden mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme ile davacının kaçak su borcundan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda, ... Nakliyat Petrol Ürünleri İnşaat Malzemeleri Oto. Gıda Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

                O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda, ... İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'...

                  Teknik bilirkişi heyeti tarafından şirketin ---- yıllarına ilişkin mali tabloları incelenmiş, şirket sermayesinin artırılması dışında bilanço yapısında herhangi bir değişiklik olmadığı, şirketin----olduğu ve sermaye artırımının doğrudan satışlar ve karlılık üzerinde bir etkisinin gözlemlenmediği, davalı şirketin sermaye artırım gerekçesi olarak ------taksitlik kredi borcu için sermaye artırımına gitmenin gerçekçi olmadığı, bunun yanında davacının kendisine sermaye artırımına ve şirketin finansal durumuna ilişkin bilgi verilmediği belirtilmiş ise de; şirketin finansal durumuna ilişkin bilgi almaya yönelik herhangi bir soru yöneltmediği, sermayenin artırım kararının bedelsiz olması nedeniyle şirket ortaklarına hiçbir bedel ödemeden sermaye artırımı sonucu sahip oldukları paylara ilaveten ayrıca kar dağıtımı yapılacağına karar verildiği belirtilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu