"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, asıl borçlu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu tahsil edilen 34.731-TL'nin kefalet borcundan mahsup edilmesi gerektiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince murisin; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirketlerin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu olduğu gözetilerek, mahkemece uzman bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu limited şirketlerin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi itibariyle tespit edilen terekesinin aktifinin borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne...
Öyleyse, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” ve “yasal temsilcisi” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacının borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen ---- bilirkişi heyeti raporlarındaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davalı şirketin sermaye artırım tarihi itibariyle --- borca batık olduğunun tespit ve kabul edildiği, sermaye artış kararının ise ; davalı şirketin ---- göre hiç bir faaliyetinin olmadığı, davalı şirketin sahip olduğu markaların piyasa değerini artırmak için yoğun tanıtım faaliyetine başladığını iddia etmesine karşın tanıtım faaliyetleri konusunda herhangi bir kanıt sunmadığı gibi bu tanıtım faaliyetleri sonucunda markalardan ne kadar kazandığı veya kazanacağını ispat edemediği, sermaye artış kararı almasının tamamen 3....
Borcun, murisin şahsi borcu değil, ortağı ve temsilcisi olduğu şirketin vergi borcundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun gereğince takibe tabi tutulurlar....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kuruluşundan beri %33 hissedarı olduğunu, müvekkilinin şirketteki payının azaltılması için kötüniyetli olarak 30.06.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye artırımına gidildiğini, sermaye artırımını gerektirecek gerçek bir zarar ve yatırım gereği bulunmadığını, yönetim kurulunca 31.03.2012 tarihli bilançoya göre şirket sermayesinin 464.652,23 TL’sini kaybedildiği, yatırım yapılması için sermaye artırım kararı alındığı belirtilmekte ise de söz konusu sermaye artırım kararının objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 30/06/2012 tarihli genel kurulda alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/10/2022 KARAR TARİHİ : 15/05/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2010 yılında üyesi olduğu S.S. ... Yapı Kooperatifine düzenli aylık ödemeleri yaptığını, 2014 yılının Aralık ayında yapımı tamamlanan etapta kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelini ödeyerek 07/01/2015 yılında kooperatiften tapusunu aldığını, daha sonra tarafına kooperatif tarafından 19/02/2015 tarihli Kayseri 3. Noterliği'nin ... yevmiye numaralı S.S. ... Konut Yapı Koop.Hesap Tetkik Komisyonu Raporu Başlıklı Kesin Maliyet Hesabı adı altında çıkarılan borç olan 14.657,00 TL, Kayseri 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı asil, davalı bankaca kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı olarak aleyhine takip başlatılmış ise de kendisinin kefil olarak sözleşme imzalamadığını, kredi asıl borçlularıyla akraba olması nedeniyle sorumlu tutulmak istendiğini ileri sürerek, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Yönetimi AŞ vekili, davacının takibe konu kredi borcundan dolayı sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, takibe konu alacağın ...'...
ın ise diğer paylarının sahibi olduğunu, 07.07.2017 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesi kapsamında şirket sermayesinin 6 milyon TL'den 8 milyon TL'ye artırılmasına karar verildiğini, TTK'nın 456. maddesi uyarınca iç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamayacağını, daha önce 21.03.2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirket sermayesinin 3 milyon TL'den 6 milyon TL'ye artırılmasına karar verildiğini, artırılan sermayeyi diğer ortakların taahhüt ettiğini, ancak sermaye taahhütleri gerçekte yerine getirilmediğini, bu kişilerin bu sermayeyi şirkete getirecek mali güçleri bulunmadığını, sermaye konulmuş gibi gösterdiklerini, bu kişilerin şirketteki hisse oranlarını yükseltmeyi amaçladıklarını, TTK'nın 462/3 maddesi uyarınca şirketin yedek akçeleri mevcut olduğu halde bunların tamamı sermayeye eklenmeden dış kaynaklardan sermaye artırımı yoluna gidilemeyeceğini, sermaye artırım kararının dürüstlük...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/385 KARAR NO : 2023/503 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/06/2023 KARAR TARİHİ : 07/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ----, dava dışı ------Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün----- sicil numarasında kayıtlı -----mersis numaralı -----Şirketi ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinin 1.100.000,00 TL limitine 06.09.2019 tarihinde kefil olduğunu, aynı borç için için-----müteselsil kefalet sözleşmesi imzaladıklarını, kefillerden----31.03.2017 tarihinde vefat ettiğinden geriye mirasçısı olarak eşi ----oğlu ----, torunu ---- ve yine torunu ----- kaldığını, yine aynı borç için ----- ili, Merkez ilçesi, ----- mahallesi, 19 ada, 98 ve 99 parsel, ---- ili, Merkez ilçesi, ---- mahallesi, 193 ada, 24 parsel,---- ili, Merkez ilçesi, ---- mahallesi,...