Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin “ortağı” ve “temsilcisi” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 15.06.2007 No :47-130 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Ziraat Bankası tarafından verilen grup kredisi kapsamında kefaletinden doğan borcundan dolayı sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece 5661 sayılı Kanun uyarınca, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....
davacının fiilen ayrıldığı 2019 yılı itibariyle şirketin ekonomik durumunun iyi olduğunu ve sermaye artırımını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, ortakların rüçhan hakkını kullanmaları hakkında alınan 15/11/2020 tarih 3 sayılı Müdür kararının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu genel kurul kararının butlanının tespitine, sermaye artırım kararının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/297 Esas KARAR NO : 2023/320 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/04/2023 KARAR TARİHİ : 27/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile öncelikle teminatsız aksi kanatte olunacak olursa İcra İflas Kanunu’nun 72/4 maddesi uyarınca icra dosyası kapak hesabının %100’ünün icra dosyasına, %15’inin mahkememiz dosyasına yatırılması halinde icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, yargılama neticesinde de müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ... 27.İcra Müdürlüğü’nün ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/298 Esas KARAR NO : 2022/334 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/04/2022 KARAR TARİHİ : 09/05/2022 Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan 29/09/2017 tarihinde 250.000 TL ve 24 ay taksitli kredi kullandığını, kredinin başlangıç tarihinin 30/10/2017 olduğunu, son taksit tarihinin 30/09/2019 olduğunu, müvekkilinin bu kredinin 20 taksitini ödediğini, müvekkilinin bankaya başka borcunun olmadığını, davalı bankanın elindeki 29/05/2015 tarihli senede 28/11/2019 vade tarihi olduğunu icra takibi başlatıldığını, İstanbul Anadolu ......
Davalı vekili, sermaye artırım kararının şirketin ihtiyaçları doğrultusunda alındığını, bu kararın davacıyı zor durumda bırakmak amacını taşımadığı gibi daha önce alınan sermaye artırımı kararlarına davacının herhangi bir itirazda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden önce menfi tespit davası açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/01/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı kurumca dosya borçlusu olduğu belirtilen ... Tic. Ltd....
GEREKÇE: İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak davacı borçlu hukuki ilişkiyi ve borcu kabul etmekle beraber başka bir sebepten ötürü geçersiz olduğunu veya borcun sona erdiğini iddia ediyorsa ispat yükü davacı borçlu üzerindedir....
Davalı; davanın bir yıllık süre içinde açılmadığını, dava konusu sayaca ilişkin Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş rapor bulunduğunu, müvekkilin yerinde yaptırdığı tespitte bahse konu abonelik ve sayaçtan, 36 kattan oluşan 6 blokun su kullandığının tespit edildiğini, bahse konu bloklara ait yeşil alan ve ortak alanların sulanması ve temizliği, her bir blokta çalışan personel sayısı nazara alındığında, tahakkuka esas alınan miktarın fiilen kullanılmasının mümkün olduğunu, müvekkili tarafından yapılan işlemlerde mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığını,bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; su borcundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir....