Öyleyse, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; mirasbırakanın, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacıların borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi; değil ise, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda; ... Vergi Dairesince murisin ortağı bulunduğu ......
Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, mirasbırakanın; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Öyleyse, şirkete ve şirketin aktif ve pasifine ilişkin kayıt ve belgelerin istenilmesi, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; mirasbırakanın, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi gerekir. Öte yandan somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır....
TTK'nın 376/3. maddesinde, şirketin borca batık olması halinde iflasının isteneceğinin kabul edilmiş olmasın, şirketi borca batıklıktan çıkarmak üzere sermaye artırım kararı alınmasına engel değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktarı itibarıyle bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının, müvekkili tarafından satın alınan dükkanın önceki elektrik aboneliğinden kaynaklanan borcu müvekkilinden talep ederek elektrik bağlandığını bildirerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı önceki elektrik borcunu bilerek satın aldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin %... hisseli ortağı olan davacının sermaye artırım bedeli 165.000,00 TL'yi ........2005 tarihinde şirket hesabına havale ettiği, davalının ... yıl içinde sermaye artırım işlerinin tamamlanmaması nedeniyle sermaye artırım başvurusunun SPK tarafından 2006 yılında işlemden kaldırıldığı, davacının müflisin iflas masasına müracaat tarihi olan ....05.2011 itibariyle ... yıllık zamaşımı süresinin dolmadığı, 165.000,00 TL'nin davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı müflis şirket iflas idare memuru temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı müflis şirket iflas idare memurunun temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davacı tarafça; şirketin önceki sermayesinin tamamının ödenmiş olup olmadığının, sermayeye iç kaynaklardan aktarılabilecek bir fon bulunup bulunmadığının kanıtlanamadığı, sermaye artırım kararı dürüstlük kuralına aykırı olup, sermaye artırım gerekçesinin ispatlanamadığı, yönetim kurulu beyanının yetersiz olduğu, ayrıca öncesinde müvekkillerinin zorla yönetim kurulu üyeliklerinden istifa ettirildiklerini ileri sürmüştür. Sermaye artırımı sonrasında davacıların rüçhan haklarını kullanmayarak sermaye artırımına katılmadıkları anlaşılmaktadır. Davacılarının bu iddiaları ve özellikle sermaye artırımı kararı sonrası bu karara katılmayan davacıların şirketteki sermaye paylarının düşecek olması nedeniyle, alınan kararın icrasının durdurulmaması halinde, telafisi imkansız zarara neden olabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Mahkememizce seçilen mali müşavir bilirkişi ... davalı tarafından ibraz edilen ...-...-... yıllarına ait ticari defterler incelenmiş, ... tarihli raporunda sonuç olarak; davalının şirketin borcundan dolayı sorumlu olmadığı, şirket ortaklarının 553. Madde hükümlerine göre kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespit edilemediği, davalıların şirket borcundan sorumlu olup olmadıkları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespiti için sermaye artış tarihinden (...-...) dava tarihine kadar ticari defterlerin ibraz edilmesinin gerektiği ve sonuç ve kanatine varıldığını beyan etmiştir. Davalılara (asillere) ...-... tarihleri arasındaki tüm ticari defterlerini mahkememize 1 ay kesin süre içerisinde sunmaları için usulüne uygun davetiye çıkartılmış, kesin süre içerisinde ticari defterleri Mahkememize sunmadıkları anlaşılmıştır. Dava dışı ... Ltd....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının 1997 yılında yapılan sermaye artırımına katıldığı, bu katılım sonucunda davalı şirketteki payının 40 adet (A) tipi, 72171 adet (B) tipi, 1535 adet (C) tipi, 14362 adet (D) tipi hisseler ile 16633.50 adet (E) grubu olmak üzere toplam 39.841.50 adet olduğu ve 1.031.672.000 TL tutarında bulunduğu, 5.000.000.000 TL sermaye içerisinde bu tutarın sermayenin %20.633'lük kısmına karşılık geldiğinin, davacının artırım sonucu taahhüt ettiği sermayenin asgari % 25'i olan 199.997.000.000 TL’sini ödediğinin anlaşıldığı, ancak davacının bakiye sermaye borcunu ödediğini ispatlayamadığı, her ne kadar davacı son rapora beyanında, E tipi ve F tipi hisseler yönünden de pay sahibi olduğunun tespitini istemiş ise de, bu hisseler yönünden dava dilekçesinde bir talep olmayıp dava konusu edilmediğinden bu talebinin yerinde görülmediği, davacının son olarak sunduğu belgeler de nazara alınmak suretiyle yukarıda tespit edilen kısım yönünden...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı kurumdan 06.01.2003 tarihinde ... abone numarası ile su aboneliği aldığını, müvekkilinin kartlı sayaç kullanmakta olup davalı tarafından eski abonenin su tüketim borcu bulunduğundan dolayı müvekkiline su satışının yapılmadığını, müvekkilinin önceki abonenin borcundan dolayı sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek müvekkilinin aboneliğinden dolayı davalıya borçlu olmadığının ve abonelik tarihinden önceki eski abonenin 9.603.30 TL'lik borcundan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/31 Esas KARAR NO : 2022/42 DAVA : Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 13/01/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle, davacının --------- gören hisselerinden 908.502 adedine sahip bir hissedarı olduğu, davalı şirketin, gerçekte sermaye arttırımını gerektirecek bir sebep ve ihtiyaç olmamasına rağmen, dürüstlük kuralına aykırı olarak sermaye artırıma ilişkin aldığı karar neticesiyle davacı ve diğer azınlık pay sahiplerini zarara uğrattığı, şirketin buradaki tek amacının, bu tarz bir kararla hisseyi baskılayarak, zaten bedelliye katılacak gücü kalmamış --- elindeki hisselerini kat be kat zararına elinden çıkarmasını sağlamak ve böylece şirketteki hissesini, diğer paydaşların zararına olacak...