Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/385 KARAR NO : 2023/503 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/06/2023 KARAR TARİHİ : 07/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ----, dava dışı ------Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün----- sicil numarasında kayıtlı -----mersis numaralı -----Şirketi ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinin 1.100.000,00 TL limitine 06.09.2019 tarihinde kefil olduğunu, aynı borç için için-----müteselsil kefalet sözleşmesi imzaladıklarını, kefillerden----31.03.2017 tarihinde vefat ettiğinden geriye mirasçısı olarak eşi ----oğlu ----, torunu ---- ve yine torunu ----- kaldığını, yine aynı borç için ----- ili, Merkez ilçesi, ----- mahallesi, 19 ada, 98 ve 99 parsel, ---- ili, Merkez ilçesi, ---- mahallesi, 193 ada, 24 parsel,---- ili, Merkez ilçesi, ---- mahallesi,...

    Ödeme emrine itiraz etmemiş (böylece zamanaşımını ileri sürmemiş) olan borçlu, takip konusu alacağın takip talebinden önceki dönemde zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz. --- zamanaşımı def'ine takibe itiraz aşamasında dayanmamış olması, bundan vazgeçtiği anlamına gelir ve takip öncesi dönemde borcun zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz. (---, ----. sayılı ilamları bu yöndedir.) Ödeme emrine itiraz ederken takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmeyen veya ödeme emrine süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunmayarak ödeme emrinin kesinleşmesine sebebiyet veren borçlu, takip konusu alacağın, alacaklının takip talebinden önceki bir tarihte zamanaşımına uğradığından söz ederek menfi tespit davası açamaz....

      düştüğünü, dolayısı ile müvekkili şirketin söz konusu sermaye artırımından ciddi derece etkilendiği hususu açık olup, işbu yargılama süresince davalı şirketin hakim pay sahibi olarak yine bir sermaye artırım veya azaltım kararı alabileceğini, davalı şirketin sermaye artırım veya azaltım kararı alabileceği ve söz konusu ihtiyati tedbir kararının alınmaması durumunda işbu davanın konusunu oluşturan sermaye artırımı kararında olduğu gibi, müvekkili şirkete usulüne uygun bildirim yapılmaması, gündemin gereği gibi ilan edilmemesi ihtimali de göz önüne alındığında, huzurdaki yargılamanın amacına ulaşılmasının oldukça zor hatta imkansız hale geleceği aşikar olduğundan davalı şirketin yargılama süresince sermaye artırım veya azaltım kararı almasının önlenmesi gerektiğini, Huzurdaki yargılamada, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli bir şekilde sermaye artırımı yapmasının, müvekkili şirketin zarara uğramasına yol açtığını, sermaye artışına dair söz konusu davada davalı şirket tarafından sermaye...

        VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/12/2022 KARAR TARİHİ : 06/10/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacının kooperatif üyeliğini ... 7.Noterliğinin 20.06.2011 Tarih ve ......

          dan devralındığını, ancak daha sonra davalı ... tarafından davalı şirketin sermaye artırım kararının alındığı 24.12.2000 tarihli genel kurul kararının yetersiz nisap ile karar alındığı gerekçesiyle ticaret sicilinden terkin edildiğini, bu nedenle sermaye artırım kararının yok hükmünde olduğunu, bu karara dayalı olarak ihraç edilen hisse senetlerinin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, sermaye artırımı ve anasözleşme değişikliğine ilişkin 24.12.2000 tarihli genel kurulun ... tarafından iptal edilerek ticaret sicil kaydının silindiğinin, iptal edilen bu genel kurulun yeniden yapılmadığının, sermaye artırımına ilişkin geçerli bir genel kurul kararının bulunmadığının, buna göre ihraç edilen hisse senetlerinin hukuki dayanağının olmadığının ve bu hisse senetlerinin geçerliliğinin bulunmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir. Davalı SPK vekili ve diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

            ya geçtiği, 6102 sayılı Kanun'un 457 nci maddesi hükmü dikkate alındığında yönetim kurulu beyanında bir borcun takası söz konusu ise bu borcun varlığı, geçerliliği ve takas edilebilirliğinin yer almasının öngörüldüğü, böylece şirketten olan nakit alacağın nakit sermaye niteliğinde olduğunun ve nakit sermaye borcu ile takas edilebileceğinin mümkün olduğu, dolayısıyla sermaye artırımının hukuka aykırılığından söz edilemeyeceği, şirket esas sözleşmesinin 6/B maddesinde gerçekleştirilen değişikliğin borçlar hukukunda düzenlenen ön alım haklarına ilişkin olan kısmının anonim şirketler hukuku bakımından bir etki ve sonucunun (6102 sayılı Kanun'un 492 nci ve 421 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereği) olmadığı, aynı maddeyle getirilen bağlantılı koşulların ise nitelikli karar nisabının sağlanması ve kanunda aranan şartları taşıması nedeniyle ister ayni, ister nakdi sermaye artırımı olsun, genel kurulun sermaye artırım kararı ardından yönetim kurulunca, genel kurulda 6102 sayılı Kanun'un 461 inci...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/468 Esas KARAR NO : 2021/483 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/08/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu icra dosyası dışında borçlu şirketin davalı alacaklıya olan borcundan dolayı başlatılan ... Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyası için davacının şirketinin kurulu olduğu adrese 11/12/2020 tarihinde alacaklı vekili tarafından hacze gelindiğini, haciz baskısı altında kalan davacının dosyaya kefil olmak zorunda kaldığını, ve dava dışı dosyaya 46.500,00 TL ödemek zorunda kaldığını, daha sonra yine davalının davacıya dava konusu ......

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/795 Esas KARAR NO : 2023/261 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/12/2021 KARAR TARİHİ : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, arkadaşı olan ---- ve-----isimli şahıslarla 24/11/2021, 26/11/2021 ve 27/11/2021 tarihlerinde yasadışı olan kumar oyununu bir tarafta müvekkili ile arkadaşı -----, bir tarafta ise ----- eşli olarak söz konusu oynadıklarını, bu oyunun 24/11/2021 tarihinde----- adresindeki -----isimli yerde, 26 ve 27/11/2021 tarihlerinde de---- isimli işyerinde oynandığını, davalıya verilen 24/11/2021 tarihli 15.000 TL bedelli, 24/11/2021 tarihli 15.000 TL bedelli, 26/11/2021 tarihli 15.000 TL bedelli, 27/11/2021 tarihli 45.000 TL bedelli senetlerin kumar borcundan kaynaklandığı ve bu nedenle eksik borç niteliğinde olduğundan bahse konu...

                  nin vergi borcundan kaynaklanmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun gereğince takibe tabi tutulurlar....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 15.06.2007 No :47-130 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Ziraat Bankası tarafından verilen grup kredisi kapsamında kefaletinden doğan borcundan dolayı sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece 5661 sayılı Kanun uyarınca, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu