Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; "...Dava, İİK. 89/3 maddesi uyarınca açılmış olan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK 89. maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi nedeniyle borç zimmetinde sayılan 3. şahıs İİK'nun 89/3. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı takdirde bu davada 3. şahıs takip borçlusuna borçlu olmadığını ispata mecburdur. Somut olayda ispat yükü davacıda olup Yargıtay 12....

hukuka aykırı olmasına bağlı olarak diğer sermaye artırım kararlarının yasanın emredici düzenlemesine aykırı olup, müeyyidesinin butlan olduğunu, 2003 tarihli sermaye artırımı hukuka uygun olarak ikmal edilmedikçe yeni bir sermaye artırımına gidilemeyeceğini, sonraki artırım kararlarının da yok hükmünde olduğunu, sonraki sermaye artırım kararlarında da nakit girişi olmadığının bilirkişiler tarafından tespit edildiğini, batıl olan kararın hukuk aleminde hiçbir şekilde sonuç doğurmayacağını, nakdi sermaye artırımlarına ilişkin ödemelerin belgelenmediğini, davalı şirketin defterlerinin kanuni usullere uygun tutulmadığını, 21/08/2006 tarihli kararda müvekkili için bedelsiz pay alacağının hesap edilmediğini, 2003 yılında şirketin sermayeye eklenmesi mümkün olan ve sonraki sermaye artışlarında da gizlenen öz kaynağın müvekkilinin haklarının gasp edilmesi adına nakdi sermaye artışlarında kullanılmış olarak kabul edilmesi gerektiğini, gerçekte nakdi bir sermaye katılımı olmadığını, enflasyon karşısında...

hukuka aykırı olmasına bağlı olarak diğer sermaye artırım kararlarının yasanın emredici düzenlemesine aykırı olup, müeyyidesinin butlan olduğunu, 2003 tarihli sermaye artırımı hukuka uygun olarak ikmal edilmedikçe yeni bir sermaye artırımına gidilemeyeceğini, sonraki artırım kararlarının da yok hükmünde olduğunu, sonraki sermaye artırım kararlarında da nakit girişi olmadığının bilirkişiler tarafından tespit edildiğini, batıl olan kararın hukuk aleminde hiçbir şekilde sonuç doğurmayacağını, nakdi sermaye artırımlarına ilişkin ödemelerin belgelenmediğini, davalı şirketin defterlerinin kanuni usullere uygun tutulmadığını, 21/08/2006 tarihli kararda müvekkili için bedelsiz pay alacağının hesap edilmediğini, 2003 yılında şirketin sermayeye eklenmesi mümkün olan ve sonraki sermaye artışlarında da gizlenen öz kaynağın müvekkilinin haklarının gasp edilmesi adına nakdi sermaye artışlarında kullanılmış olarak kabul edilmesi gerektiğini, gerçekte nakdi bir sermaye katılımı olmadığını, enflasyon karşısında...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespitine ilişkin davada ... 5. Tüketici ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kredi kartı borcundan (maxikart) kaynaklanan icra takibinden dolayı menfi tespit istemidir. Dosya kapsamından, davalı şirket ile dava dışı ... Bankası arasında düzenlenen garantörlük anlaşması nedeniyle davacı adına kredi kartı düzenlendiği, uyuşmazlığın kredi kartı ile yapılan harcamadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasaya 4822 Sayılı Yasayla eklenen 10/A maddesi ile kredi kartı ile ilgili düzenlemelerin yasa kapsamına alındığı, aynı Yasının 23. maddesinde ise bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkarılacak her türlü uyuşmazlığa tüketici mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır....

      LTD şirketinin ödenmeyen gecikmiş elektrik borçlarına ilişkin olduğu, yapılan ilk yargılamada davanın arabulucuk dava şartı gerçekleşmediğinden reddine karar verildiği, verilen kararın İstanbul BAM 3 HD'nin incelemesi neticesinde kaldırılarak dosyanın mahkemeye gönderildiği, davalı tarafın, dava dışı şirket olan ... şirketine ilişkin kaçak elektrik tespit tutanaklarını ibraz ettiği, icra dosyasına ilişkin yapılan ödemelerin dosya kapak hesabıyla gönderildiği, menfi tesbit davasında kural olarak davalının alacaklı olduğunu yasal delillerle kanıtlaması gerektiği, davaya konu uyuşmazlığın davacı tarafların limited şirketi olarak şirket borcundan sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, TTK 503. ve 532. maddelerinde yazılı düzenlemeye göre, limited şirket sermaye ortaklığı olduğu, ortakların sorumluluğunun, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlandığı, sermaye borçlarını ödeyen ortakların, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmadığından...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin takip borçlularından ... Şirketinin eski paydaşlarından olduğunu, 24.11.2010 tarihinde hissesini devrettiğini, asıl borçlu şirketin 2009 yılında imzalamış olduğu Genel... ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, 07.03.2011 tarihinde limit artışı yapıldığını ancak limit artırım talebinde bulunmadığını, aynı tarihte yeni bir sözleşme daha yapıldığını ve bu sözleşmede imzasının olmadığını, açıkta çek yaprağı kalmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dış... Eğitim Hizmetleri Yayıncılık İnşaat Turizm Gıda San....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kooperatif aidat borcundan kaynaklanan 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. Uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....

            İlk Derece Mahkemesince, davanın, vergi borcundan kaynaklı yapılan hacizler nedeni ile açılan menfi tespit davası olduğu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hususunun hüküm altına alındığı, aynı Kanun’un 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde, ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla 7 gün içinde dava açılabileceği öngörülmüş, 62. maddesinde de; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile...

              CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararı tescil edilmediğinden işbu davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, sermaye artışına ilişkin kararın tescili için ......

                birlikte değerlendirildiğinde günümüz koşullarında düşük kaldığı, sermaye artırım öncesi şirketin kısa vadeli borçları dikkate alındığında sermaye artırımı yapılmasının gerekli olabileceği, davalı şirketin esas sermaye usulüne tabi olduğu, esas sermaye sisteminde TTK ya göre üst limit kısıtlaması olmadığı, TTK 462....

                  UYAP Entegrasyonu