Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu, tarafı olduğu kira sözleşmesi kapsamında oturduğu evde davalı ile kiraya ortak olarak bir dönem ev arkadaşlığı yaptıklarını, davalının da bu kapsamda kiradan payına düşen ve ödemesi gereken bedele karşılık gönderdiği paraya ilişkin dekontu, aralarında anlaşmazlık yaşanıp evleri ayırmaları sonrasında, sanki kendisine borç olarak verip tahsil edemediği para varmış gibi icra takibine konu ettiğini ileri sürerek, iş bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Somut olayda Adana Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/87618 esas sayılı dosyasında takip sebebi olarak gösterilen ve davacı borçlu tarafından dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 09/06/2021 tarihli dekontun herhangi bir açıklama içermemesi hususu ile dosya arasındaki kira kontratı tarafları ve davacının iddiaları dikkate alındığında, davacı ile davalı arasında kira ilişkisi mevcut değildir.(Yargıtay 3. H.D.'nin 22/03/2018 tarih 2017/3916 E.-2018/2911 K....

İşbu dava konusu ne kadar senede dayalı icra takibinde menfi tespit isteğine ilişkin ise de; dava konusu senedin dayanağının taraflar arasındaki kira sözleşmesi nedeniyle,düzenlenmiş olduğu olduğu,taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu bu itibarla iddianın içeriği itibariyle HMK m. 4/a uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla görev hususu dava şartlarından olup, davanın her aşamasında mahkememizce resen nazara alınacağından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

    DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 23/06/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça, davacı şirketin 02.08.2022 tanzim tarihli, 30.08.2022 vadeli ve 53.800,00 TL tutarlı senedi verdiğinden bahisle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının ......

      Borçlunun, kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davası esasında maddi hukuk anlamında bir itiraz sebebine dayanılarak açılmaktadır. Bu kapsamda hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu kez tüm senet ilgilerine karşı öne sürülebilen mutlak def’ilere dayanmaktadır. Örneğin kambiyo senedinin zorunlu şekil şartları içermemesi, kambiyo alacağının zamanaşımına uğraması, vadeyi beklemeden istemde bulunulması, ciro zincirindeki kopukluk, başvuru hakkının yitirilmiş olması, senette yazılı kısmi ödeme açıklaması, sorumsuzluk kayıtları ya da bir kambiyo taahhüdünün senet yapma iradesindeki bozukluk nedeniyle sahibini bağlamayacağı yönündeki iddialar hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit talebine konu oluşturur....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili kira ilişkisi nedeniyle müvekkilinin davalı tarafa 1.1.2004 vadeli 6.075.000.000 TL bedelli bono verdiğini, taraflar arasındaki telefon görüşmesi sonucunda bono bedelinin 7.1.2004 tarihinde banka kanalı ile havale edildiğini, kötüniyetli davalının havaleden 12 gün sonra söz konusu bonoyu icra takibine konu ettiğini ileri sürmüş ve müvekkilinin bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/6 Esas KARAR NO : 2023/4 DAVA : Menfi Tespit (Kira) DAVA TARİHİ : 03/01/2023 KARAR TARİHİ : 09/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kira) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 03/01/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı, 12/01/2021 tarihinde ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvuruda bulunarak konkordato talebinde bulunduğunu, bu kapsamda 2021/20 Esası ile görülen davada 25/01/2021 tarihli ara karala geçici mühlet verildiği ve verilen geçici mühlet 25/04/2021 tarihinden itibaren bir ay süreyle uzatıldığını, 03/01/2022 tarihli dilekçeyle konkordato davasına müdahillilik talebinde bulunan davalı, aynı zamanda devam eden kira alacak talepleri ve tahliye takipleri için tedbir kararının kaldırılmasını istediğini, ilgili mahkemede talep hakkında, yanlış gerekçeyle de olsa olumlu bir karar verilmediğini, aynı zamanda davalı .... İcra Müdürlüğünde 04/01/2022 günü 2021/......

            Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Somut olaya gelince ; davacı, davalının kendisi hakkında icra takibi başlatığını ancak aralarında icra takibine konu alacak ve hukuki ilişkinin bulunmadığını beyan ederek menfi tespit ve tazminat talebinde bulunmuştur. Menfi tespite konu Alanya 3....

            Bununla birlikte aylık kira parası miktarı ihtilaflı olup davacı taraf aylık kira parasının 300 TL olduğunu iddia ederken, davalı 2.000 TL olduğunu belirtmektedir. Nitekim davalı, sözlü kira sözleşmesine dayanarak davacılar hakkında Eyüp 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008 / 4085 ve 2008 / 9028 sayılı dosyalarında aylık 2.000 TL'den Mayıs 2007 – Ekim 2008 arası ayları kira paralarının tahsili için iki ayrı icra takibi yapmış, davacı da açmış olduğu işbu dava ile sürelerin kaçırılması nedeniyle icra takiplerine itiraz edilemediğini, aylık kira parasının 300 TL olmasına karşın haciz baskısı altında icra dosyalarına talep edilen miktardan ödeme yapılmak zorunda kalındığını belirterek, menfi tespit ve istirdat davaları açmıştır....

              Dava icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasına dayalı olduğundan takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Alacaklı görülen davalının savunmasında ileri sürdüğü davacı ile bağlantısı olan ...'daki şirketin satım ve tesliminde makinenin ayıplı olduğuna ilişkin uğranılan zararın ancak başka bir takip ve dava yolu ile iddia ve kanıtlanması olanaklı olup, dekonta dayalı icra takibi nedeniyle dekont bedeli davacı tarafından ödenmiş olmakla, bu davada alacağını kanıtlayamadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalının kötü niyeti kanıtlanamadığından tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Davanın kabulüne, ......

                Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 4. maddesinde, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda dosya kapsamından; davalının, davacı aleyhine bağımsız bölümün ( villanın ) 2012 yılı emlak borcu ve aidatı olarak toplam 9144, 94 TL ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, davacının borçlu olmadığının tespiti için iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu