Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No:21 B blok Nilüfer /BURSA adresindeki taşınmazda 11.08.2017 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davacının bilgisizliğinden ve tecrübesizliğinden faydalanarılarak teminat senedi imzalatıldığını, kira sözleşmesinde yer alan tarih ile bononun davacıya imzalatıldığı tarihin aynı olduğunu, bonoda yer alan bedelin 8.400,00 TL olduğunu, kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 700,00 TL olduğunu, davacının bonoya konu borcu, davalı T3 hesabına yatırdığını, buna rağmen davalının bonoyu davacıya teslim etmediğini, tüm kira bedellerinin tahsil edilmesine karşın haksız ve kötü niyetli olarak bonoya dayalı olarak davalı tarafından alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını belirterek, bononun iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle %40 oranında davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Sayılı dosyasından takibe konu yapılan tanzim edenin ... ---------- --- olmadığından bahisle menfi tespit talebinde bulunmakta olduğunu, uyuşmazlığın icra takibine konu bonodan kaynaklanmakta olduğunu, bononun Türk Ticaret Kanununda 776 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olduğunu, anılan kanunda düzenlenen hususların ticari dava olarak kabul edildiğini, 6102 sayılı TTK'nun 5/3 maddesi uyarınca -- mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğundan, dava konusu uyuşmazlığa bakmakla Görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre dava, --- bedelli bonoya dayalı olarak davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle, davacının davalıya borçlu olmadıklarının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davasıdır....

    Noterliğinin 30.10.2019 tarih 09831 yevmiye numaralı ihtarname ile verdiği senedin üç gün içinde tarafına gönderilmesini istediğini bildirdiğini, bunun üzerine davalının haksız icra takibi ile karşılaştığını, dava konusu takibe dayanak bononun mücerret borç ikrarını içerdiğinin söz konusu olmadığını, davacının davalı ile başkaca hiçbir hukuki ilişkisi bulunmayıp, kira ilişkisi nedeniyle kalan borcunun da bulunmadığını, icra takibine konu edilen senet üzerinde malen ibaresinin yazdığını, davacının davalı ile arasında hiçbir alışveriş yapılmadığı gibi kira sözleşmesi öncesinde tanışıklığının dahi bulunmadığını, malen yazılı seneti için davalının senet karşılığında ne sattığını da açıklaması gerektiğini, davalının senedi ne için aldığını açıklayamadığını, davalının davacıya karşı Konya 3....

    Noterliğinin 30.10.2019 tarih 09831 yevmiye numaralı ihtarname ile verdiği senedin üç gün içinde tarafına gönderilmesini istediğini bildirdiğini, bunun üzerine davalının haksız icra takibi ile karşılaştığını, dava konusu takibe dayanak bononun mücerret borç ikrarını içerdiğinin söz konusu olmadığını, davacının davalı ile başkaca hiçbir hukuki ilişkisi bulunmayıp, kira ilişkisi nedeniyle kalan borcunun da bulunmadığını, icra takibine konu edilen senet üzerinde malen ibaresinin yazdığını, davacının davalı ile arasında hiçbir alışveriş yapılmadığı gibi kira sözleşmesi öncesinde tanışıklığının dahi bulunmadığını, malen yazılı seneti için davalının senet karşılığında ne sattığını da açıklaması gerektiğini, davalının senedi ne için aldığını açıklayamadığını, davalının davacıya karşı Konya 3....

    HUMK.nun 8/2 maddesi uyarınca, yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara miktar ve değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerince bakılır. Yasada sözü edilen tespit davası kira tespit davası olup, menfi tespit davası bunların dışındadır. Dava, davacı hakkında kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibi için İİK 72. maddesine göre açılmış bir menfi tespit davası olup, miktar itibariyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm tesisi ... olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 18.05.2009 tarihli kira sözleşmesinden doğduğu iddia edilen kira bedelinin tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davanın açıldığı 08/08/2018 tarihinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece görevsizlik karara verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen senede dayalı icra takibi nedeni ile İİK'nun 72. Maddesi gereği borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı davaya konu senetlerin kira ilişkisi sebebi ile teminat olarak verildiğini, müvekkilinin kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazı kiraladığını, kiralananı kullandığı süre boyunca kira bedellerini eksiksiz ödediğini, davalının haksız bir şekilde bu senedi icra takibine koyduğunu belirterek bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise taşınmazın sağlam şekilde teslim edilmediğini, davacının borçlarını zamanında ödemediğinden senedin takibe konulduğunu savunmuştur....

        DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, takip konusu senedin kira sözleşmesi sebebiyle depozito yerine geçmek üzere teslim edildiği, senedin bedelsiz olduğu iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 17.06.2009 Nosu : 374-341 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu bono nedeniyle daha önceden icra takibi yapılın kesinleştiğini, davalının buna rağmen yeni bir icra takibi başlattığını belirterek müvekkilinin ikinci takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu, takibe konu bononun zamanaşımına uğradığından kambiyo senedi vasfını yitirip yazılı delil başlangıcı niteliğinde olması nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığından davanın reddini savunmuştur....

            ‘nun savcılık ifadesinde senedi 2010 yılında aldığını beyan ettiği, senedin vadesinin 2009 tarihli olması nedeniyle cironun alacağın temliki hükümlerine tabi olup lehtar tarafından davacıya verilen senet borcunun ödendiğine dair belgenin davalı hamile karşı da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının takip konusu senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 01.03.2009 tanzim, 7.6.2009 vade tarihli senedin açık olarak düzenlendiği ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası olup, senet kambiyo senedi niteliğindedir. Bu durumda davacı keşideci senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu veya bedelinin ödendiğini ispatla yükümlüdür. Senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu kanıtlanamadığı gibi sunulan ödeme belgeleri de senedin keşide tarihinden önce olup senetle ilişkisi irtibatlandırılmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu