Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin teminatı olarak davalıya verilen bonodan dolayı başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kambiyo senedine dayalı açılan menfi tespit davası olup asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 1....
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 4. maddesinde, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda dosya kapsamından; davalının, davacı aleyhine bağımsız bölümün ( villanın ) 2012 yılı emlak borcu ve aidatı olarak toplam 9144, 94 TL ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, davacının borçlu olmadığının tespiti için iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer....
Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir. Mahkemece; verilen tedbir kararı gereği borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmediği, davanın istirdata dönüşmeduğu halde menfi tespit kararı verilmesi yerine istirdat kararı verilmesi, - İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”...
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz." hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. ... ve davacı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, fazla ödendiği iddia olunan kira parasının istirdadı ve senede dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici) Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, borçlu aleyhine 15.08.2003 vade tarihli kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi yapıldığı, davanın 24.05.2005 tarihinde 2.804.21.- YTL. değer gösterilerek sulh hukuk mahkemesinde açıldığı bu mahkemece uyuşmazlığın taksitli satıştan kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı üçüncü kişinin davalı bankadan kullandığı krediye kefil olduğunu, kefaletine dayalı olarak kendisine ödeme emri tebliğ edildiğinde bu borcu ödediğini, asıl borçlu aleyhine aynı alacak için üç ayrı icra takibi yapıldığını ve bu takiplerle mükerrer tahsilat yapıldığını öğrendiğini, mükerrer tahsilatlar nedeniyle aynı borç için birden fazla vekâlet ücreti ve harç ödendiğini, asıl borçlu ile davalı banka arasında ... bir kredi ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek ... 2. İcra Dairesinin 2012/5594 sayılı dosyasında davacıdan yapılan tahsilatın faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, kredi ilişkisi nedeniyle davacının davalıya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
Mahkemece iddia,savunma, Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm delillerin değerlendirilmesine göre, senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ve tahrifat yapıldığı yönündeki davacı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında kira sözleşmesine dayalı kiracılık ilişkisi olduğu, kiracı olan davacının sözleşmenin teminatı olarak davalıya senet verdiği hususları tartışmasızdır. Davacı, davasında dava konusu senedin verilen teminat senedi olduğu ve tahrifat yapıldığı iddiasına dayanmaktadır. Nitekim davalı yan cevap dilekçesinde kira ilişkisine dayalı olarak verilen teminat senedinin dava konusu senet olmadığını bildirmiştir....