Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin uyuşmazlığın değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; kira sözleşmesine dayalı tahliye, akdin feshi yahut tespit davası bulunmayan, kira sözleşmesine göre, teminat olarak ödenen paranın tahsili isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davanın yalnızca kira sözleşmesi gereği kiracı tarafından kiralayana teminat (Depozito) olarak ödenen bedelin istemine ilişkin olduğu; tahliye, akdin feshi yahut tespit talebi bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2011-20.12.2013 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada tahsise dayalı elatmanın önlenmesi, birleştirilen davada yap-işlet-devrete dayalı tespit talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın husumetten reddine, birleştirilen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, tahsis hakkına dayalı elatmanın önlenmesi; birleşen dava, yap işlet devret sözleşmesine dayalı tespit ve alacak isteğine ilişkindir....

      Davacı tehditle iradesi dışında senet imzalattırıldığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece, tanık beyanlarına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tanık olarak dinlenen kişilerin görgüye dayalı tehdit olgusunun varlığını gösteren beyanda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca bu konuda savcılık soruşturmasında da verilen takipsizlik kararı kesinleşmiş olup savcılık dosyası içindeki ifadelerde de tehdit olgusunun varlığına ilişkin delile rastlanılmadığı halde mahkemece kira sözleşmesindeki davacı imzasının davacıya ait olmadığından tehditin varlığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi "Dava, Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır. Dava dilekçesinin incelenmesinde, takibin bonoya yani kambiyo senedine dayalı olduğu anlaşıldığından, mutlak ticari dava olması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu madde 4 ve 5 uyarınca aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir." gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir. Davacı dava dilekçesinde açıkça senetleri talil etmiş ve kira ilişkisine istinaden teminat amacıyla verildiğini beyan etmiştir. Dolayısıyla kira sözleşmesi hükümlerine göre çözülmesi gereken bu davada görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleri değil Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Bursa 5....

          Somut olayda uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki araç kiralama sözleşmesine istinaden davacı tarafından teminat olarak verildiği iddia olunan bonoya dayalı olarak Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından başlatılan takipte davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İddianın ileri sürülüş şekline göre uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davacı vekilince cevap dilekçesi sunulmamış ise de, senedin kira ilişkisi nedeniyle teminat amacıyla verildiğinin inkar edildiğinin kabulünde dahi, davaya konu senedin kira ilişkisi çerçevesinde teminat olarak verilip verilmediğine, senedin taraflar arasında varlığı iddia olunan kira sözleşmesi ile ilişkilendirilip ilişkilendirilmeyeceğine ve bu bağlamda davacının borçlu olup olmadığına yönelik delillerin tartışılması ile uyuşmazlığı çözmeye 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak (Emsal: Ankara BAM 15. HD.'...

            Dava; kiralama sebebiyle düzenlenen senetler nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit davası olup, dava dilekçesi ekinde sunulan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/... Esas 2013/... Karar sayılı gerekçeli kararı incelendiğinde; sanık ... ...'ın davaya konu senetlerin kira karşılığı alındığını, çalıştığı şirketin dairelerin kira bedellerini senet alarak tahsil ettiğini beyan ettiği görülmüş, yine mahkemece de senetlerin toplu olarak kira sözleşmesine istinaden sanığa verildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Kira hukukundan doğan uyuşmazlıklar sulh hukuk mahkemelerinin görevi kapsamındadır. Takip ve dava konusu alacak her ne kadar bir kambiyo senedinden doğmuş ise de, taraflar arasındaki temel ilişki kira ilişkisidir. ... BAM ... HD'nin 2022/... Esas ve 2022/......

              Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur -------- İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran -------taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın görevli Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ltd Şti'nin ise kiralananı 01.05.2007 tarihinde tahliye ettiğini, bu tarihe kadar olan kira paralarını da ödediğini, ayrıca kiralanan 05.05.2007 tarihinde davalı tarafından kiraya verildiğinden ve davalıya borcunun olmadığından bahisle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı kiralayan menfi tespit davasına konu icra takibindeki 67.000 TL kira alacağından 56.000 TL sinden menfi tespit davası açılmadan önce takip dosyası üzerinden feragat ettiğinden, mahkemece 11.000 TL alacak yönünden değerlendirme yapılmıştır....

                    Finansal kiralama sözleşmesine konu borcun ödenmemiş olması nedeni ile davalı tarafça 10.09.2009 Tarihinde 60 gün mehil içerir ihtarname keşide edilmiş, ihtarnamenin 15.09.2009' da tebliğine rağmen borç ödenmediğinden 15.11.2009'da temerrüt oluştuğu raporda tespit edilmiştir. Davaya konu İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2012/24551 sayılı dosyası 08.11.2012 Tarihinde kambiyo senedine dayalı takip başlatılmıştır. Takibe konu malen kaydı bulunan bonoların tanzim tarihleri sözleşme tarihi ile aynı olduğu gibi, davalı tarafça da bonoların sözleşmeye istinaden taksitler karşılığı verildiği kabul edilmiştir. Bilirkişi raporuna göre 62.530,15USD gecikmiş kira alacağı karşılığı olarak takibe konu senetler yönünden takip tarihinde gecikmiş kira borcu olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte ilamsız takip olarak başlatılan İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2012/24550 Esas sayılı dosyasına konu asıl alacağın 3.587,66USD'nin muaccel hale gelen kira alacağı olduğu da yerinde olarak tespit edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu