Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, ispat yükünün karşı tarafta olduğunu, sadece imzaya ve senede itiraz etmediklerini, taraflar arasında bono alınmasını gerektiren hukuki ilişki olmadığını, davalı araç kira sözleşmesine dayanmış ise de, kasko olmadan araç kiralanmasının davalı kusuru olduğunu, araç kazası nedeniyle müvekkilinden alacak istenemeyeceğini, mahkemece verilen kararın kaldırılmasına talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, araç kira sözleşmesine dayalı icra takibine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1- a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....

Huzurda görülen dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....

    Mahkemece, eldeki davanın kira sözleşmesine dayanarak açılan tespit davası olduğu ve HUMK’nun 8/2-1 maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davası ile kira sözleşmesine dayanarak davalı kiralayan ile aralarındaki çekişmenin giderilmesini 2008/1699-7840 istemiştir. HUMK'nun 8.maddesinin 2.fıkrasının 1.bendi hükmüne göre ancak, tahliye ve tespit (kira miktarının tespiti) davalarına...değere bakılmaksızın sulh mahkemelerinde görüleceği öngörülmüştür. Muarazanın men'i isteklerinde ise, yıllık kira bedeline göre, görevli mahkemenin saptanması gerekir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre yıllık kira parası 14.400,00 YTL bulunduğundan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, 3. kişinin esas ve birleşen şikayet başvurularında; borçluya ait taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, hacizli taşınmaza ait kira parasının icra dairesine ödemesi için icra müdürlüğünce taraflarına muhtıra gönderildiğini, borçlu ile aralarındaki kira sözleşmesine göre kira borcunun doğmadığını, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verildiğini ileri sürerek icra müdürlüğüne yaptıkları ödemelerin iadesini talep ettiği, mahkemece, menfi tespit davası sonucunda takip borçlusunun, anılan takip nedeniyle borçlu olmadığının...

        DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/03/2022 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından maliki oluğu ...adresindeki taşınmazı iş yeri/restorant olarak kiraladığını, 15/12/2010 tarihli kira sözleşmesi ile imza altına alındığını, daha sonra sözleşmenin yenilendiğini ve sözleşmeye göre kira bedelinin 800,00 TL olduğunu, müvekkilinin kira ödemelerini 2011 yılından beri düzenli şekilde ödediğini, 2017 yılından bu yana ödemelere herhangi bir itiraz sunulmadığını, davalı tarafın müvekkilini taşınmazdan çıkması için zorladığını, bu nedenle taraflar arasında imza altına alınan ilk kira sözleşmesi olan ve geçersiz olan sözleşme dayanak yapılarak Ankara ...İcra Müdürlüğünün 2021/13585-2021/2798 ve Ankara...Müdürlüğü...

          önlemi”nin davacıyı kira borcu ödemekten muaf hale getirmeyeceğinin de açık olduğunu, zira kira sözleşmesine göre kira bedelinin, davacının ticari faaliyetine bağlı bir ciro kirası olmadığını, dolayısıyla davacının kiralanandan gelir elde edememesi ya da az gelir elde etmesinin, kira sözleşmesinden doğan ve fiilen de tasarrufunda bulunan kiralanana ilişkin kira borcunu ödememesine daha az ödemesine dayanak teşkil etmeyeceğini, yerel mahkemece hem menfi tespit hem de istidat talepleri için ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla kiraya veren sıfatıyla davalı tarafından yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davalının takibe konu kira sözleşmesi gereğince borçlu olmadığının tespitine, takibin bu nedenle iptaline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 01.01.2013 tarihli bir yıl süreli, aylık 750,00 TL bedelli kira sözleşmesine istinaden davalının ... 1....

            Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira parasının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.08.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazda aylık 150,00 TL bedelle kiracı olarak bulunduğunu, davalının şifahi talebi üzerine müvekkilinin bazı aylara ait kira bedellerini toplu olarak banka hesabına yatırdığını, herhangi bir kira borcu bulunmamasına rağmen davalı tarafından müvekkili aleyhine ... .... İcra Müdürlüğünün 2013/21649 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine davalı tarafından ... .... İcra ......

              Somut olayda; Dayanak icra takibinin taraflar arasındaki kira ilişkisine dayalı faturalardan doğan alacak olduğu hususunda taraflarca çekişme bulunmamaktadır. Davacı, mükerrer tahsilat yapıldığını, daha önce ödeme yaptığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı da yapılan önceki ödemenin başka bir borca ilişkin olduğunu savunmuştur. Her ne kadar icra takibinin dayanağında kira alacağı olduğu gösterilmemiş ise de, davalı kira alacağı için takip yaptığını beyan etmiş, davacı da kira borcu olmadığı, mükerrer ödeme istendiğini ileri sürdüğüne göre kira alacağının tahsili için yapılan takip nedeniyle açılan menfi tespit davasında HMK'nun 4.maddesi uyarınca SHM 'ne görevsizlik kararı verilmesi doğrudur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

                Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı menfi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

                  UYAP Entegrasyonu