Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; İhbarnamenin gönderildiği icra dosyasında takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçluya kambiyo senedi vasfında çek ve bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Ancak davacı, takip konusu kambiyo senetlerinde keşideci, lehtar, ciranta olarak taraf olmadığı gibi tacirde değildir. Başka bir ifadeyle davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki ticari iş niteliğinde de değildir. Dava, İİK'nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davası olup bu davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir....

Somut olayda; İhbarnamenin gönderildiği icra dosyasında takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçluya kambiyo senedi vasfında çek ve bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Ancak davacı, takip konusu kambiyo senetlerinde keşideci, lehtar, ciranta olarak taraf olmadığı gibi tacirde değildir. Başka bir ifadeyle davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki ticari iş niteliğinde de değildir. Dava, İİK'nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davası olup bu davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir....

Dava, kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 170/b maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı yollama gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de menfi tespit davası açılabileceği açıkça anlaşılmaktadır. İİK’nin 72/1 maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü haizdir. Buna göre borçlu, henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi yokken alacaklıya karşı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği gibi aleyhine icra takibine başlanmasından sonra da menfi tespit davası açması mümkündür. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/takip alacaklısı tarafından "31.08.2022 tarihli 354675 nolu 100.000,00 TL bedelli çeke" dayalı olarak müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, çekte imza eksikliği olduğunu, müvekkili Safi Traverten şirketinin şirket müdürleri İsmail Dursun ile Ahmet Birliktir tarafından müştereken temsil edildiğini, müşterek yetki kuralı gereğince çekte her iki şirket yetkilisinin de imzasının bulunmasının zorunlu olduğunu, ancak takibe konu çekte sadece bir imza bulunduğunu, çekteki imza eksikliği nedeniyle çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını ve çekin müvekkili şirket yönünden bağlayıcılığı olmadığını, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapılamayacağını, takibin iptali gerektiğini müvekkili şirketinin takibe konu çek nedeniyle borcu olmadığını, çekin karşılığında müvekkiline teslim edilmiş bir mal verilmiş hizmet bulunmadığını, çek bedeli...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ... vekili, davalının davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığını, takip dayanağı bono üzerinde tahrifat yapıldığını ve bono bedelinin ödendiğini, bononun iade edilmediğini, ailevi ilişkiler nedeniyle bononun iptal edildiğinin düşünüldüğünü ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmişlerdir. Yargılama sırasında ...’ın vefat etmesi üzerine davalı dışındaki mirasçıları davaya devam etmişlerdir. Davalı vekili, davalıya yapılan ödemenin mahsup edildiğini, bakiye alacak nedeniyle takip yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre bonoların yetkililerin imzalarını taşıdığı, teminat olarak verildiğinin kanıtlanamadığı, teklif edilen yeminin davacı tarafça eda edildiği, ihdas nedeninin talil edilmediği, depo emrine konu meblağın depo edildiği, itirazlı iflas davasına karşı borçlunun menfi tespit davası açmada hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle iflas isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe davalı borçlu tarafından itiraz edilmiş, borçlu takip konusu alacakla ilgili menfi tespit davası açmıştır. İtirazın iflas davasında borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden ayrıca menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece iflas davası yönünden menfi tespit davasını bekletici mesele yapmaması isabetlidir....

      Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklının senetlerin yetkili hamili olduğunu kanıtlayamadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkı bulunmadığı, senetlerde lehdar Halk bankası olduğundan davacının davalıya borçlu olmadığı, takipten önce ve sonra yapılan ödemelerin iadesini isteyebileceği gerekçesi ile, davanın kabulüne, takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve 6.916,17 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Davalı vekilinin temyizi yönünden: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığı ve yapılan ödemelerin istirdatına karar verilmesi talebine ilişkindir. Takip konusu senetlerin metninde, senet bedelinin Türkiye Halk Bankası ......

        İcra Müdürlüğü'nün 2016/5067 sayılı takip dosyasında başlatılan ve takibe konu edilen bonoların protesto edilmediğini, 6762 sayılı TTK'nın 690.ve 642. maddeleri gereğince bonolarda keşideciye ödememe protestosu keşide etmeden kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağını, buna göre yetkili hamilin lehtar ciranta konumundaki davacıya karşı müracaat hakkının ortadan kalkmış olduğunu ileri sürerek, takipten dolayı davalı alacaklıya borçlu olmadıklarının tespiti ile %20'den aşağı olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığını, takibe konu çekin çalınarak müvekkilinin elinden çıktığını, çekin keşide tarihinin değiştirildiğini, kaşe üzerindeki vergi numarasının sahte olduğunu, müvekkilinin çeki ciro etmediğini, takip konusu çekin de aralarında bulunduğu çalıntı çekler nedeni ile Kastamonu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde çek iptali davası açıldığını, mahkemece verilen ödeme yasağı kararının bankaya teslim edildiğini, davalının çekin arkasını usulüne aykırı şekilde yazdırarak çeke dayalı ihtiyati haciz kararı aldığını, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasını, müvekkil şirketin çeke dayalı icra takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının % 40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; davacı lehtar ile lehtardan sonraki ciranta hamil olan davalının temel ilişkiye dayalı olarak takibe ve davaya dayanak bononun protesto edilmeden davacı lehtara müracaat edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine konu bononun protesto edilmemesi nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, senette lehtar, davalı ise lehtardan ciro yoluyla alan hamil konumundadır....

              UYAP Entegrasyonu