Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, takip talebinin usulüne uygun düzenlenmediği, tahsilde tekerrür olmama kaydının yer almadığı, menfi tespit davasının kabulle sonuçlandığı, asıl alacak belirtilmediği ve faiz oranlarının da açıkça yazılmadığı, takibin usulüne uygun olmadığı gerekçeleri ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. ....sayılı dosyasında borçlu ... tarafından lehtar .... aleyhine açılan menfi tespit davasının 26/09/2013 tarihinde kabulle sonuçlandığı, anlaşılmakla; borçlunun, takibin diğer borçlusu olan dava dışı lehtar şirket hakkında açtığı menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi sözkonusu menfi tespit davasının tarafı olmayan alacaklı aleyhine hukuki sonuç doğurmaz. Borçlu, ayrıca tahsile tekerrür olmama kaydının bulunmadığını, aynı alacak için birden fazla takip başlatıldığını iddia etmiş ise de mükerrer olduğunu iddia ettiği bir takip dosyası bildirmediği anlaşılmış olmakla mahkemenin takibin iptali gerekçesi yerinde değildir....

    Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibine konu yapılan bonodan dolayı borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden, taraf beyanlarından ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki borç ilişkisinin kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğu, borçlunun şekle dayalı sebeplerle alacaklıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığına dair menfi tespit davası açmasının hakkın kötüye kullanımı olduğu ve ayrıca senetteki hukuki ilişkinin varlığının taraflar arasında daha önce görülen menfi tespit davası ile alacaklı tarafından kanıtlanmış olduğu göz önüne alınarak, borçlu olmadığı hususunda ispat yükünün davacı borçluya düştüğü ancak davacı borçlu tarafından bu hususun ispat edilemediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..."...

    Mersin 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2021 tarih 2019/281 Esas 2021/38 Karar sayılı ilamı ile; Dava İKK'nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçünçü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2016/15341 esas sayılı takip davalı alacaklı T7 tarafından dava dışı borçlu T5'a karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir, (Nitekim Yargıtay 19.HD'nin 16/10/2019 tarih 2019/1500 esas 2019/4799 Karar, 17. HD.'...

    MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, bonodan kaynaklanan alacağa istinaden yapılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinden önce ve sonra İ.İ.K.nun 72.maddesine dayalı olarak borçlu tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyaları, ceza dosyası ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davalı alacaklı ... tarafından 13/07/2009 keşide tarihli, 18/09/2009 vade tarihli, 400.000,00 TL bedelli bonoya dayalı Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile, 14/07/2009 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli bonoya dayalı Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün .. Esas sayılı dosyası ile davacılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığı, 25/07/2009 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli bonoya dayalı ise takip yapılmadığı, davacıların eldeki dava ile üç adet bononun zorla imzalattırıldığı ve bu nedenle hükümsüz oldukları iddiası ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri anlaşılmaktadır....

      Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, takibe konu bonodaki icra tehdidi altında borcu kabul ettiğinden menfi tespit davası açma hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davacının takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatırılan 2.050 TL'nin davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı alacaklı tarafından 14.07.2010 tarihinde davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emri ve takip dayanağı senet 06.08.2010 tarihinde davacı borçluya tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 24.08.2010 tarihli icra müdürlüğüne verdiği dilekçeyle borcunu kabul ettiğini belirterek borcu taksitle ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Bir başka anlatımla davacı borçlunun takibe itiraz etme imkanı varken borca itirazda bulunmayarak borcu kabul etmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat -menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu senetteki imzanın sahteliği ididiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti ile tahsil edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının borçlu olduğunun anlaşıldığı ve davacının yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatılan davacı, takibin dayanağını oluşturan senetteki imzanın sahte olduğunu ileri sürerek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine ... 26. İcra Müdürlüğü'nün 2013/2309 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takibe konu bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığı hakkında icra mahkemesine itirazda bulunulmuş ise de, itirazın süre yönünden reddedildiğini belirterek, takibe konu bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece davacının esasen ödeme emrinde yer alan faiz oranı ve miktarına itiraz ettiği, takip bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip olduğu için borçlunun faize itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde şikayet yoluyla ileri sürmesi gerektiği, davacı-borçlu takipten 18/04/2003 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğüne ve yasal süre içinde borca ve faize itiraz etmediğine göre iş bu davaya konu faiz oranı ve miktarının kesinleştiğini, alacaklının kötüniyetle takip yaptığına dair delil de sunulmadığı gerekçeleri ile hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              Örneğin kambiyo senedinin zorunlu şekil şartları içermemesi, kambiyo alacağının zamanaşımına uğraması, vadeyi beklemeden istemde bulunulması, ciro zincirindeki kopukluk, başvuru hakkının yitirilmiş olması, senette yazılı kısmi ödeme açıklaması, sorumsuzluk kayıtları ya da bir kambiyo taahhüdünün senet yapma iradesindeki bozukluk nedeniyle sahibini bağlamayacağı yönündeki iddialar hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit talebine konu oluşturur. Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (İnan, Nurkut: Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969, s.16)....

                Maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu