WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

vekilinin yazılı delil ibraz edemediği gibi yemin deliline de başvurmayacaklarını mahkemeye bildirdiği , bu nedenle asıl dava olan menfi tespit davasının yerinde olmadığı, birleştirilmesine karar verilen istirdat davasında ise, davalı ...’ın emniyetçe alınan 15.10.2001 tarihli ifadesinde senedi bir otomobil satımı nedeniyle birleşen davanın davacısı ...’den aldığını ifade ederek senedi talil ettiği ve ispat külfetinin bu durumda yer değiştirerek davalı ...’a geçtiği, davalının araç satımı hususundaki savunmasını ispat edemediği için birleştirilen istirdat davasının haklı olduğu gerekçesiyle asıl dava olan menfi tespit davasının reddine, birleştirilmesine karar verilen istirdat davasının ise kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacıları olan Ali Özgür Ulusoy ile ... vekili ve birleştirmesine karar verilen davanın davalısı olan ... vekilince temyiz edilmiştir....

    Asıl davada davalı vekili, davacı ile davalının araç satımı konusunda anlaştıklarının doğru olduğunu ancak ödemelerin bir kısmının peşin bir kısmının da taksitli olarak yapılacağı konusunda anlaşıldığını, davacıdan satış karşılığı alınan herhangi bir kıymetli evrakın olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Birleşen davanın davacı vekili, taraflar arasındaki araç satış sözleşmesi nedeniyle davalıya toplam 28.475,00 TL ödeme yaptığını, satışa konu aracın 2010 ve 2011 yılı motorlu taşıtlar vergisini ödediğini, ayrıca araca buzdolabı ve araç içi görüntü sistemi taktırdığını, araç için toplam 37.787,01 TL ödeme yaptığını, davalının araç devrini gerçekleştirmemesi nedeniyle yapılan ödemelerin geri alınması için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamı ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalılar vekili, davacının gönderdiği kat ihtarının kesinleşmediğini, müvekkilinin davacıya borcu kalmadığı halde aleyhinde takibe geçildiğini, bu nedenle açılan menfi tespit davasının halen derdest olduğunu, müvekkilinin davacı bankaya tüm borcunu ödediğini ve teminat olarak verilen ipoteğin kaldırıldığı ve müvekkillerinin ibra edildiğini öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında aynı uyuşmazlıkla ilgili olarak İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen menfi tespit davasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir....

        Davalı/talepte bulunan istinaf dilekçesinde; davacının ödediği 31.000 TL'nin istirdatı ile senetlerin hükümsüzlüğü talebiyle dava açtığını, aracın mülkiyetinin dava konusu olmadığını, davacının açtığı dava ile müvekkilinin 2,5 yıllık araç kullanım bedelinin tahsili için alacak davası açtıklarını, dava sonunda davacının alacağından müvekkili alacağının mahsubu gerektiğini belirterek, araç üzerindeki ''satılamaz'' şerhinin kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. Talep; davacının kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebiyle açtığı asıl davada; davalı tarafın ise, sözleşmeden dönülmesi ile sözleşme gereği kullanılan araçlardan dolayı araç kullanım bedeli ile araçtaki değer kaybına dayalı açtığı birleşen alacak davasında; mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı ile davalı şirkete ait araç kaydı üzerinde bulunan ''satılamaz'' şerhinin kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafça, davacı ... ile davalı arasında 2018 yılında traktör alım satımı olduğu, davacı ... adına kayıtlı ... plakalı traktörün 25.000,00 TL bedel ile satıldığı, davacı ...'nın ise davalıdan ... plakalı traktörü 40.000,00 TL bedelle satın aldığı, traktörlerin resmi devrinin daha sonra yapıldığı, bu alım satıma ilişkin davalı ile sözleşme yapıldığı ve sözleşme altında bulunan senetlerin içeriği doldurulmadan imzalandığı, davacı ...'...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, taraflar arasındaki harici araç satış sözleşmesinin iptali ile herkes verdiğini geri alır kuralına uygun şekilde, 23.8.2007 tarihli protokolün düzenlendiğini, bu protokole uygun davrandığı halde, davalının kendisi hakkında icra takibi yaptığını, ileri sürerek, bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

                ifadesinin alındığını ve dava konusu senedin ilgili araç alım satım sözleşmesi uyarınca teminat olarak verildiğinin taraflarca da kabul edildiğini, Davalı yanın dahi beyan dilekçesine ek olarak araç alım satım sözleşmesini, alım satıma ilişkin faturaları delil olarak sunduğunu, yine dilekçesinin bir çok yerinde araç alım satımından bahsettiğini, araç alım satımından dolayı müvekkillerinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bu senedin ilgili aracın alım satımı ile alakalı düzenlendiğini, davalı ise noter alım satım belgesinde araç alım satımı ile alakalı tüm alacağını aldığını noterliğe zikrettiğini ve imza attığını, hal böyle olmasına rağmen icra takibi açıldığını, davalı yan, aracı satan şirketin müdürü ve sahibi olup haksız bir şekilde ve Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil eden bir eylemle kendisini alacaklı gösterdiğini, Mahkemenin dosyada yazılı delil olmadığı şeklindeki değerlendirmesinin hukuka uygun olmadığını, hem savcılık dosyasındaki ifade ve beyanlar, hem cevap dilekçesi, hem...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıyla ...plakalı aracın satımı hususunda sözlü olarak yapılan anlaşmaya istinaden araç bedeline karşılık kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu senetleri verdiğini, müvekkilinin senet bedelini posta havalesi ile ödediğini ileri sürerek, söz konusu icra takip dosyasına dayanak bonolar nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine % 40 tazminata hükmedilmesine, davanın devamı sırasında senet bedellerinin müvekkilinden tahsil edilmesi halinde davaya istirdat davası olarak devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    kapsamından adı geçenlerin şirket hesabına işlem yapmaya yetkilendirildiğine dair somut delil bulunmadığı gibi, dosya içerisine alınan ticaret sicil kayıtlarından davalı şirketin münferiden yetkilisinin Muharrem Ender Karvar olduğu, davalı şirket tarafından davacının iddia ettiği şekilde dava konusu aracın satımı konusunda dava dışı Aziz Filiz in yetkilendirildiğine dair emare bulunmadığı, Aziz Filiz in vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde hareket ettiğinin kabulü halinde dahi davacının dava konusu araç için ödemeleri şirketin hesabına değil ismi geçen şirket çalışanlarına elden ödeme şeklinde ifa ettiği, bu haliyle davacının iddiasının dinlenebilir olmadığı ve hayatın olağan akışı çerçevesinde itibar edilebilir olmadığı kanaatiyle, davacının dava konusu araç için ödemeyi elden gerçekleştirdiğini söylediği şahısların şirket nam ve hesabına hareket ettiklerinin ispatlanamadığından, davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşme ve araç satımı için havale işlemi gerçekleşmediği...

                    UYAP Entegrasyonu