WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava tarihi ile garanti süresi dolmamış olan aracın gizli ayıplı olduğu, davacının söz konusu aracın alım satımı nedeniyle 50.318,56 TL menfi zararının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, dava konusu aracın davalılara iadesi şartı ile 50.318,56 TL' nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu araç ticari araç olduğundan başlangıçta davanın açıldığı tüketici mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ve görevli asliye ticaret mahkemesince davacı tarafından dava değeri olarak bildirilen 40.000 TL üzerinden peşin harç yatırtılarak yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece alınan 2. ek bilirkişi raporundan sonra davacı vekili 16.09.2014 tarihli dilekçesi ile raporda belirtilen 50.318,56 TL' nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Anılan dilekçede ıslahtan söz edilmemiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında kumaş alım satımı nedeniyle ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan kumaş satın aldığını, taraflar arasında yapılan mutabakat ile borcun 13/02/2009 tarihinde 7.543,63-TL kaldığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin davalıya bu borç nedeniyle 13/05/2009 tarihli makbuzla 3 adet vadeli toplam 8.500,00-TL tutarında senet verdiğini ve bu senetleri vadelerinde ödeyerek 956,37-TL alacaklı duruma geçtiğini belirterek davacının davalıya borçlu olmadığının ve 956,37-TL alacaklı bulunduğunun tespitine ve davalının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, davacıların murisinin müvekkilinden satın aldığı araç nedeniyle bonoları düzenleyerek verdiğini ve borcunu ödemeden vefat ettiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Mahkemece, toplanan delillere göre, her ne kadar davacı senedin tefecilik suretiyle kendisinden alındığını iddia etmiş ise de; davacı tarafça bildirilen tanıkların beyanlarından ve davacının beyanından senedin araç alım satımı sırasında araç bedeli olarak verildiği, senede karşı senetle ispat kuralı gereği senede karşı ileri sürülecek iddiaların yazılı delillerle ispatının gerektiği, ancak davacı tarafça yazılı olarak herhangi bir delil sunulmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının % 40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu olan senetle ilgili ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/103 E.- 2015/72 K. numaralı dosyada davalı hakkında mahkumiyet ile ilgili sonuçlanan tefecilik yapmak suçundan dolayı dava olduğu, bu davanın Yargıtay aşamasında kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile kamyonet alım satım konusunda 15.06.2009 tarihinde harici satış sözleşmesi yaparak anlaştıklarını, müvekkilinin davalıya satış bedeli olarak 15.09.2009 vade tarihli 22.000 TL bedelli senet verdiğini, ancak davalının aracın devrini gerçekleştirilmediği gibi araç satış bedelinin kendisinden borç alındığını dayanak göstererek müvekkili aleyhine ... İcra Müd.'nün 2009/6439 sayılı dosyasında 22.000 TL'nin, tahsili için icra takibi yaptığını ileri sürerek icra takibinden ve senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 17.9.2009 No : 315-387 Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davaçı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 28.9.2006 tarihli araç satım sözleşmesi uyarınca 27.000 TL bedelin araç karşılığında müvekkilinin 14.000 TL nakit ve 14.000 TL bedelli bono verdiğini, kullanılan taşıt kredisiyle davalıya 11.500 TL ödemede bulunduğunu, daha sonra müvekkilinin söz konusu aracı satın almaktan vazgeçtiğini, parasının iade edilmemesi üzerine başka bir araç satın almak zorunda kaldığını, karşı tarafa 15.000 TL değerinde araç teslim edildiğini, müvekkiline teslim edilen araçta 4.400 TL’lik hasar bulunduğunu belirterek, davalının icra takibine konu ettiği bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalıya...

              Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Beykoz İcra Dairesi'nin 2014/7127 Esas sayılı takip dosyasında , alacaklının T3 borçlunun T1 olduğu, 15/12/2014 tarihinde taraflar arasındaki 02/05/2011 tarihli sözleşme dayanak gösterilerek 72.000,00 TL asıl alacak, 23.434,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 95.434,00 TL nın tahsili için ilamsız takip yapıldığı görülmüştür. Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/15 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı T3 davalı T1 olduğu, 09/01/2014 tarihinde Beykoz İlçesi, Baklacı Mahallesi, 1342 ada, 2 parsel sayılı taşınmazı satın alması nedeniyle 02/05/2011 tarihli sözleşmenin uyarlanması davası açıldığı, 04/11/2014 tarihinde davanın reddine ilişkin kararın 17/11/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

              takılması ile ilgili her hangi bir işçilik ödemesi yapmadığı, şayet yapılmış ise bunun davalı tarafından yazılı olarak ispatı gerektiği, müvekkile hiçbir ödeme yapılmadığı tespiti ile bu alacak kalemi yönünden de menfi tespit talebinin kabulü gerektiği, aracın kullanılmadığı zamana ilişkin 20.000 TL’lık Kiralamama yönünden Menfi Tespit Talebi: davaya konu tamir edilen aracın kullanılmadığı aylar yerine kiralanan araç için kira masrafı olarak 20.000 TL talep edildiği, tespit davası dilekçesinde ise aylık 5.000 TL kira bedeli ve servis hizmeti yaptığı iddiasında bulunulduğu, bu talebe gör davalı tarafından bu araç için 4 ay x 5.000 TL = 20.000 TL talep edildiği, bu alacak talebinin de yerinde olmadığı, şöyleki, ... ... ......

                Harici araç satışları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi geçersiz olup geçersiz satışlarda herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi somut olay bakımından talep edilen alacak likit olduğu halde icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması da isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

                  Ancak davacının dava dilekçesine göre dava, teminat amacıyla verilen çekin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Öte yandan İİK’nun 71’inci maddesinde kanun koyucu tarafından düzenlenen konu menfi tespit davası da değildir. İİK’nun 71’inci maddesinin konusu, bu maddenin başlığında da açıkça yazıldığı gibi “İcra Mahkemesi Kararıyla Takibin Talik veya İptali”dir. Menfi tespit davası ile icra takibinin talik veya iptali istemlerinin birbirinden farklı konular olduğu ise izahtan varestedir. Bunun yanında daha önce icra takibinin iptaline karar verilmiş olması nedeniyle de İİK’nun 71’inci maddesi anlamında bir istemde bulunulmasına ve icra mahkemesi tarafından iptaline karar verilen bir takibin, yeniden iptaline karar verilmesinin nasıl mümkün olacağı da mahkeme kararında açıklanmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu