Birleşen davada davacı banka davalının kredi müşterisinin kefili olduğunu kredi müşterisine verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesi nedeniyle gerçekleşen alacağın tahsilini istemiştir. Mahkemece asıl menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, davacının kredi sözleşmesini imzalarken sadece kredi müşterisinin temsilcisi olarak sözleşmeyi imzaladığı ancak daha sonra ek bir beyanla 8.000 TL limit ile krediye şahsen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Yine menfi tespit davasında davacının hesabından sadece 4.439,00 TL tahsilat yapıldığı anlaşılmış, davacının 10.000,00 TL tahsilat yapıldığı iddiasının doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Yine birleşen itirazın iptali davasında davacı banka alacağının 974,45 TL ve 3.883,57 TL olduğu belirlenmiştir....
Davacı yan genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin geçersiz olduğunu, bankanın yapılan ödemeleri usulüne uygun olarak kredi borcundan mahsup etmediğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda menfi tespit davasının kısmi dava şeklinde açılamayacağı, davacının eksik harcı ikmal etmediği gerekçesiyle davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/10/2016 KARAR TARİHİ : 05/07/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın işlemden kaldırılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının salt genel kredi sözleşmesinde kefaletinin geçersizliğine dayalı olarak dava açmasına, genel kredi sözleşmesindeki dava dışı şirketin davalı bankaya olan borcunun miktarına yönelik bir ihtilaf bulunmamasına, davaya konu takibin genel kredi sözleşmesine değil bonoya dayalı olmasına, bonoda davalının asıl borçlu olmasına ve bono bedelinin ödendiğinin iddia ve ispat edilememesine göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 21/06/2022 KARAR TARİHİ : 17/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı banka tarafından müvekkili aleyhine ... 4. İcra müdürlüğünün ...esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, başlatılan bu takip ile Genel Kredi Sözleşmesinden haberdar olan Müvekkilinin süresi içerisinde ... 19. İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya, yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ancak ... 19....
C.CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı ...arasında ...tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil sıfatıyla imzaladığı, Müvekkil banka ile dava dışı ... arasında ... tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış, davacı işbu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil sıfatıyla imzaladığı, Kredi Sözleşmesine istinaden alınan kefaletnamenin 3....
Bu yönler gözetildiğinde 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası’ nın 44/1. maddesi uyarınca kefil tarafından açılmış bulunan menfi tespit davasında görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu itibarla mahkemece menfi tespit davasının bu davadan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir. 2-Birleştirilen itirazın iptali davası yönünden taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri çerçevesinde banka kayıtları üzerinde uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olduğu gözetilerek ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm delillerle birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, genel kredi sözleşmesine kefaletten dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
E.sas sayılı takip dosyasının ve davacının mükerrer takip iddiasının incelenmemesi nedeniyle yapılan ek inceleme sonucu düzenlenen 05.02.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalı bankanın Genel Kredi Sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayalı aldığı teminat senedi üzerinden kullandırılmış olan aynı kredi alacağı için ayrı ayrı takip yaptığı, takibin mükerrer açılmış olduğu, ilk takip Genel Kredi Sözleşmesine dayalı açılmış olmakla 02.05.2008 tarihli ... Esas sayılı icra takibinin esas alınması gerektiği kanaati açıklanmıştır....
Davalı vekili, davacıların dava dışı asıl borçlunun imzaladığı kredi sözleşmesine kefil olduklarını, borcun ödenmediğini, yapılan takibin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....