WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 750.000,00 TL genel kredi sözleşmesi 750.000,00 TL kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında 1.500.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kredi borcuna mahsuben davalı bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, iddiaya konu 710.000,00 TL'lik ödemenin genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığını, bonoya veya takip dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmolunmasını istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

    Esas sayılı dosyasında, davacı ... ve davacı ... tarafından, davalı ... Bankası aleyhine açılan menfi tespit davanın yapılan yargılaması sonucunda, Mahkemenin ... Esas, ... Karar ve 09/02/2021 tarihli ilamıyla görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Mahkememize gönderildiği ve dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapıldığı görülmüştür. DEĞERLENDİRME :Dava; bankacılık genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasına ilişkindir. Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ... tarafından 30/06/2021 tarihinde davadan feragat ettiğine dair dilekçe sunulduğu, davacı ... vekilinin de 30/06/2021 tarihli dilekçe ile davalı banka ile müvekkili arasında protokol akdedilerek borcun yapılandırıldığını, bu nedenle davadan feragat ettiklerine dair beyanda bulunduğu, davacı ... vekilinin vekaletnamesinde davadan feragata ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür....

      Şti. ile davalı banka arasında imzalanan ve diğer müvekkillerinin kefil olarak imzalarınn bulunduğu 12.02.2008 ve 16.12.2009 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin teminatı olarak müvekkillerinin imzası bulunan bononun teminat amaçlı olarak davalı bankaya verildiğini, davalı bankaca kredi alacağının tahsili için kat ihtarnamesi keşide edilerek müvekkilleri aleyhine bonoya dayalı olarak takip yapıldığını, aynı zamanda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi de yapıldığını, her iki takip dosyasında borcun kaynağının davalı banka ile imzalanan iki adet genel kredi sözleşmesi olduğunu ileri sürerek müvekkilleri hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan takipte 09.03.2011 takip tarihi itibariyle müvekkillerinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 90.000,00 TL. borçlu olmadığının tespitine, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2022 NUMARASI : 2022/1022 ESAS 2022/899 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Hülya Ceniz ile S.S Aksu ve Çevresi Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden T.Halk Bankası Güzeloba Şubesi aracılığı ile Hülya Cengiz' e kredi kullandırıldığını, davacının da söz konusu krediyi kefil olarak imzaladığını, kredinin ödenmemesi üzerine davalı kooperatif tarafından borçlu ve kefiller aleyhine Antalya genel İcra Müdürlüğünün 2020/192179 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinden toplam 33.500,00....

        DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2019 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 YAZIM TARİHİ : ... Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetleDavalı bankanın tüketici ... ile genel kredi sözleşmesi düzenlediğini, müvekkilinin ise kefil olduğunu, davalı bankanın müvekkili hakkında Adana 12....

          - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı şirket ile davalı banka arasında imzalanan 21.12.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinde dava dışı şirketin ortağı olan müvekkilinin de kefil olarak yer aldığını, bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun müvekkilince şirket hisselerinin dava dışı üçüncü kişilere devri sonrasında davalı bankaya ödendiğini ve müvekkilinin gerek şirketle gerekse davalıyla bir ilişkisi kalmadığı halde davalının dava dışı şirketle daha sonra akdettiği ve müvekkilinin bir kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi alacağının tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin katılımı olmadığı yeni kredi sözleşmesine konu borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Şti.’nin davalı bankadan çektiği krediye kefil olduğunu ve aynı zamanda genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak 25.000,00 TL bedelli diğer kısımları boş olan senedi verdiğini, bankanın daha sonra bu senedi 225.000,00 TL’ye çevirerek ve diğer kısımlarını doldurarak takibe koyduğunu, kredi sözleşmesine kefil olurken ve senet verirken müvekkilinin eşinin rızasının alınmadığını, bankanın bu işlemlerinin yasa ve usule aykırı olduğunu iddia ederek senetteki ve kredi sözleşmesindeki kefaletinin geçersizliğine, ayrıca teminat senedi kadar kredi verilmemiş olduğundan, müvekkilinin kefil olduğu miktar kadar davalıya kredi borcu bulunmadığından kefil olarak müvekkilinin İstanbul 1....

              Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu senette bankanın lehtar hamil olması nedeniyle açıkça teminat senedi olduğunun anlaşıldığı, teminat senedinin borç senedi vasfında olmadığı, takibin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu olan senedin teminat amacıyla verildiği iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. Senette davacı keşideci, davalı banka ise lehtar konumundadır. 26.06.2014 vadeli senet 03.07.2014 tarihinde icra takibine konulmuştur. Davalı nakden düzenlenen senedin davacıya verilen kredi borcunun ödemesi amacıyla alındığını, yanlar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğunu savunmuş, mahkemece yapılan incelemede bilirkişi takip tarihi itibariyle davacının bankaya 9.088,53 TL borçlu olduğunu belirlemiştir. Senedin genel kredi sözleşmesi uyarınca ödeme amacıyla alındığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit, birleşen dava kredi sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ne kredi kullandırıldığını, alacaklı bankaca borçlular aleyhine 700.000 TL'lik kredi sözleşmesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipler yaptığını ve bu takiplerden bir netice alınamaması üzerine müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, alacaklı bankanın muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, şayet müvekkili genel kredi sözleşmesine kefil ise kredi borcunun ödenmediğinin müvekkiline ihtar edilmesi gerektiğini, imza kısmı senet olan belgenin sonradan doldurulup ihtiyati haciz kararının alınmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf alacaklı banka vekili, ihtiyati hacze karşı yapılabilecek itirazların İİK'nın 265.maddesinde sınırlı olarak sayıldığını, itiraz eden borçlu vekilince yapılan itirazların İİK'nın 265. maddesinde yer alan nedenlerden hiç birine girmediğini savunarak itirazın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu