Ziraat Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili mevzuat hükümlerince mirası red süresi üç ay olup bu süre hak düşürücü nitelikte olduğunu, davacının reddi miras hakkı süre bakımından düştüğünden huzurdaki davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkil banka tarafından, dava dışı müteveffa T7 ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, mirasçılarının mirasın hükmen reddi koşullarının oluştuğu ve bu nedenle dava dışı müteveffanın müvekkil kuruma olan borçlarından sorumlu olmadığı iddiasıyla huzurdaki davayı açtığını, davacının mirası reddetmiş sayılabilmesi için ya dava dışı müteveffanın ölüm tarihinde aczinin açıkça belli olması ya da aciz durumunun resmi evrakla tespit edilmiş olması gerektiğini, müteveffanın ölüm tarihinde ödemeden aczi bulunduğuna dair herhangi bir evrak bulunmadığını, bu nedenle davacının mirasbırakanın ölüm tarihinde ödemeden aciz bulunduğunun açıkça belli olduğunu ispatla mükellef olduğunu, müteveffanın ödeme aczine dayanak olarak...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/300 E. sayılı dosyasında muteriz şirket tarafından menfi tespit davası açıldığı ve icra takibi yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesiyle muteriz şirketin itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına, muteriz ... tarafından menfi tespit davası açılmadığından ve diğer itirazların da İİK'nun 265. maddesi kapsamında olmadığından ...'ın itirazının reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir. İhtiyati haciz geçici hukukî himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından açılan menfi tespit davası sırasında ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 17.9.2012 tarihinde verilen “kredi borcundan dolayı icra takibine geçilmemesi” şeklindeki tedbir kararı gerekçe gösterilerek ihtiyati haczin kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı ...'ın davalı bankadan çektiği kredinin kefili olduklarını, bu kredi borcunun ödenmesine rağmen bankaca, müvekkillerinden ödenen krediye ilişkin olarak alınan boş senedin, dava dışı ...'ya sonradan kullandırılan kredi borcu nedeniyle doldurularak takibe konulduğunu, müvekkillerinin kefili oldukları kredi borcunun ödendiğini bildirerek takibin iptali ile müvekkillerinin bu kredi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların kefil oldukları genel kredi sözleşmesine göre, davacıların sözleşmede belirtilen 100.000 TL'si kadar asıl borçlu ...'...
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının murisine ait kredi borcunun kendisine intikal etmesi üzerine başvurulan menfi tespit talebinden kaynaklandığı, murisin 06.08.2019 tarihinde vefat ettiği, bunun üzerine davacı tarafından Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi'ne 10.09.2019 tarihinde mirasın reddine dair dava açıldığı, mahkemece 18.02.2020 tarihinde davacının mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin karar verildiği, banka tarafından mirasın reddi davası açıldıktan sonra 30.12.2019 tarihli takip talebi ile davacının da aralarında bulunduğu mirasçılar aleyhine takibe devam edildiği, bu haliyle davalı bankanın mirasçılık sıfatı sona eren davacı hakkında takip başlatması mümkün olmadığından yerel mahkemenin menfi tespit ve istirdat talebinin kabulü usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin 6100 sayılı HMK 353- 1- b-1 maddesi gereğince reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
-TL cari hesap borcunun bulunduğu ve davacının kefilliğinden kaynaklı borcun kapanmadığı ve davacının sorumluluğunun bu nedenle devam ettiği tapu iptal ve tescil davası ile menfi tespit ve istirdat davasının koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ...'a 19.03.2013 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, ancak ...'...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından menfi tespit davası açılmışsa da davacının açılan bu davadan hukuki bir yararının bulunmadığını, bu davanın icra dosyaları infaz olduktan sonra açıldığından menfi tespit davası adı altında açılmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkili banka ile borçlu Emel Albay arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla taraf olduğunu, davacıya ait taşınmazların da dava dışı kredi borçlusu Emel Albay'ın bankadan doğmuş ve doğacak kredi borçlarına karşılık müvekkili banka lehine ipotek ettirildiğini, ipotek senetlerinin 1.maddesinde T.Halk Bankası A.Ş....
Şti. ile Halkbank Nalçacı Şubesi arasındaki 17.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine müvekkilinin kefil sıfatı ile imza attığını, kefalet limitinin 500.000,00 TL olduğunu, asıl borçlu şirketin kredi borcunu 05.02.2018 tarihinde 2.900.000,00 TL olarak EFT yoluyla davalı bankaya ödediğini, tüm borç ödendiği, hesap kapatıldığı ve şirket tarafından başkaca kredi kullanılmadığı, akabinde müvekkilinin kefilliğinden dolayı banka tarafından tesis edilen tüm ipotekler fekkedildiği halde bankanın ödenmiş borcu ihtiyati haciz ve icra takibine konu ettiğini ve müvekkilinin taşınmazları üzerine ihtiyati haciz şerhleri konulduğunu, müvekkilinin başkaca bir kredi sözleşmesine kefil vs.. olmadığını başkaca varsa kredi sözleşmelerinden müvekkilinin kapanan kredideki kefaletinden dolayı sorumlu tutulamayacağını, takipte istenen temerrüt faizi oranının fahiş olduğunu, davalı bankanın takipte haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek müvekkilinin Konya 3....
Adnan Büyükdeniz Cd. 7/A-B Ümraniye/İSTANBUL DAVA : Menfi Tespit (Kredi Kartı Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/03/2024 KARAR TARİHİ : 21/03/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2024 Mahkememize açılan Menfi Tespit (Kredi Kartı Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin babası Mehmet Salih Özateş aleyhine davalı tarafından Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/158493 Esas sayılı dosyası ile 14/11/2014 tarihinde kredi kartı alacağından kaynaklanan icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, Mirasbırakan olan 42253599672 TC Kimlik Numaralı Mehmet Salih Özateş'in 27/01/2022 tarihinde vefat ettiğini, vefatı ile müvekkilinin mirasçısı olarak kaldığını, mirasbırakan aleyhine açılan icra takibin 14/11/2014 tarihinde açıldığını ve kesinleşdiğini, murisin 27/01/2022 tarihinde vefatı ile mirasçı olan müvekkiline 12/06/2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğe çıktığını, İş bu ödeme emrinin...
İcra Müdürlüğü'nün 2013/220 sayılı dosyasının infazen işlemden kaldırılmadığını ileri sürerek, takibin iptali ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,... mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullanan davacının, kredi borçlarını ödemediğini, müvekkili bankanın alacağını tahsil için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takipleri yaptığını, davacı borçlunun 23.09.2013 tarihinde icra taahhüdü verip, borcu kabul ve ikrar ettiğini, banka alacağının haricen ödenmesi ile de 04.09.2014 tarihinde ipotek takip dosyasına borcun haricen tahsil edildiğine dair beyanda bulunulduğunu, davacı iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın Genel Kredi Sözleşmesine kefil olan davacının yaptığı ödemeyi asıl borçlu ve diğer kefillere rücu isteminden kaynaklanmasına, davanın menfi tespit ya da itirazın iptali biçiminde açılmamış olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....