Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne kredi kullandırıldığını, alacaklı bankaca borçlular aleyhine 700.000 TL'lik kredi sözleşmesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipler yaptığını ve bu takiplerden bir netice alınamaması üzerine müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, alacaklı bankanın muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, şayet müvekkili genel kredi sözleşmesine kefil ise kredi borcunun ödenmediğinin müvekkiline ihtar edilmesi gerektiğini, imza kısmı senet olan belgenin sonradan doldurulup ihtiyati haciz kararının alınmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf alacaklı banka vekili, ihtiyati hacze karşı yapılabilecek itirazların İİK'nın 265.maddesinde sınırlı olarak sayıldığını, itiraz eden borçlu vekilince yapılan itirazların İİK'nın 265. maddesinde yer alan nedenlerden hiç birine girmediğini savunarak itirazın reddini istemiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı banka ile müşterilerinden ----------- imzalanmış ve bunun neticesinde kredi kullandırıldığını, borçluların muaccel olan borçlarını ödememeleri sebebiyle kendilerine ------- yevmiye no'lu ihtarnamesi keşide edildiğini, hesap kat ihtarnamesine karşı davalının herhangi bir itirazda da bulunulmadığını davacının da bulunduğu borçlular, sözleşmeye dayanan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olup, alacağın tahsili için--------- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlulara gönderilen ödeme emirlerinin usulü dairesinde kendilerine tebliğ edildiğini davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. GEREKÇE;Dava, menfi tespit talebine ilişkindir....

      Tatlı ile kredi ilişkisi borçlu cari hesap şeklinde işleyen kredi olduğundan mevcut kredi limiti 10.08.2007 tarihli genel kredi sözleşmesi ile artırıldığını, bu sözleşmenin de 16.11.2006 tarihli sözleşmenin eki ve devamı olduğunu, dava dışı borçlunun 10.08.2007 tarihli sözleşme nedeniyle müvekkil bankaya borcu bulunduğunu ve davacının da kefalet limiti kadar sorumlu olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Şirketi arasında imzalanan 05/05/2004 tarihli genel kredi sözleşmesine davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, hesabın 12/09/2007 tarihinde kesildiğini, 87.728,28 TL borç bakiyesinin tespit edildiğini, davacıların yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiklerini, icra mahkemesi tarafından itirazın kaldırılmasına karar verildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, davacıların asıl borçlunun kredi genel sözleşmesi kapsamındaki tüm borçlarından sorumlu olduklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı banka ile dava dışı ... Gıda Nak. Tar. Kur. San. Tic. Ltdi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.06.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.01.2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar, murisleri ...'nın 14.03.2013 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğunu, murisin başkaca malvarlığının olmadığını belirterek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı ......

            Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı vekili, davalı ... Bankasının 04/05/2006 tarihli genel ticari kredi sözleşmesine dayanarak asıl borçlusunun ... olduğu 30.000,00.-TL kredi sözleşmesine istinaden sözleşmede kefil olarak gösterilen müvekkili ... hakkında ... 4. İcra Müdürlüğünde 2007/2225 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, dayanak (matbu) kredi sözleşmesinin hukuken geçerli bir belge olmadığını belirterek davalarının kabulü ile müvekkilinin davalıya 40.000,00.-TL borçlu olmadığının tespitine, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2007/2225 sayılı icra takibinin müvekkilleri yönünden iptalini talep ve dava etmiştir....

              Davacı vekili tarafından, 29.02.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi menfi tespit ve istirdat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda: davanın mirasın hükmen reddi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, menfi tespit ve istirdat talebinin kabulüne dair verilen 02.09.2016 tarihli hükmün .... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak karar verilmiş olmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  arasında 18.04.2011 tarihli ve ------ Müşteri Numaralı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme gereği borçlu ------ 60.000,00 TL kredi kullandırıldığını, davacının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Kredilerin zamanında ödenmeyince temlik eden banka tarafından sayılı hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, alacağın verilen sürede ödenmeyince borçlular için-----Esas sayılı dosyasından İlamsız Takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini,----- Sayılı dosyası alacaklı ----- tarafından ----- devir ve temlik edildiğini,------ ile dava dışı temlik eden -----arasındaki Genel Kredi Sözleşmesine kefil olarak imza attığında eşinin rızasının alınmamış olduğunu ve sözleşmede eşinin ıslak imzasının bulunmadığını iddia ettiğini, İbraz edecekleri Genel Kredi Sözleşmesinde de görüleceği üzere sözleşme tarihi 18.04.2011 tarihli olduğu, kanunda bu konuda açıklayıcı bir kural bulunmadığı, halen dosya borcunun ödenmemiş olduğu, müvekkil şirketin alacağının...

                    Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, takibe konu bonoda davacının da imzasının bulunduğunu, davacının borçtan sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine davacının kefil olduğunu, senedin Genel Kredi Sözleşmesine istinaden alındığı, davalı banka tarafından davacıdan talep edilen alacak miktarının davacının da imzası bulunan sözleşmeden kaynaklandığı ve kefalet limiti sınırları içerisinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe konu bononun davacının kefil olduğu sözleşmeden dolayı teminat maksadıyla verildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu