Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

reddi gerektiğini, alacaklılık ve borçluluk durumunun ayrıca araştırılması gerektiğini, davacı T1'ın İstanbul 20....

un imzaladığı kredi sözleşmelerinde kanuna uygun geçerli bir kefaletinin bulunması halinde dahi müvekkili şirketin söz konusu kefalet ve imzalanan kredi sözleşmesinden herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı banka tarafından sunulacak kredi sözleşmelerinde de müvekkili şirketin kefaletinin bulunmadığının tespit edileceğini, kefaletin olduğu iddia edilen Genel Kredi Sözleşmesinden doğan borç geri ödenmek suretiyle veya yeni tarihli genel kredi sözleşmeleri ile yapılandırmak suretiyle ödendiğini, 2017 tarihli kefaletin olduğu iddia edilen genel kredi sözleşmesinden doğan 1.500.000,00-TL borç banka müşterisi ... ile davalı banka arasında akdedilen yeni tarihli kredi sözleşmeleri ile yapılandırıldığını, davalı banka ile yapılan harici görüşmelerde müvekkili şirketin 2017 tarihinde imzaladığı iddia edilen Genel Kredi sözleşmesine istinaden 2 adet her biri 2.000.000-TL olmak üzere toplam 4.000.000,00-TL bedelli senetlerin bulunduğu iddia edildiğini, iddia edilen senetler dosyaya ibraz edildikten...

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2019 tarih, ...... esas ve ..... karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere müvekkiller mirası kayıtsız ve şartsız reddolduğu, reddi miras talebi yenilik doğurucu bir hak olup, reddi miras talebi mahkemeye ulaşmakla hüküm doğurduğunu, mirasın reddi ile mirasçılık sıfatı düştüğünü, murisin ölümünden sonra yapılan bir takipte mirası reddeden mirasçıya karşı başlatılan takip taraf ehliyeti nedeniyle malül olduğunu, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırıldığı, mirasın reddi ile müvekkillerin mirasçı sıfatı düştüğü ve mirasın açıldığı tarihe kadar geriye yürüdüğü için müvekkillere mirasçılık haklarına bağlı olarak yüklenen haklar ve borçlarda ortadan kalktığı, bu durumda dava konusu icra takibine konu miras bırakanın borçlarından dolayı müvekkillerin...

      DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacıların mirası reddetmelerinin muvazaalı olduğunu, Muris ve davacı mirasçıların fikir birliği içinde müvekkil bankadan kredi çektiklerini, müvekkil bankadan çekilen kredi murisle birlikte ailenin diğer fertleri olan davacılar tarafından kullanıldığını, borcun tarafı her ne kadar muris olarak görülse de gizlenmiş ortak irade bulunduğunu, mirasçılarında borçtan sorumlu olduğunu, davacıların dürüstlük kurallarını hiçe sayarak kötü niyetle hareket ettiklerini bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulüne, usul ve kanuna aykırı ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri yönünden inceleme yapılarak dosyanın mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu, Mersin 7. İcra Dairesinin 2017/6759 sayılı dosyası, ihtiyaç kredi sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/610 Esas KARAR NO : 2022/499 DAVA : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/09/2022 KARAR TARİHİ : 13/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ... ve ...'in babası, Müvekkili ...'nın eşi olan merhum ... hakkında ....İcra Dairesinde 2005/... Esas(yeni esas numarası: ... İcra Müd. 2021/ ... Esas) sayılı dosya üzerinden 50 bin TL bedelli 15.06.2004 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olması nedeniyle, borçlular ve kefiller hakkında 29.402,92-TL alacak bedelli dayanak teşkil edilerek icra takibi başlatıldğını, ancak müvekkillerinin böyle bir borçlarının bulunmadığını, bu hususun yapılan yargılama ile ortaya çıkacağını, bu nedenle müvekkillerinin ... İcra Müd. 2021/......

        Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir. 4. Reddin şekli Madde 609- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir. 2. Değerlendirme 1. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti” kavramlarına değinilmesinde yarar vardır. 2....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kredi sözleşmesine dayalı olarak takip başlattığını, sözleşmedeki ve kredi tediye fişlerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ---- -----açılan takiplerin genel kredi sözleşmesine dayalı olmadığını,------------ ipoteğin paraya çevrilmesine dayalı takip olduğunu, içerik ve hukuksal olarak hukuki yarar taşımayan davanın öncelikle usulden ve sonrasında esastan reddine, davacı borçlu aleyhine % 20 icra tazminatına, mahkeme masraf ve avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin --------tarihli dilekçe ibraz edildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davadan feragat HMK'nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ---- -----açılan takiplerin genel kredi sözleşmesine dayalı olmadığını,------------ ipoteğin paraya çevrilmesine dayalı takip olduğunu, içerik ve hukuksal olarak hukuki yarar taşımayan davanın öncelikle usulden ve sonrasında esastan reddine, davacı borçlu aleyhine % 20 icra tazminatına, mahkeme masraf ve avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin --------tarihli dilekçe ibraz edildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davadan feragat HMK'nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir....

                Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında aynı tarihte imzalanan genel kredi sözleşmesi ve business kart sözleşmesine davacıların kefil oldukları, genel kredi sözleşmesinin 32. maddesi gereği her iki sözleşme arasında organik bağ bulunduğu ve genel kredi sözleşmesine istinaden business kart sözleşmesinin imzalandığı, davacıların borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu