Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Asıl davada davacı ... tarafından kredi kartı borcu nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmuştur. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/1.maddesi uyarınca kredi kartı hamilinin tüketici olması halinde kart hamili tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 22.ve 23.maddeleri hükümleri uygulanır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmadığı, davacı menfi tespit davası açmak yerine mirasın reddi kararını icra dosyasına sunabilecekken, bu yolu tercih etmeyerek dava yoluna giriştiği, davacının menfi tespit davası açmak yerine mirasın reddi kararını icra dosyasına sunmadan davacının bu yolu tercih etmeyerek dava açtığı, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın konusuz kaldığının aşikar olduğu, hiçbir hukuki dayanağı ve gerekçesi olmayan davanın reddine karar verilmesini, davacının kötüniyetle borca itirazından dolayı % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Bakırköy 17....

    Davalı vekili, davacıların daha evvel de aynı konuda dava açtıklarını, o davada davalının temlik sözleşmesini, kredi sözleşmesini ve cevap dilekçesini sunmasına rağmen davacının davalıyı davaya dahil etmeyerek kendi hatası ile davanın usulden reddine sebep olduğunu bu sebeple davanın şimdi de usul hükümleri gereği reddi gerektiğini, davacıların ödeme emrine itiraz etmediklerini ve mirasın reddine ilişin bir karar sunmadıklarını, itiraz etselerdi takibin durmuş olacağını, itiraz etmedikleri için mirası da kabul etmiş sayılacaklarını, şimdi mirasın borca batık olduğunun ileri sürülmesinin TMK'nun 2. maddesine aykırı olduğunu, köyde yaşayan davacı murisin ticari kredi çektiğini, bunu oğlu için çekmiş olabileceğini, bu sebeple kredi tarihinden itibaren murisin tüm malvarlığı ve devir alıp verdiği işlemleri ile başka banka hesaplarının incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddi ile davacılar aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      ın akıl sağlığının yerinde olmadığını, diğer mirasçıların mirası reddettiğini, davalının müvekkili aleyhine fiil ehliyeti bulunmayan murisin imzaladığı bono ve kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin bono ve bonoya dayalı icra takibi ile diğer takip dayanağı genel kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafın kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesi sonrasında menfi tespit davası açtığını, dava dışı şirket ile müvekkili banka arasındaki genel kredi sözleşmesini davacının TBK'nın 581 ve devamı maddelerine uygun olarak müteselsil kefil olarak imzaladığını, geri ödemelerde gecikme yaşanması sebebiyle kat ihtarnamelerinin çekildiğini, hesap kat ihtarnamesine davacının kefil sıfatıyla dahil edildiğini, dava konusu işlemin dayanaklarının yasa, sözleşme ve Yargıtay kararları ile uyumlu olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesi nedeniyle gönderilen kat ihtarnamesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle, İİK'nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden önce açılmış bir menfi tespit davasıdır....

        Davalı Banka ile diğer davalı ... arasında 21/05/2012 tarihinde çerçeve niteliğinde, süresiz Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, Genel Kredi sözleşmesine ek sözleşmede ...'ın imzasının bulunduğu, diğer iki imzada ise şahıs isimlerinin yer almadığı, sözleşmede kredi limiti bulunmadığı, sözleşmenin eki niteliğindeki 21/05/2012 tarihli cari hesap kredi sözleşmesi limitinin 1.500.000,00TL olarak düzenlendiği, 13/08/2018 tarihinde yapılandırılan kredide davacının taraf veya borçlu olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce resen görevlendirilen Bankacı bilirkişi ...marifetiyle hazırlanan 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "...davalı Banka ile Diğer Davalı ... arasında 21.05.2012 tarihinde çerçeve niteliğinde, süresiz Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, Genel Kredi Sözleşmesine Ek Sözleşme (Altın Kredisini de içerir, Sözleşmede — ...'...

          İş bu tespitlere göre; dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin taktirinde hata yapılmadan iddia ve savunmaları ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı tüm istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından davalı istinafının HMK nun 353/1.b-1 maddesi gereğince reddine, karar vermek kanaatine oy birliğiyle varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Birleşen menfi tespit davasında davacı vekili, müvekkili aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı takip başlatıldığını, sözleşmede kefaletinin olmadığını ileri sürerek takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında davalılar, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirket ile herhangi bir bağlarının olmadığını, kredi sözleşmesine kefil olmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Birleşen menfi tespit davasında davalı vekili, davacının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, davacının kefaletten dolayı sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ... Ltd. Şti. ve ... ile davacı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili ,davalı ...'nin müvekkilinin isim ve imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yaptığı icra takibinin kesinleştiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takip yaptığını belirterek, müvekkilinin, davalıya borcunun olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, dava dışı asıl borçlu ... ile ... arasındaki 16/05/2006 tarihli 30.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesini davacı ...'...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 08.11.2018 tarih ve 2018/231 Esas, 2018/676 Karar sayılı kararında özetle; "... Mahkememizin 2018/117 Esas sayılı dosyasından 10.05.2018 tarihli celsesinde dosyanın tefrikine karar verilmiş ve mirasın hükmen reddi davasının eldeki dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiş olmakla iş bu davanın alacaklılara karşı açılmış, mirasın hükmen reddi davası olduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu