Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça, icra takip dosyalarına konu 07.03.2006 tarihli 42.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesindeki imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit davası açıldığı, İzmir 1....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davacı tarafından müştereken borçlu ve müteselsilen kefil olunduğunu akabinde dava dışı borluya kredi kullandırıldığını ve bu kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine dava dışı borçlunun davacı ve diğer borçlular hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün ......
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606.maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Somut olayda .... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi davalı gösterilmişse de kooperatifin alacaklı olmadığı ve herhangi bir takipte bulunmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili hakkında takibe geçtiğini, genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak göründüğünü, oysaki müvekkilinin bu sözleşmeye imza atmadığını, gösterilen adresinde müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ın müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile bireysel kredi sözleşmesine kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara muacceliyet ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede belirtilen sürede borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takii başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın vefat eden davalı ...'ın davaya dahil edilen mirasçıları yönünden mirasın hükmen reddi nedeniyle reddine, davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulü ile takibin toplam 23.424,44 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılar ... ve ...'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava menfi tespit talebine yöneliktir. Davacı aleyhine başlatılan Iğdır İcra Müdürlüğü' nün 2018/2938 ve 2018/2944 takip sayılı dosyalarından borcunun bulunmadığı iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere menfi tespit davalarında ispat yükü davacıdan alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. İcra dosyalarında davalı banka kefalet sözleşmesine dayanarak davacıya icra takibi yapmıştır. Yargılama sırasında davalı bankaya borca konu kredi sözleşmeleri ile bu kredi sözleşmeleri uyarınca yapılan ödemelere ilişkin belgeler istenilmişse de, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesi, ticari kart sözleşmesi, kefaletname, ödeme planı ve ihtarname örnekleri gönderilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava menfi tespit talebine yöneliktir. Davacı aleyhine başlatılan Iğdır İcra Müdürlüğü' nün 2018/2938 ve 2018/2944 takip sayılı dosyalarından borcunun bulunmadığı iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere menfi tespit davalarında ispat yükü davacıdan alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. İcra dosyalarında davalı banka kefalet sözleşmesine dayanarak davacıya icra takibi yapmıştır. Yargılama sırasında davalı bankaya borca konu kredi sözleşmeleri ile bu kredi sözleşmeleri uyarınca yapılan ödemelere ilişkin belgeler istenilmişse de, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesi, ticari kart sözleşmesi, kefaletname, ödeme planı ve ihtarname örnekleri gönderilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/09/2014 tarih ve 2014/429-2014/411 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkil banka ile ihtiyati hacze konu çekin lehtarı... Elektronik Aletler Paz. ve Tic. A.Ş. arasında yapılan kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, ihtiyati hacze konu çekin kullandırılan kredinin borcuna mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine çekin yasal süresinde ibraz edildiğini ve karşılığının çıkmadığını ileri sürerek borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir. Karşı taraf ......
AŞ. arasında 18 ay süreli Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, sözleşmeye dayanan Ferdi Taşıt Kredilerinin teminatı olarak tanzim tarihi olan vade tarihi bulunmayan 700.000 TL. miktarlı teminat bonosu düzenlendiğini, görüldüğünde ödenecek bononun kredi borcu bittiğinden karşılıksız kaldığını, ama davalı bankaca takibe girişildiğini ileri sürerek senedin 18 ay vadeli 9.9.2005 tanzim tarihli kredi sözleşmesine teminat olarak düzenlendiği ve kredi borcunun 09.03.2007 itibariyle sona ermesi nedeniyle borcun bittiğinin ve borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline, senedin TTK 616.maddesi uyarınca görüldüğünde ödenmesi gereken senet olup, tanzim tarihinden itibaren 1 yılı geçtikten sonra ibraz edildiği ve davalı bankaca onay alınmadan vade tarihinin eklendiği ve bu hususun ihtar edildiği dikkate alınarak senedin iptaline, müvekkilinin davalıya 09.09.2005 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu dışında (bu da ödenmiştir) başka bir borcu olmadığının tespitine, faiz oranının...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının şirketin dava dilekçesinde belirttiği üzere müvekkili firma ve davacı arasında Ticari Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Genel Kredi Sözleşmesi bulunmakta olduğunu, müvekkili şirketin tüm aktif ve pasifini devralmak suretiyle ... A.Ş. İle 01.12.2015 tarihinde birleştiğini ve ... A.Ş. İle akdedilen kredi sözleşmeleri müvekkil firmaya devredildiğini, müvekkili firma ve davacı arasında akdedilen 30.09.2015 tarihli kredi sözleşmesi de devredilen sözleşmelerden olduğunu, 30.09.2015 tarihli Ticari Otomotiv ve Otomotiv Ürünleri Genel Kredi Sözleşmesi müvekkil firmaya devredildiğini ve müvekkilinin bu sözleşmenin alacaklısı haline geldiğini, davaya konu uyuşmazlıkta ise davacının davalıya yaptığı ödeme haklı sebebe dayanmakta olduğunu, taraflar arasında kredi sözleşmesi mevcut olduğunu ve bu sözleşme uyarınca davacının ödemeyi 49 taksitte yapılması planlandığını, ancak davacının 49....