Birleşen menfi tespit davasında davacı vekili, müvekkili aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklı takip başlatıldığını, sözleşmede kefaletinin olmadığını ileri sürerek takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen itirazın iptali davalarında davalılar, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirket ile herhangi bir bağlarının olmadığını, kredi sözleşmesine kefil olmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Birleşen menfi tespit davasında davalı vekili, davacının sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, davacının kefaletten dolayı sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ... Ltd. Şti. ve ... ile davacı ...'...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davacı vekili; davalı tarafından müvekili aleyhine Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü'nün 2017/6018 E sayılı dosyası ile müvekkilinin murisi olan ... tarafından imzalanmış bulunan kredi sözleşmesine istinaden 4-5 örnek ilamlı icra takibi yapıldığını, müvekkilinin takibe konu kredi sözleşmesi nedeniyle davalıya borcu bulunmadığını, takibe konu kredi sözleşmesinin müvekilinin murisi olan ... tarafından imzalanıp ...'...
arasında düzenlenen birden fazla genel kredi sözleşmesinde kullandırılacak kredilerin teminatı olarak verildiği dosya içeriğindeki delillerden anlaşılmaktadır.Bu durumda teminata konu bononun teminat fonksiyonunun devam edip etmediğinin ve ne kadar miktar yönünden teminat fonksiyonunun devam ettiğinin tespiti gerekir. Mahkemece dava tarihi itibariyle bononun teminatı olduğu genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan asıl alacak ve ferileri konusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.Salt bono bedeli üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi doğru değildir.Mahkemece yapılacak iş dava tarihi itibariyle bononun teminatı olan genel kredi sözleşmeleri nedeniyle kullandırılan asıl alacak ve ferilerinin tespiti buna göre bononun teminat fonksiyonun un devam edip etmediği, ediyorsa hangi miktar üzerinden devam ettiğinin belirlenmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 08.11.2018 tarih ve 2018/231 Esas, 2018/676 Karar sayılı kararında özetle; "... Mahkememizin 2018/117 Esas sayılı dosyasından 10.05.2018 tarihli celsesinde dosyanın tefrikine karar verilmiş ve mirasın hükmen reddi davasının eldeki dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiş olmakla iş bu davanın alacaklılara karşı açılmış, mirasın hükmen reddi davası olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili ,davalı ...'nin müvekkilinin isim ve imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yaptığı icra takibinin kesinleştiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takip yaptığını belirterek, müvekkilinin, davalıya borcunun olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, dava dışı asıl borçlu ... ile ... arasındaki 16/05/2006 tarihli 30.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesini davacı ...'...
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin kefil sıfatıyla imzaladığı 20/11/2015 tarihli sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmiş olduğunu, davalı bankanın müvekkilinin kefaletinin olmadığı 08/11/2016 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icra takibine giriştiğini, müvekkilinin sadece 20/11/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunduğunu, kefalet imzası bulunmayan 08/11/2016 tarihli kredi sözleşmesinden sorumlu olmayacağını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, her iki kredi sözleşmesi birbirinden ayrı olmayıp bir bütün olduğunu, dolayısıyla davacının kefaletle ilgili sorumluluğunun devam ettiğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, takibe dayanak genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin dava dışı ......
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı bankanın .... şubesi ile dava dışı ... Otom. Ltd. Şti arasında 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşmeye müteveffa ... ... tarafından aynı bedelle müteselsil kefil sıfatı ile imza atıldığı, söz konusu bu genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirket tarafından KMH hesabından muhtelif tarih ve muhtelif tutarlarda olmak üzere krediler kullandırılmış ve kredi ana para tutarı olan 8.900,03 TL'si ödenmediği için kredi hesabı 04/02/2020 tarihinde kat edilmiş ve bu kat işlemine yönelik olarak ihtarname gönderilmiştir. İş bu ihtarnameden de sonuç alınmaması üzerine iş bu davaya dayanak icra takibinin açıldığı anlaşılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2019 NUMARASI : 2019/243 ESAS 2019/750 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takip dayanağı sözleşmede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini bildirerek kabul beyanına göre karar verilmesini istemiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/05/2019 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2022 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takip dayanağı sözleşmede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini bildirerek kabul beyanına göre karar verilmesini istemiştir....