Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kapsamında 31.07.2012 tanzim tarihli boş senede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, Dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu ticari krediyi ödendiği ve kredinin kapamasının yapıldığı, taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesinin sonlandığı, Davalı banka ile asıl borçlu şirket arasında herhangi bir borç ve sorumluluk kalmadığından genel kredi sözleşmesine kefil olan müvekkili yönünden borç kalmadığı, kredinin kapanması ile müvekkilinin kefilliğinin sona erdiği, kefilliğin sona ermesinden sonra davalı banka ile dava dışı ... şirketi arasında müvekkilinin kefil olmadığı başka bir genel kredi sözleşmesi imzalanmışsa, müvekkilinin bu sözleşmeden de sorumlu olmayacağı,Müvekkili hakkındaki icra takibi dayanağı genel kredi sözleşmesinin imzalanma tarihinin 2012 yılı olduğu, genel kredi sözleşmesinin icra takibine konulma yılının ise 2017 tarihi olduğu, aradan geçen süre zarfında genel kredi sözleşmesinin kapatılmış olacağının açık olduğu,...

    Davalı vekili, icra takip talebinde talep edilen takip öncesi ve takip sonrası faiz oranı (temerrüt faizi)’nın usule, yasaya ve tarafların imzaladıkları genel kredi sözleşmesine uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Dava, takipten sonra açılan takibe konu borçtan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Her ne kadar itirazın iptali ve menfi tespit davalarında takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi geçerli ise de, davaya konu takip talebinde dayanak olarak gösterilen 11/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin hiç mevcut olmadığı ve taraflar arasında 30/09/2009 tarihli tek bir genel kredi sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olduğundan mahkemece, söz konusu yanlışın maddi hataya dayalı olduğu kabul edilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        ın kullandığı krediye kefil olduğunu, ancak kefalet sözleşmesinin TBK 583 ve 584 maddede belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediğini, kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihi gibi unsurların müvekkilinin el yazısı ile yazılmadığını, eş rızasının da alınmadığını iddia etmekte; davalı, kredinin 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullandırıldığını ve TBK 584/3 maddesi gereğince eş rızası aranmayacağını savunmaktadır. Dosya icerisinde bulunan kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olduğu, kullandırılan kredinin 5570 sayılı Kanun kapsamında faiz destekli kredi olduğuna dair herhangi bir kayıt içermediği görülmüştür....

          Davacı, dava dışı Avni Çolak'ın kullandığı krediye kefil olduğunu, ancak kefalet sözleşmesinin TBK 583 ve 584 maddede belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediğini, kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihi gibi unsurların müvekkilinin el yazısı ile yazılmadığını, eş rızasının da alınmadığını iddia etmekte; davalı, kredinin 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullandırıldığını ve TBK 584/3 maddesi gereğince eş rızası aranmayacağını savunmaktadır. Dosya icerisinde bulunan kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olduğu, kullandırılan kredinin 5570 sayılı Kanun kapsamında faiz destekli kredi olduğuna dair herhangi bir kayıt içermediği görülmüştür....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/835 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/268 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi ve Menfi Tespit KARAR : Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/268 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen mirasın hükmen reddi ve menfi tespit talepli davada verilen ihtiyati tedbir kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhine Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2018/2079 esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine ilişkin murisin mirasını reddettikleri için bu hususun hükmen tespiti ile menfi tespit talep ettiklerini, ayrıca ilgili icra takibinin dosya karara...

          Davalı vekilinin 08/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ...' in müvekkili bankadan 02.12.2015 tarih ve ... nolu genel kredi sözleşmesi ile kredi kullanan ...'e iş bu sözleşmeden kaynaklı olarak müteselsil kefil olduğunu, ...' in de bu kredi sözleşmesine bağlı olarak müvekkili bankadan krediler kullandığını, bu krediden kaynaklı bakiye borcunu vade tarihi olan 30.10.2020 tarihinde ödemediğini, vadesinde ödenmeyen borç nedeniyle hesabın kat edildiğini ve asıl borçlu ve genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan borçlulara ... Noterliği’ nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ... Noterliği’ nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesine rağmen ödeme yapılmadığından borçlular aleyhine ......

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Bankanın kredi sözleşmesine dayanan ihtiyati haciz talebi reddedilmiş olup, alacakla ilgili itirazın iptali veya menfi tesbit davası açıldığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davalı bankadan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak alınan borcun teminatını teşkil eden ipoteğin terkini ve menfi tespit istemlerine ilişkin bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazları incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 18.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Taraflar arasındaki dava, genel kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu