sırasında meydana gelen zarardan sorumluluğu olmadığının, değerlendirilip tespit edilmesi sebebiyle rücu şartlarının oluşmayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/103 KARAR NO : 2022/515 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Mümessillik Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 12/02/2021 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari Mümessillik Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Dosyanın işlemden kaldırıldığı 27.01.2022 tarihinden itibaren 3 ay içinde dava yenilenmediğinden, HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Esas defterindeki kaydın bu şekilde kapatılmasına, 3-Alınması lazım gelen 80,70-TL harcın peşin alınan 512,33-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 431,63-TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair tarafların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık...
İlk Derece Mahkemesince, alacağın taşımadan kaynaklı olduğu, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak için 1 yıllık zamanaşımı süresinin belirlendiği, davacı tarafça 2009 yılında toplam 202.134,37 TL tutarlı, 2010 yılında toplam 2.254,612,68 TL tutarlı, 2011 yılında toplam 2.089.056,82 TL tutarlı, 2012 yılında ise toplam 434.812,30 TL tutarlı faturaların düzenlendiği, en son keşide edilen faturaların tanzim edildikleri tarih gözetildiğinde, icra takibinin başlatıldığı 02.03.2016 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalıdan satın aldığı eşya karşılığında icra takibine konu senedi verdiğini, senette miktar kısmının boş olduğunu, ancak iade almadığı senede davalı tarafından davacı yanında çalışanının aldığı eşya bedelinin eklenerek icra takibine konu edildiğini, takipte istenilen faiz tutarının fahiş olduğunu ve davalıya borcunu ödediğini belirterek ... 1.İcra Müdürlüğünün 2012/2934 esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibe konu bononun yasal unsurları taşıdığını ve davacının iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava ticari ilişki kaynaklı borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacının da kabulü olduğu üzere taraflar arasında aynı alacak konusuna ilişkin itirazın iptali davası derdesttir. Bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek hususlara ilişkin ayrıca dava açılması mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da aynı taraflar arasındaki aynı konuya ilişkin derdest bir itirazın iptali davasının bulunması halinde açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın olmadığı yönünde olduğundan davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; kambiyo senedi olan bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı ile davalı arasında herhangi bir alım satım ilişkisi bulunmadığını, bononun sahte olarak düzenlendiği ve davacının bonoda imzasının bulunmadığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı savunmasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu belirtmiştir. 5235 sayılı yasanın 35. maddesi gereğince Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine dair HSK'nın 25/06/2020 tarih ve 584- 586.sayılı kararına göre Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6....
'in raporunda da belirtildiği gibi, davacının talep edebileceği taşıma ücreti alacağının 12.239,83 USD olduğu, iki kap eşya kayıp olduğu için bu konudaki sorumluluğun davacıya ait olduğu, kayıp olan eşyaya karşılık gelen 1.219,90 USD taşıma ücretinin davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı, kısmen de olsa süresinde taşınan kayıp eşya dışındaki eşyanın taşıma bedelini de davalıdan talep edilebileceği, bu durumda talep edilebilir taşıma ücreti alacağının ( 12.238,83 USD - 1.219,90 USD = 11.019,93 USD ) 11.019,93 USD olduğu, kayıp olan eşya nedeni ile davacının sorumlu olduğu miktar 11.122,00 USD olup, davacının talep edebileceği taşıma bedelini aşar şekilde taşımanın kısmen ihlal edilmiş olması nedeni ile davacının davalıya verdiği zarar miktarı göz önüne alındığında davacının davalıdan talep edebileceği alacağı bulunmadığı kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) KARAR TARİHİ: 31/05/2021 Her ne kadar İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 28/01/2021 tarih ve 2018/1002 esas 2021/53 karar sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmiş ise de; Uyuşmazlık taşımadan kaynaklandığından istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp, HSK'nun 25/06/2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. - 13. - 14. - 43. Hukuk Dairelerine ait iş bölümü kapsamında kaldığından dairemizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir. KARAR: İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile ve kesin olarak karar verildi.31/05/2021...
HD'nin 31/03/2022 tarih, 2022/850 esas 2022/765 Karar sayılı ilamında Tüketici Mahkemesi tarafından Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile verilen karara istinaden "Dava, beyaz eşya alım-satımı kaynaklı menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı davalı taraftan beyaz eşya alıp bedelini ödediğini, alım esnasında davalıya verilen senedin bu nedenle bedelsiz kaldığını iddia etmektedir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de 6502 sayılı yasanın 4/5 maddesi gereğince davacının bedelsizlik iddiasında bulunduğu senet tüketici senedi mahiyetindedir. Zira hukuki ilişki keşideci ile lehdar arasında kalmış olup 3. Kişi ye de davaya konu senet devredilmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06/05/2013 tarih ve 2012/276-2013/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme ile müvekkilinin davalıya ait 20.000 ton emtianın taşınması işini üstlendiğini, davalı idarenin 01.04.2004 tarihli yazısıyla 11.03.2004 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini belirttiğinde müvekkili şirkete 14.395.840 kg taşıma yaptırıldığını ileri sürerek, 5.604.160 kg eksik taşımadan kaynaklanan 17.000,00 TL müspet ve 3.000,00 TL menfi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....