Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ödeme emrine ilişkin tebliğin düzeltilmesi için İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurmuş, daha sonra iş bu dava ile menfi tespit talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasında İcra Hukuk Mahkemesinde şikayetin kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz edilmemesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın İcra Hukuk Mahkemesine açtığı davada ödeme emrine ilişkin tebliğin iptaline karar verileceğini önceden kesin olarak bilemeyeceğinden işbu sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davasını açması ihtiyatlı bir davranıştır....

    YANIT :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının takibe konu senet alacağı ile ilgili menfi tespit davası açtığını, davanın red ile sonuçlandığını, kararın istinaf incelemesinde olduğunu, bu menfi tespit davasında cevap olarak imzanın borçluya ait olduğu ve davacının borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddinin talep edildiğini, bu nedenle bu dava ile zamanaşımının kesildiğini, derdest olduğu iddia edilen İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2013/1 esas sayılı takibinin iptal edildiğini, bu takibe ilişkin İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/9 esas sayılı dosyasında alınan raporda kesin kanaat olmadığından tereddüt neticesi takibin iptal edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, bu nedenle bu dosyadan takibe devam etmenin hukuken mümkün olmadığını, İcra Hukuk Mahkemesi kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak da mümkün olmadığından İzmir 8....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :15/07/2009 Nosu : 792/386 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, kredi sözleşmesindeki kefil sıfatı ile atılan imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir....

      Davalı/alacaklı, niza konusu ilamsız icra takibine itiraz edilmesi neticesinde takip durmuş, mahkemede itirazın kaldırılması yada itirazın iptali istemiyle dava açmamıştır. Davacı/borçlu ise hemen borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle iş bu davayı açmıştır. Borçlunun icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için, borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Alacaklının elinde İİK m. 68'de yazılı (itirazın kesin kaldırılmasını sağlayacak) nitelikte bir belge yoksa, borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Çünkü, borçlu, ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduktan sonra, elinde İİK m. 68'de yazılı belgelerden biri olmayan alacaklı, ancak itirazın iptali davası (m.67) açabilir ve borçluda bu davaya karşı vereceği cevap lahiyasında, borçlu olmadığı savunmasında bulunabilir....

        Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, faiz konusunun değerlendirilerek haftalık %4 oranındaki faizin 1999 yılındaki genel kuruldan bu yana uygulanarak borcun belirlenmesi ve mahkemece bu belirlemeye göre verilen kararın kesinleşmesi karşısında, geciken aidat borçlarına kesinleşen faiz oranın uygulanarak aidat borcunun hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, menfi tespit davası eda davası niteliğinde olmadığından bu davada belirlenen miktar esas alınarak hüküm kurulamaz....

          Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/115 Esas DAVA : Menfi Tespit- ihtiyati tedbir Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kara karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            M. 141) ( Yargıtay Üyesi ... ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı).) Mahkememiz dosyası arasına celp edilen İstanbul CBS'nin ... Soruşturma sayılı dosyasının iddianamesinin incelenmesinde; davalı ...'nın sanık olmadığı anlaşılmakla dolaysıyla iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğu, davacılar tarafından "bilerek borçlunun zararına hareket ettiği" hususuda ispat edilemediğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davalı yan icra inkar tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak yukarıda açıklamasını yaptığımız gibi icra inkar tazminatı itirazın iptali davasında talep edilebilecek bir husustur. Eldeki dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında icra inkar tazminatı gibi bir talep olmayacağından 6100 sayılı HMK'nın 26....

              HUKUK DAİRESİ YARGITAY KARARI MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen menfi tespit ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl itirazın iptali ve birleşen alacak davasının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan asıl ve birleşen davacı-birleşen davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Temlik eden davacı vekili asıl davada, davalı borçluların genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandığını, borçlarını ödememeleri üzerine hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece davacı tarafın HMK'nun 31.maddesi uyarınca takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddialarının olup olmadığının açıklanmasının istendiği, davacı tarafça kendilerinin herhangi bir teminat senedi iddiası bulunmadığını, menfi tespit davasına alacaklı tarafın verdiği cevap dilekçesi incelenerek mahkemece kabul görülmesi halinde takibin iptal edilebileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aynı iddialar ile menfi tespit davası açtığını, bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, davacının müvekkiline daha evvel bir adet taşınmaz satma vaadinde bulunduğunu, bu vaadini yerine getiremeyince de müvekkilinden aldığı paralara karşılık olarak takip dayanağı çeki ödeme amaçlı müvekkiline verdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tokat İcra Müdürlüğünün 2021/13439 Esas sayılı dosyası....

                menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığını, davacının şimdi menfi tespit talep ettiği dosyalardan ......

                  UYAP Entegrasyonu