Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili, İİK’nun 72.maddesine dayalı olarak icra dosyasının asıl borçlusunun dava açabileceğini, davacının İİK’nun 89.maddesindeki menfi tespit davası açılma süresi olan 15 günlük hak düşürücü süreyi kaçırdığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar duruşmaya katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....

    İİK.’nun 72/5. maddesine göre menfi tespit davalarında davanın borçlu lehine sonuçlanması ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir. Somut olayda davacı borçluların açmış oldukları menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş ise de, davacı yanca kötüniyet tazminatı talebinde bulunulduğu halde bu yönde olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      a ödenen 4000,00 Tl miktar üzerinden İcra takibi yapılması nedeniyle, söz konusu miktar üzerinden dava harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nun 72. maddesine göre açılan menfi tespit davalarında, takibe itiraz edilmemiş ya da itirazın kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın tamamının ödenmek zorunda kalınacağı göz önünde bulundurulduğunda ve toplam 4000,00 TL.değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:22/06/2023 KARAR TARİHİ:10/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3....

          "İçtihat Metni" Davacı ... vekili aleyhine 20/09/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, esas sayılı takip dosyası üzerinden kendisine İİK.'...

            Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk karar tarafların temyizi üzerine; Dairemizin 2008/5774 Esas, 2009/1069 Karar sayılı ve 16.02.2009 tarihli ilamıyla; HUMK.’nun 388/son ve 389. maddeleri uyarınca hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, dava İİK.’nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğuna göre, davacının borçlu olmadığı miktarın tespiti biçiminde karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde menfi tespit davasıyla bağdaşmayacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, takibe konu 5000.-USD meblağlı bonodan dolayı davacı yanın 1.606,95.-USD'lik bölüm üzerinden borçlu olmadığının tespitine, takibin itirazın iptaline karar verilen asıl alacak bölümü 1.606,95....

              Dava, kaçak elektir kullanıldığı gerekçesi ile düzenlenen faturaya nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/11/2020 NUMARASI: 2018/1160 (E) - 2020/747 (K) DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 13/04/2021 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, İİK 72/3. maddesi uyarınca açılan kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince İİK'nın 72. maddesine dayanan ticari dava niteliğindeki menfi tespit ve istirdat davaları sonunda verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16 ve 44. Hukuk Dairelerine ait bulunduğu anlaşılmakla, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de İİK'nın 89/3. maddesine dayalı menfi tespit davaları alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden somut uyuşmazlıkta davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

                  Çünkü bunun için menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesi gerekir (İİK m. 72/5, c. 2). Menfi tespit kararının kesinleşmesi üzerine ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra eski hâle iade edilir (İİK m. 72/5, c.2). Yani tahliye edilmiş olan taşınmaz, icra dairesi tarafından tekrar borçlu kiracıya teslim edilir (Kuru, s. 859; Kuru, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 224). 23....

                    UYAP Entegrasyonu