Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

16.İcra Müdürlüğünün 2018/2617 Esas sayılı dosyasındaki borç ve 2018/2616 esas sayılı dosyasındaki borçlar için menfi tespit talepleri olduğunu, bu nedenlerle; İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2018/2617 esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün 2018/2618 esas sayılı dosyaları ile ilgili İİK 89/3 maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit kararı verilmesine, haksız haciz ihbarnamesi nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/120 Esas-2012/168 Karar sayılı ilamına dayalı olarak, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faiz talebiyle ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın menfi tespit davasına ilişkin olup, Yargıtay Onama ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurduklarından kesinleşmediğini, menfi tespit ilamlarının kesinleşmeden takibe konulamayacağını açıklayarak, takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, karar düzeltme yoluna gidilmesinin takibe engel olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep, İİK'nun 41.maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak ihtiyati tedbire itiraz talebi değerlendirilmiş,18/11/2021 tarihli duruşmada ve ve aynı tarihli gerekçeli ara kararda ; dava dilekçesi içeriği, bono örnekleri ve icra dosyasının İİK 72. Maddesi uyarınca menfi tespit için bu aşamada yaklaşık delil olarak yeterli olduğu ve İİK 72/2 Maddesi gereğince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati tedbire itirazın reddine,karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak ihtiyati tedbire itiraz talebi değerlendirilmiş,18/11/2021 tarihli duruşmada ve ve aynı tarihli gerekçeli ara kararda ; dava dilekçesi içeriği, bono örnekleri ve icra dosyasının İİK 72. Maddesi uyarınca menfi tespit için bu aşamada yaklaşık delil olarak yeterli olduğu ve İİK 72/2 Maddesi gereğince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati tedbire itirazın reddine,karar verilmiştir....

        İcra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacının, İİK 89.maddesi uyarınca zimmetinde sayılan parayı icra alacaklısına ödedikten sonra istirdat davası açarak haksız biçimde ödediğini iddia ettiği paranın iadesini istemesi gerekirken, İİK 89. maddesindeki düzenlemeyi işlevsiz bırakacak şekilde doğrudan menfi tespit davası açmasında isabet bulunmamaktadır. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı açıktır. Şu durumda eldeki davanın menfi tespit davası olarak açılmasında isabet bulunmamaktadır (Yargıtay 4.HD.'nin 03.04.2012 tarihli 2011/3535 Esas 2012/5586 Karar sayılı ilamı)....

          Md ne dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç nedeniyle davacının elektriğinin kesilmemesi ve takip yapılmaması hususunda tedbir talep edilmektedir.Mahkemece talebin HMK'nın 389. ve İİK 72 maddesi kapsamında değerlendirildiği ve teminat karşılığında tedbir kararı verildiği, davalının tedbire itirazının reddedildiği anlaşılmaktadır.Elektriğin kesilmemesi talebi yönünden: dava konusu yerin işyeri olması, davaya konu fatura borcunun ise işyerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi ve icra takibi yapılması halinde telafisi güç zararın oluşabileceği hususunda HMK 389.maddesinde belirtilen "yaklaşık ispat"ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için "tam ispat" koşulunun aran- mayacağı tartışmasızdır.Takibin durdurulması yönünden; İİK'nin 72/3. maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/05/2014 gününde verilen dilekçe ile İİK m. 89/3'ten kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/12/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK m.89/3’ten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; Konya 6....

              İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak herhangi bir süre öngörülmemiştir.Aynı hükümde istirdat davası için ödeme tarihinden itibaren (1) yıl içinde istirdat davası açılabileceği belirtilmişse de mahkemece davacının talebi gözetilmeden ve anılan hükümdeki ödemeden itibaren dava açma süresinin başlayacağı hususları dikkate alınmadan karar verilmiştir. Öte yandan menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden işin esasına girilerek İİK'nun 72. maddesindeki menfi tespit ve istirdat davası ile ilgili hükümler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                HMK'nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 89/3. maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava; İİK 89/3. maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu 89. Maddesinde düzenlenmiştir. Maktu harca tabi olan kendine özgü bir menfi tespit davası olan bu davanın 3. Haciz ihbarnamesinin üçüncü şahsa tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerekir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dava yasaca belirlenen on beş günlük hak düşürücü sürede açılmıştır....

                Borcu nedeniyle davacıya haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacının haciz ihbarnamesine itiraz süresini geçirmediği, davacının, davalılara herhangi bir borcununu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açtığı, davalı , davacı ve dava dışı takip borçlusunun tacir olmadığı, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı ve ticari iş niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından, HMK'nın 2.maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." şeklinde karar verildiği görülmüştür.Konuyla ilgili İstanbul 16. Bam Hukuk Dairesinin Dosya No: 2020/369 Esas Karar No : 2020/327 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Dava hukuki niteliği itibariyle İİK.89. maddeye dayalı menfi tespit davasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu