Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/403 KARAR NO:2023/461 DAVA:Menfi Tespit DAVA TARİHİ:16/06/2023 KARAR TARİİ 9/06/2023 Dava İİK 72. Maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olup, tevzi formunda 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davası olarak nitelendirildiğinden dosyanın finans mahkemesi olarak görevli mahkememize tevzii edildiği, ancak benzer mahiyetteki dosyalarda finans mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle verilen kararların İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi 2023/693 esas, 2023/923 karar, İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi 2023/688 esas, 2023/720 karar, İstanbul BAM 12....

    Esas sayılı dava dosyasında takas beyanında bulunması sebebiyle artık menfi tespit davası açması mümkün olmadığını, borca yönelik takas ve mahsup talebinde bulunmakla zaten borcun kabul edilmiş sayılacağını, yerel mahkeme kararında davacının terditli talebinin iki ayrı alacak iddiasına dayalı olarak indirim talebi olduğu, iş bu talebinde takas talebi olarak kabulü gerektiğini ifade ettiğini, bu gerekçe bile istinafa konu kararın kendi içinde çelişkili olduğunu gösterdiğini, takip sonrası borcun itfa, takas v.b. sebeplerle sona erdiği iddiasına dayalı olarak menfi tespit davası açılamayacağını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

      İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; derdest davanın, bonoya dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması, İ.İ.K 72/3 Maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmeyeceğinin hüküm altına alınmış olması, HMK 209 maddesine göre istenen ihtiyati tedbirin de kabulü için yasaca aranan gerekli ve ayrıca yaklaşık ispata dair yeterli koşulların da bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmaması nedeniyle, davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır....

        Menfi tespit davası her nekadar İİK'da düzenlenmiş ise de, icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK'daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür. Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp, HMK'daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir. Yine her nekadar menfi tespit davası İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de; borçlu olmadığı gerekçesi ile menfi tespit davasında borcun bulunmadığına ilişkin borçlu savunmaları, ödeme, borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pekçok gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin defilerden gerekse kişisel defilere dayanabilir....

          Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı, Borçlar Kanunu 18. maddesine dayalı olarak açmıştır. Bu nedenle mahkemece İ.İ.K 277 vd maddelerine göre dava nitelendirilemez. Davacının alacağı ilama dayalıdır. Alacak davası devam ederken davalı borçlu ... dava konusu gayrımenkulü elinden çıkararak diğer davalılar adına kaydettirmiştir. Davalılar davanın temeli olan alacakla ilgili olarak borçlu ... in menfi tespit davası açtığını savunmuşlardır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, HMK 389. maddesine göre talep edilen müstakil tedbir talebi olduğunu, taleplerinin Menfi Tespite ilişkin olmayıp, ipoteğin fekkine yönelik olduğunu, Yerel Mahkemenin gerekçesinde HMK 389 ile birlikte talep edilen tedbirin, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası ile birlikte talep edilebilecek İİK 72/3....

            E sas sa yılı dosyada; 25.800USD bedelli bonoya dayalı olarak ... tarafından ... vd aleyhine takip başlatıldığı, davacı vasisinin takibe itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür. İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/64 Esas, 2021/640 Karar sayılı, 23.09.2021 Tarihli kararı ile davacı ...'ın TMK 406.Maddesi gereğince kısıtlandığı, vasi olarak ...'ın tayin edildiği, vasilik kararının ...'ın ağır kumar tutkusu iddiası nedeni ile kendi talebine dayandığı, kararın 28.10.2021 de kesinleştiği görülmüştür. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. İİK 72/2.maddesinin açık hükmü gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olmakla mevcut delil durumuna göre bu aşamada mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir....

              Ancak, İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olup somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından belirtilen kanun hükmünün somut olaya uygulanmasının mümkün değildir.----.sayılı kararı ) Bu nedenle de davanın İİK 72.maddesi açılmış menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. -----.sayılı dosyası ile takip alacaklısı ------, takip borçlusu-dava dışı ---- aleyhine ilamsız takip başlatılmış, dosyada borçlunun 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine karar verilerek davacılara İİK 89.maddesi uyarınca 1.2 ve 3.haciz ihbarnameleri gönderilmiş, 89/3 haciz ihbarnameleri davacılardan; ----- tarihinde, --- tarihinde tebliğ edilmiş, işbu dava ise ---- tarihinde açılmıştır....

                Hukuk Dairesi'nin 2016/3568 esas, 2016/6425 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir." İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya BAM 11.HD 2020/71 Esas 2020/680 Karar sayılı ilamı). Eldeki davada, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....

                  İİK’ nun 72.maddesine dayanılarak açılan menfi tespit davasında, alınan ve uygulanan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağın tahsilinin geciktirilmesi halinde alacaklı yararına İİK’ nun 72/4.maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekir. Somut olayda alınan ihtiyati tedbir kararı uygulanarak, davalının alacağına kavuşması geciktirilmiş olduğu anlaşıldığından davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu