"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali ile Kurumca yapılan kesintilerin iadesi, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Bir önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin anlaşılması durumunda, ödeme emri iptali yönünden davanın süresinde açıldığı kabul edilerek, davacının bu ödeme emirlerinde geçen dönemlerde sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yöntemince araştırılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ödeme emirlerinin iptali kararı yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan, davalı Kurumun 16.11.2020 tarih13873198 sayılı yazısında, davacıya 2005/22238 (Damga vergisi)-2005/22239 (işsizlik sigortası primi) numaralı ödeme emirlerinden dolayı haciz işlemi yapıldığı belirtilmiş olup, prim borcunu içeren 2005/22240 nolu ödeme emrinin dava konusu olup olmadığı ile Kurum yazısında bu ödeme emrinin sehven unutulup unutulmadığının da araştırılması gerekmektedir....
Dava konusunun, Çorum SGM tarafından davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali talebi olduğu,Yargıtay 10.H.D.'nin 2019/2417 E. 2020/1664 K. Sayılı ilamı ile ödeme emirlerinin iptali davalarında 5510 sayılı kanun gereği ödeme emirlerinin tanzim edildiği yer mahkemesinin kesin yetkili olduğuna karar verildiği, 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesinde belirtilen yetkiye ilişkin hüküm, kesin nitelikte olup diğer yetki kurallarının üzerinde ve uygulanmasının yasal gereklilik olduğunun belirgin olduğu, öte yandan, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmeliğin;"Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; “Tahsil dairesi: Kurumun tahsilâtla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekâletname verilen gerçek ve tüzel kişileri" “Ünite: Kurumun tahsilâtla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.”...
Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ve 28 nolu ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......
durdurulmasını belirterek, dava konusu ödeme emirlerinin iptalini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Dairemizce istinaf incelemesi, HMK'nın 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....
ın 4120 sicil nolu işyerine ait 2005/6-7 aylarına ilişkin işsizlik sigortası primi, prim, damga vergisi ve fer’ilerine ilişkin davalı kurum tarafından gönderilen 2012/72579, 2012/72580 ve 2012/72580 nolu takiplerdeki ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, borcun kaynağını bilgi ve belgeler sunarak ve ödeme emirleri gönderilen takip dosyalarını ibraz ederek davalı Kurum tarafından bu borcun sebebini ve kaynağını göstermek suretiyle ispat edilmesi gerektiği, ancak kurumun ısrarla bu belgeleri sunmaktan kaçındığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacıya gönderilen 2012/72579-2012/72580 ve 2012/72581 no'lu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir....