Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davacının mirası reddettiği anlaşıldığından davanın kabulüne, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu ve aşağıdaki karar tespit edildi. İnceleme konusu davada; ...Metal Enjeksiyon Kalıp ve Döküm San.A.Ş.'nin prim borçları nedeniyle murisi ....'dan dolayı davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali talep edilmiş, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/2582 Esas, 2011/1229 Karar sayılı, 11.05.2011 tarihli ilamı ile ...'nun mirascılarının mirası kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespitine karar verildiği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne, ödeme emirlerinin iptaline ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir....

    Dairemizin önceki geri çevirme kararında; “İnceleme konusu dosyada;iptali istenilen, 2264877, 2264890, 22896, 2264796, 2264909, 2264686, 2284755, 2264837 takip numaralı ödeme emirlerinin dayanak bilgi ve belgelerinin dosya kapsamında olmadığı anlaşıldığından; kurumdan celbinin sağlanarak, iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere,” şeklinde karar verildiği, ancak belirtilen takip numaralı ödeme emirlerinin dosya kapsamına gelemdiği anlaşılmakla; işaret edilen takip numaraları ödeme emirlerinin dosyaya celbi sağlanarak; başkaca bir geri çevirme kararına mahal vermeksizin, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, iptaline karar verilen 2013/51044 ve 2013/51045 takip sayılı ödeme emirlerinin değeri sırasıyla 303,83 TL ve 4,50 TL' dir. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davacının 2013/51044 ve 2013/51045 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali istemli davada, mahkemece verilen 7 günlük hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle red kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının 2013/51044 ve 2013/51045 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali istemli davada, mahkemece verilen 7 günlük hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle red kararına yönelik temyiz dilekçesinin kesinlikten REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişindir. Mahkeme tarafından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacıya ait özel bina inşaatı işyerinin prim borçları nedeniyle yapılan icra takibi kapsamında gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin davada, Kurum tarafından sözkonusu bildirimlerin muhasebeci tarafından sahte olarak yapıldığının tespiti üzerine ödeme emirlerinin iptal edildiği anlaşıldığından, davanın açılmasına Kurum sebebiyet vermediği anlaşıldığı halde, haksız çıkan taraf gibi nitelendirilmek suretiyle vekalet ücreti ve yargılama gideri ile sorumlu tutulması isabetli bulunmamıştır....

          Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iptal ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin açılacak dava "menfi tespit" niteliğinde olup, "böyle bir borcu olmadığı" veya "kısmen ödendiği" veya "zamanaşımına uğradığı" iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit ya da istirdat davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı bir alacak olup sürüncemede kalması önlenerek, tahsilinin hızla sağlanması amaçlanmıştır. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun (Menfi tespit ve İstirdat davası açılmasına ilişkin) 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit ya da istirdat davası açması mümkün bulunmamaktadır....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Açılan Davanın KABULÜNE, Davacının T6 Şti’ne borcu olmadığının TESPİTİNE, T3 düzenlenmiş olan 04.04.2013 tarihli 030000002, 03 0000003, 030000004 ve 030000005 ana takip dosya numaralı ödeme emirlerinin ve 11.12.2012 tarihli haciz bildirisinin iptaline," karar verilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuran T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davanın reddine ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit ve haciz bildirisinin iptali istemlerine ilişkindir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2016 tarihli ve 2015/570 E. 2016/594 K. sayılı kararıyla; davaya konu takip dosyalarından davacı şirket adına düzenlenmiş ödeme emirlerinin en sonuncusunun 2009 yılında davacı şirkete tebliğ edildiği ve takiplerin kesinleşmiş olduğu, 6183 sayılı Kanun'da da İcra İflas Kanununda tanımlandığı şekilde bir menfi tespit davası düzenlenmediği, kesinleşmiş ödeme emirleri için menfi tespit davası açılamayacağı, davacı şirketin talebinin hukuka uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                  UYAP Entegrasyonu