Sokak üzerinde oluşan bir kalabalık arasında onu tekrar görmeleri nedeniyle takviye ekip istenerek, müdahale sırasında yerden aldığı taşı ekip otosuna (minibüse) doğru atıp, 04/07/2010 tarihli tutanakta tespi olunduğu üzere hasara yol açması ve yeniden kaçması, kovalamaca sonucu yakalanması aşamasında sözlü, fiili-aktif direnç göstermesi eylemlerinin “Nitelikli mala zarar verme” , “ Görevi yaptırmamak için direnme” suçlarını oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamalarında isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 08.02.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin sonuna(tespi edilen bu bedelden 22.622,73 TL'sine 08.02.2010 tarihinden ilk karar tarihi olan 14.04.2010 gününe kadar,kalan 150,09 TL'sine ise 08.04.2010 gününden 16.05.2013 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TARİHİ : 20/09/2022 DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/12/2022 İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Üye hakimin görüşü değerlendirildi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dilekçesinde özetle: davalı alacaklıdan aldığı malları iade ettiği halde bu mallar için davacıya verdiği ilki 02/05/2018 keşide, 30/05/2018 vade tarihli 3.000 TL bedelli ve ikincisi 02/05/2018 keşide, 30/09/2018 vade tarihli 3.000 TL bedelli bonoların davalı tarafından bedelsiz kalmalarına rağmen iade edilmediğini bilakis Denizli 4. İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini belirterek borçlu olmadığının tespi- tine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK'nın 62, 53/1, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içerisinde mevcut 19.08.2004 tarihli olay yeri tespi tutanağı bulunduğu anlaşılmakla, suç tarihi olarak 19.08.2004 tarihi esas alınarak yapılan incelemede; Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 74/1 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir....
in tespit edilen adreslerinde zabıta araştırılması yapıldığı ve davalıyı tanıyan işyeri tespitinin yapılamadığı tespi edildi. Bozma ilamında komşu işyeri araştırması yapılması istenilmişse de, çalışılan yerin ev işyeri olması, bu nedenle fiili durumu ancak apartman sakinlerinin bilmesi mümkün olduğundan, davalının adresindeki apartman sakinleri dinlenmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davalının tespit edilen adreslerindeki apartman sakinleri ve yöneticiler muhtardan sorulmak sureti ile tespit edilmeli ve res'en seçilen tanıklar dinlenmeli, öte yandan davalının murisi Semiha İz'in bakıma muhtaç olup olmadığı, hastalığı hususunda hastane raporları olup olmadığı etraflıca araştırıldıktan sonra çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK'nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 01/11/2007 ile inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, B) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde: Dosya kapsamında toplanan delillere göre, bahse konu çek aslının ele geçirilemediği, bu haliyle çekin sahte olup olmadığın tespi...
SAVUNMA: Davalı vekili 02/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; açılan davanın haksız olduğunu, davacı tarafından Samsun Ticaret Mahkemesinin 2016/123 Esas sayılı dosyasından açılan menfi davasının kabul edilmiş olduğundan İİK.nun 72. M V. C.1 hükmü gereği takibin olduğu yerde durduğunu, ancak kararın Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/09/2019 tarih ,2018/2802 Esas ve 2019/4318 Karar sayılı ilamı ile bozulduğunu , artık kabul edilmiş bir menfi tespit davası olmadığından icra takibinin de kaldığı yerden devam etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi kararın kesinleşmesi menfi tespi davasının kabul edilmesi durumunda icra takibinin eski hale iadesinde sonuç doğurduğunu, ancak mahkemenin kabul kararının bozulduğu için davacının taleplerinin reddine karar verilmesini gerektiğini belirterek davanın reddine , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir ....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/213 Esas-2019/295 Karar sayılı menfi tespit dosyasında 06.11.2019 tarihinde Davacı tarafça feragat dilekçesi verilmiştir....
tespitine karar verilmekle yetinilmesi, öğrencinin eğitim hizmeti alması nedeniyle eğitim hizmeti borcu bulunacağından menfi tespit talebinin reddi; dava dilekçesinde iddia edildiği üzere eğitim hizmeti verilmediğinin saptanması halinde ise her iki talep bakımından kabule karar verilmesi gerekirken; davacının eğitim hizmet borcu bulunup bulunmadığı belirlenmeden, menfi tespit isteğinin de yazılı şekilde hükme bağlanması doğru olmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/152 E. sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığının sabit olduğunu menfi tespi davasına konu edilmiş faturalar hariç ödenmemiş fatura borcu da bulunmadığını beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAF EDİLEN 07/04/2021 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince itiraz üzerine duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonucunda; ihtiyati haciz talebi bakımından yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu ,davacının verilen haciz kararı uyarınca süresinde teminatı ikmal de ettiği gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebine dayanak belgelerdeki alacak yargılamayı gerektirdiği için Konya 6....