Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı ile yapılan sözleşme ile genel temizlik işini yükümlendiklerini, 2002 yılı nisan, mayıs, haziran ayları hak edişleri toplamı 210.000 TL.nin ödenmediğinden tahsili için icra takibi yaptığını, davalının icra takibine 152.000 TL.dışındaki alacağa itiraz ettiğini, bu nedenle kesinleşen 152.000 TL: üzerinden hakedilen vekalet ücretinin ödenmediğin ileri sürerek, 12.520 TL. Vekalet ücreti tutarının tahsili için yapılan takibe haksız itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 5.740 TL. Üzerinden itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının davalı aleyhine ödenmeyen hakediş bedelleri toplamı 210.000 TL. Üzerinden icra takibi yaptığı, davalı belediyenin takibe itirazı ile şirketin alacağının 152.000 TL....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tesbit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 2005/201 esas ve birleşen 1997/329 esas sayılı davaların reddine, birleşen 1995/400 Esas sayılı davanın HUMK.nun 400.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinden ... Ltd.Şti’nin davalı bankadan kredi kullandığını ve kredi teminatı olarak 6 adet her biri 300.000.000.'...

      Davalı vekili Mahkememize verdiği..tarihli cevap dilekçesinde; .. tarihli sözleşme ile davalı ve davacı arasında davacının müteahhidi olduğu inşaatta bir takım asansörlerin yapımı için anlaşılmış bulunduğunu, davacı tarafın sözleşme koşullarını yerine getirmediğini, taraflar arasında ..tarihinde yeniden sözleşme yapıldığını, davalının işin bitirilmesi amacıyla alacağının bir kısmından feragat ettiğini bu sözleşme gereği belirlenen ödemelerin yapılması ve teminat senetleri karşılığından çeklerin iade edileceğinin belirlendiğini , bu sözleşme doğrultusunda davada iptali istenilen .. tarihli temliknamenin düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereği işe başlamak için şantiyeye gittiğini ancak davacının sözleşmesinin Toki tarafından iptal edilmesi sebebiyle şantiye alanına sokulmadığını, eldeki davanın derdest olup dinlenemeyeceğini , davacı tarafından açılan İzmir ..ATM' nin...Esas ve İzmir ... ATM' nin ......

        Davalı vekili Mahkememize verdiği..tarihli cevap dilekçesinde; .. tarihli sözleşme ile davalı ve davacı arasında davacının müteahhidi olduğu inşaatta bir takım asansörlerin yapımı için anlaşılmış bulunduğunu, davacı tarafın sözleşme koşullarını yerine getirmediğini, taraflar arasında ..tarihinde yeniden sözleşme yapıldığını, davalının işin bitirilmesi amacıyla alacağının bir kısmından feragat ettiğini bu sözleşme gereği belirlenen ödemelerin yapılması ve teminat senetleri karşılığından çeklerin iade edileceğinin belirlendiğini , bu sözleşme doğrultusunda davada iptali istenilen .. tarihli temliknamenin düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereği işe başlamak için şantiyeye gittiğini ancak davacının sözleşmesinin Toki tarafından iptal edilmesi sebebiyle şantiye alanına sokulmadığını, eldeki davanın derdest olup dinlenemeyeceğini , davacı tarafından açılan İzmir ..ATM' nin...Esas ve İzmir ... ATM' nin ......

          Bu itibarla kanun koyucunun TTK’nın 5/A maddesinda amaçladığı “alacağa bir an önce kavuşma” gerekçesi menfi tesbit davaları için gerekçe olamaz. Nitekim doktrinde menfi tesbit davalarının arabuluculuğa tabi olmadığı, menfi tesbit davalarında borçluyu arabulucuya müracaata zorlamanın, arabulucuya müracaatın cebri icrayı durdurmayacağından onu takipten önce menfi tesbit davası açma hakkından mahrum bırakmak anlamına geleceği ve %15 teminat yatırarak takibi tedbiren durduramayacağı bunun da hak arama özgürlüğüne aykırı olduğu görüşlerine yer verilmektedir. (Bknz: Prof. Dr. Ömer Ekmekçi, Prof. Dr. Muhmammet Özekes, Prof. Dr. Murat Atalı, Prof. Dr. Vural Seven Hukuk Uyuşmazlıklarında arabuluculuk 2. Baskı Sh.189- 191) (Prof Dr....

          Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının, itirazın iptali davasına konu olan alacakla ilgili menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı, itirazın iptali davasında borçlunun takibe itirazında bildirildiği sebeplerle bağlı olmayıp bütün savunlarını ileri sürebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            iptali ve tescile ilişkin davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

              Yukarıda açıklandığı üzere menfi tesbit davalarında kanunda belirlenen şartların bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kanun koyucu menfi tesbit davalarını zorunlu arabuluculuğa tabi tutmak isteseydi bunu açık şekilde ifade ederdi. Yukarıda açıklandığı üzere yorum yoluyla menfi tesbit davalarını İİK 5/A maddesi kapsamına almak mümkün bulunmamaktadır....

              Davalı vekili, davacı güvenlik firması görevini tam olarak yapmadığından hırsızlık olayının gerçekleştiğini, bu nedenle süre verilmeksizin taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, yeni bir güvenlik firması ile daha yüksek fiyata sözleşme imzalandığını, aradaki farkın menfi zarar olduğunu, sözleşme giderleri ve dava masraflarının da menfi zararın içinde olduğunu sigortaca karşılanamayan iş gücü ile makine işletme kaybından oluşan masraflardan şimdilik 5.00.00 TL' nin takas ve mahsubunu istediklerini belirtmiştir....

                Mahkemece, menfi tespit davalarının takip yapılan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde veya davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği, davalının ikametgahına göre Erzurum mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit davası olup davadan önce icra takibine girişilmediğinden somut olay bakımından yetki itirazının genel yetki kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir. HUMK.’nun 224 maddesi uyarınca yetki itirazı hadise şeklinde incelenir. Bu durumda mahkemece davacıya yetki itirazına karşı diyeceklerini bildirme ve delillerini sunma olanağı tanınıp varsa sözleşme ile dava konusu çekler de ibraz ettirilip yetki itirazına ilişkin deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu