Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi İ Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir (menfi tespit) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen vekili, ihtiyati tedbir isteyenin (davacının) açmış olduğu menfi tespit davası sırasında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacının açmış olduğu menfi tespit davası reddedildiği halde tedbirin kaldırılmasına karar verilmediğini belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminde bulunmuştur.İhtiyati tedbir isteyen vekili, mahkemenin dosyadan elini çekmesinden sonra tekrar dosyayı ele alarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar veremeyeceğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece...

    İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....

      İİK'nun 72/3. maddesi hükmüne göre "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir".Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının takip sonrası menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. İİK'nun 72/3. maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir.İzah edilen nedenle davacının tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        İstinaf talebinde bulunan tedbir talep eden davacı dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, menfi tespit davalarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK'daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olduğunu, usul kuralları bakımından İİK'nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp, HMK'daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerektiğini, menfi tespit davalarında hasım gösterildiğini ve yaklaşık ispat şartının da yerine getirildiği halde tedbir kararı verilmediğinden bahisle, yerel mahkemece verilen tedbir taleplerinin reddine dair kararının kaldırılarak, istinaf incelemesi sonucu talepleri doğrultusunda gerekirse uygun teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

        Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya baktığımızda; menfi tespit isteğine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK' nın 389. maddesine göre uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği,Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2022/89413 Esas sayılı ilamlı icra yolu ile başlatılan icra takibi menfi tespit davasının açıldığı 09/12/2022 tarihinden önce 30/11/2022 tarihinde açılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile, teminat karşılığında ivedi tedbir kararı verilmesini aksi halde telafisi mümkün olmayacak zararlar doğacağını, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasını talep ettiği, icra takibinin başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik olarak tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbirin şartları oluşmamış olup, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece talep eden tarafından açılan menfi tespit davasının red olduğu ve kesinleştiği, bu durumda tedbir kararının devamında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Talep eden tarafından 10.09.2001 tarihinde davalı aleyhine açılan 2001/449 esas sayılı menfi tespit davası 26.11.2002 tarihli karar ile red edilmiştir. İİK.nun 72/4.maddesi “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar” hükmünü içermektedir. Bu durumda açılan menfi tespit davasında borçlunun talebi üzerine verilen tedbir kararı artık yeni bir karara ihtiyaç olmadan kendiliğinden kalkmıştır. Hal böyle olunca ihtiyati tedbir kararını isteyen borçlu davanın reddinden sonra tedbir kararının kaldırılmasını isteyemez ve bu yönde hukuki yararı da bulunmamaktadır. Mahkemece istemin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceği ayrıca "Borçlu, icra takibinden sonra (takip sırasında) da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (1) Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için de borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararın (menfaatinin) bulunması gerekir. (2) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisi. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, (aynı alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte -derdest- olan) ilamsız icra takibine kendiliğinden durdurmaz. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden dur durmayacağı gibi, menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibin durdurulmasına karar veremez....

          İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceği ayrıca "Borçlu, icra takibinden sonra (takip sırasında) da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (1) Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için de borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararın (menfaatinin) bulunması gerekir. (2) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisi. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, (aynı alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte -derdest- olan) ilamsız icra takibine kendiliğinden durdurmaz. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden dur durmayacağı gibi, menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibin durdurulmasına karar veremez....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/307 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında olduğundan dosya borcunun tamamı yatırıldığını, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı alındığını, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, yatırılan teminatın itirazın iptali davasına ilişkin olmadığını, teminatın menfi tespit davasına ilişkin olduğunu ve menfi tespit davası kesinleşmediğinden teminatın alacaklıya ödenmemesi yönündeki icra işlemi yerinde olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosya kapsamında iadesi istenen teminatın Antalya 2....

            UYAP Entegrasyonu